Kadıköy'ün yeni nesil derneği; Leyli Sanat

​Kadıköy’de ofis açan Leyli Sanat Derneği’nin kurucusu Ufuk Yeşil, “Kadıköy gibi kültür-sanatın yoğun bir şekilde yaşandığı bir yerde olmak, biz de varız demek, bizim için bir basamaktı. Bunu gerçekleştirdik. Kadıköy’deki kamu ve özel kuruluşlarla dayanışmaya hazırız.”diyor

17 Nisan 2024 - 13:39

 “Gelin birlikte üretelim” şiarıyla 2018 senesinden beri faaliyet gösteren Leyli Sanat’ı, 2020’de sayfalarımıza konuk etmiştik. İfade özgürlüğü hak temelinde, bireylerin duygu ve düşüncelerini kültür/sanat yoluyla aktarabilmesine alan ve fırsat oluşturan Leyli Sanat o zamanlar henüz resmi bir kimliği ve mekanı olmayan bir kültür sanat platformu idi. Aradan geçen 4 yılda, etkinlik ve üretimlerinde hız kesmedikleri gibi, hem dernekleştiler hem de Kadıköy’de ofis açtılar. 6 yıldır 50’den fazla etkinlikle binlerce sanatsevere ulaşan dernek, Osmanağa Mahallesi’nde geçen Şubat’ta açılan ofisinde; sinema, müzik, edebiyat, el sanatları gibi alanlar başta olmak üzere birçok sanat alanında çalışmalar yürütüyor, sanatçıların eserlerini imza ve sohbet günleriyle yaygınlaştırıyor.

Biz de Söğütlüçeşme Caddesi/Bulvar Çarşısı’ndaki dernek merkezini ziyaret ederek, Leyli Sanat Derneği Kurucu Başkanı Ufuk Yeşil ve Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Seda Hatam Oghly ile söyleştik.

  • Sizi hiç duymamış birine Leyli Sanat’ı nasıl anlatırsınız?

Hatam Oghly: Leyli Sanat, 2018’de Ufuk Yeşil ve bir grup arkadaşı tarafından platform olarak tasarlanmış ve sanat üreticilerini ortak bir paydada buluşturmayı hedeflemiştir. Bünyesinde birçok yazar, şair, müzisyen, sinemacı, ressam gibi sanatseverleri barındırıyor. Gönüllülerin desteğiyle hem bilgilendiren hem eğlendiren birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. “Sanat iyileştirir.” düşüncesini temel alan anlayışıyla sanatını icra etmek isteyen herkese kucak açıyoruz. Leyli Sanat; ayrımcılığa, eşitsizliğe ve haksızlığa her zaman karşıdır.

  • Leyli Sanat kimlerden oluşuyor?  

Yeşil: Ben sinema emekçisiyim. Bu alandaki eğitimim sonrasında küçük işler yaptım, ulusal ve uluslararası festivallerde işlerimi gösterme imkanı buldum. Aramızda kimler var? Tiyatro öğrencisi bir maliye mezunu da, Türkçe öğretmenleri de, muhasebeci de, müzisyen de. Sanat üreticisi olmasa da kendini sanatsever olarak tanımlayan birçok insana çatı oluşturuyoruz. Nasıl bir araya geldik derseniz;  dönem dönem çıktığımız gönüllü çağrıları çok kıymetli, yaptığımız etkinliklere gelen ve derneğimizi benimseyen insanlar da var. Öte yandan kendi arkadaş çevremiz de sosyalleşmek adına yine dernek faaliyetlerimizi tercih ediyor. 6 yıldan fazla süredir belki 50 etkinlikle binlerce insanı misafir etmiş olabiliriz.

YENİ NESİL STK

  • Kendinizi tanımlarken “yeni nesil bir sivil toplum örgütü” ifadesini kullanıyorsunuz. Bundan ne anlamalıyız? Geleneksel sivil toplum kuruluşlarınızdan farklarınız neler?

Yeşil: Bu aslında aramızda hep konuştuğumuz, övündüğümüz bir noktaydı. Çünkü kurulduğumuzdan beri örgütlenmemizi dijital üzerinden gerçekleştirdik. Toplantı ve etkinliklerimizin organizasyonundan tutun da içerik yayınlama şeklimize kadar birçok şey online ortamdaydı. Bir de Leyli Sanat’ı kurduğumda 22 yaşındaydım. Yaşıtım gençler bırakın bir platform kurmayı, bir platforma gönüllü olmayı bile tercih etmiyordu o zamanlar. Yeni nesil dedik çünkü yürütmeye çalıştığım şey diğer sivil toplum örgütlerinin gittiği yoldan çoğunlukla ayrışıyordu, daha çok bir araya gelip birlikte üretiyor ve ürettiklerimizi dijital medya araçlarıyla yaygınlaştırmamız çok daha kolay oluyordu. Genç, dinamik bir grup olsak da hedef kitlemizde her yaştan insan vardı, onları da dönüştürdüğümüze inanıyorum.

  • 2020’de gazetemizde sizlere yer verdiğimizde platform idiniz. Dernekleşme süreci nasıl ve ne zaman gerçekleşti?

Yeşil: Dernekleşmemiz 15 Ocak 2021’de gerçekleşti. Kendi imkanlarımızla, platform halimizle faaliyetlerimizi bir yere kadar duyurabiliyor, büyük kitlelere erişemiyorduk. Çoğunluğu öğrenci ve düşük gelirli kişilerden oluşan platform gönüllüleriyle bir kitlesel fonlama fikrimiz oluştu ve bunu elimizden geldiğince yaygınlaştırdık. Gelen bağışları da o zaman için kira, depozito gibi işlemleri halledebileceğimiz şekilde değerlendirdik.

  • Derneğin maddi boyutu nasıl işliyor?

Hatam Oghly: Bazı etkinliklerimizde el emeği ürünlerimizi, derneğimizin rozetini, ayracını ve Leyli Sanat şairlerimizle çıkardığımız “ Şarap Kırmızısı Şiirler” adlı kitabımızı bir stantta sergiliyoruz. Etkinliğe gelenler bağış karşılığında bu ürünleri alıyorlar. Yani dernek üyelerimizin aidatları, bağışları ve etkinliklerden gelen destekler dışında herhangi bir kaynağımız yok.

  • Resmi beyannameleri web sitenizde yayınlıyorsunuz. Pek alışageldik bir durum değil. Şeffaflık için bunu yapıyorsunuzdur, öyle mi?

Yeşil: Kesinlikle öyle. Öte yandan başka sivil toplum kuruluşlarının sitesinde de gördüğümüz bir gelenek bu. Ayrıca derneğimiz genelde bağışlarla kaynak sağlayabildiği için tüm paydaşlarımızın neye, nasıl harcama yapıldığını görmeleri bizim için önemli. Geçen yıl “Yolsuzlukla Mücadele” adında bir politika belgesi yayınlayarak vurgumuzu güçlendirdik.

  •  “7/24 yaşayan, özgür ve bağımsız bir kültür/sanat alanı oluşturmak...” ifadesi var web sitenizde. Bu nasıl mümkün sizce? 

Yeşil: Vizyonumuz bu yönde. Türkiye şartlarında dernek olarak ayakta kalmak bile çok zorken sanat üzerine çalışan bir dernek olmak çok daha problemli. Hayalimiz nedir? Birkaç katlı bir bina düşünün. Her katında başka sanat çalışmaları; en üst katında, açık havada film gösterimi yapılırken, altlarda sanatçılar eserlerine çalışıyor. Okuma odası, kütüphane, sanatçıların ve diğer sivil toplum örgütlerinin kullanımına açık toplantı alanları var. İyi bir kaynak ve bu kaynağın sürdürülebilmesi için güzel bir örgütlenme gerekiyor. Kadıköy’e gelerek minik bir adım attık fakat sonrasında belli mi olur, belki gerçekleştiririz…

  • Sanatın iki yönü vardır; sanatçı ve sanat izleyicisi. Leyli Sanat’ın bu denklemde yeri ne?

Hatam Oghly: Leyli Sanat’ta sanatçı da mevcut sanat izleyicisi de. Üretmenin verdiği hazla faydalanmanın getirdiği hoşnutluğu harmanladığımızı düşünüyoruz.

  • Bugüne dek yaptığınız proje, etkinlikleri özetleseniz. Bunların odak ve ortak noktası ne?

Hatam Oghly: Leyli Sanat şairlerimizle “Şarap Kırmızısı Şiirler” adında bir şiir kitabı çıkardık, okuma gruplarımızla her ay filmi çekilen bir kitabı inceliyoruz. Avşa’da oldukça eğlendiğimiz bir sanat kampı gerçekleştirdik. Müzik etkinliklerimizle birlikte eğleniyoruz. Müzisyen arkadaşlarımız şan dersleri, beste yapma atölyesi gibi çalışmalar yapıyorlar. Piknikler düzenleyerek sanatsal sohbetler ve eğlenceli oyunlarla birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Bunlar, yaptıklarımızın sadece birkaçı. Bu sorunuzun yanıtı uzun. Asıl önemli olan tüm bu etkinliklerin amacı. Bizim Leyli Sanat ailesi olarak en önemli amacımız sanat üreticilerine sanatlarını paylaşabilmeleri için ortam sunarken sanat severlerin bu ortamdan yararlanmalarını sağlamak. Zira nereden başlayacağını bilemeyen birçok insan var.

  •  Leyli Sanat Derneği'nin sanatçılara, sanatseverlere bir çağrısı olur mu?

Hatam Oghly: Derneğimizdeki herkes en başta çok sıcakkanlı, sanata ve sanatçıya fevkalade saygı duyan insanlar. Bu sıcak ortamda, özgürce sanatınızı icra etmek isterseniz, gelin birlikte üretelim.

“KADIKÖY BİZİM İÇİN BİR BASAMAKTI”

  • Son olarak biraz da Kadıköy’de olmanızı konuşalım. Kadıköylü müsünüz? Dernek ofisini neden burada açtınız?

Yeşil: Güzel soru. Kadıköylü değilim, doğma büyüme Kartallıyım. Aramızda da Kadıköy doğumlu birileri yok sanıyorum. 2018’de kurulduğunda da hayalimiz Kadıköy veya Beyoğlu gibi merkezi bir yerde olmaktı. Beyoğlu eski Beyoğlu değil, maalesef… Öte yandan ekonomik anlamda da Kadıköy kadar iyi şartlarda değil. O nedenle Kadıköy bizim için çok makul oldu. Ayrıca çoğu etkinliğimizi zaten hali hazırda Kadıköy’de gerçekleştiriyoruz, oturmuş bir kitlemiz var diyebilirim. Barış Manço Kültür Merkezi, Kozyatağı Kültür Merkezi gibi belediye alanlarıyla da işbirliği halindeyiz. O nedenle Kadıköy gibi kültür-sanatın yoğun bir şekilde yaşandığı bir yerde olmak, biz de varız demek, bizim için bir basamaktı. Bunu da gerçekleştirdiğimize inanıyorum.

(YK Üyesi İbrahim Akgün, ​Dernek başkanı Ufuk Yeşil, G. Sekreter Seda Hatam Oghly ve derneğin çıkardığı SİYAH E-Dergi Kreatif Direktörü Merve Gülmez)

  • Kültür alanında popüler bir semte olmanın avantajları (varsa dezavantajları da) neler sizce?

Yeşil: Daha çok insana erişmek ve normalde denk gelemeyeceğimiz insanların da gelebileceği bir merkezde olmak kesinlikle avantaj. İnsanlar Kadıköy’de bir sanat etkinliği var deyince cazip buluyorlar. Öte yandan buradan önceki 3 yılımızda ofisimiz Kartal’daydı. Birkaç kere orada etkinlik yapmayı denedik ama maalesef başarılı geçtiğini söyleyemeyeceğim. Kadıköy’de kendi yerimiz olmayan yerlerde etkinlik yaptığımızda bile onlarca insanı bir araya getirebiliyorduk. Dezavantaj kısmı da, alternatif alan çok. Neden bizi tercih etsinler sorusuyla yüzleşiyoruz her zaman. Orada da üretime de alan açma isteğimiz bizi ayrıştıracak, bir de sanatta ifade özgürlüğünü güçlendirmeye yönelik atacağımız yepyeni adımlar.

  • Kadıköy’ün kültür-sanat ortamına dair gözlem ve düşünceleriniz neler?

Yeşil: Alternatifi bol olan, özellikle tiyatro noktasında İstanbul’da öne çıkan ve tüm sanatseverlerin kolaylıkla erişebildiği ve bulunmaktan mutlu olduğu bir lokasyon ki aynı zevki ben de tadıyorum. Farklılaşmak ve daha öne geçmek için çok daha çalışmamız gerekiyor. Biz de ekip olarak elimizden geleni yapmak için hazırız.

  • Kadıköy’e özel bir proje gibi bir fikriniz var mı?

Yeşil: Neden olmasın... Çok yeni geldik, alışmaya, buranın dinamiklerini çözmeye çalışıyoruz. İşbirliklerimizi güçlendirmek istiyoruz. Bu noktada hem belediyeyle hem de özel sanat kuruluşlarıyla ilişkilenmeye, dayanışmaya hazırız. Önümüze çıkan proje çağrılarına Kadıköy’ü yerleştirerek çalışmaya başladığımızda gerisi de gelecektir diye düşünüyoruz. Derneğimiz gönüllülerinin buluşmaları her ay sürüyor. Bu ayki buluşmayı 21 Nisan Pazar günü saat 14.00'te yapacağız. Derneğimizin faaliyetlerini planladığımız ve birlikte üretmeye odaklandığımız etkinliğimize, ilgilenen herkesi davet ediyoruz.

 


ARŞİV