İstanbul Comics and Art Festival sınırlarını aşıyor

Başladığı ilk yıldan bu yana çizgi dünyası ve sokak kültürüyle iç içe olan İstanbul Comics and Art Festival Kadıköy sokaklarına iniyor

01 Ağustos 2018 - 09:49

Kamusal alan enstalasyonları, çizgi roman ile illüstrasyon sergileriyle beraber çizgi dünyasının farklı disiplinlerini buluşturan İstanbul Comics and Art Festival bu yıl Kadıköy sokaklarına taşınıyor. Yalnızca festival katılımcılarına değil, kentte yaşayan her kesimden insana ulaşmayı hedefleyen İstanbul Comics and Art Festival’in bu yılki teması ise “kimlik”. Çeşitli disiplinlerden sanatçıların yer alacağı ve 7-8-9 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek festivalin programını ve Kadıköylüleri nasıl bir festivalin beklediğini Dream Sales Machine Ajans Başkanı Alper Sesli ile konuştuk.

FESTİVALDE NELER VAR?

İki yıldır düzenlenen İCAF'ı bu yıl farklı konseptle sokağa taşıyacaksınız. Nasıl bir festival olacak bahseder misiniz?

2016 yılından bu yana çizgi dünyası ve sokak kültürüyle iç içe olan festival sokağa iniyor ve yalnızca festival katılımcılarına değil, kentin gündelik yaşamına karışarak her kesimden insana ulaşmayı hedefliyor. Bu kapsamda festivalde geçmiş yıllardan farklı olarak sokağa taştığımız bir “Urban Hacking“ projesi yer alacak. Festivalin taşıyıcı gemisi çizgi roman ve karikatüre dair bir çok atölye çalışması gerçekleştireceğiz. Servet Turan karikatürde diyalog üzerine bir çalışma gerçekleştirirken, Tolga Hirşova ile çizgi roman atölyesi tüm katılımcılara açık olacak. Alanda ayrıca animasyon gösterimi, Deniz Beşer ile fanzin, Ari Alpert ile stencil ve linolyum baskı atölyeleri, canlı graffiti çalışmaları ve söyleşiler gerçekleşecek.

Festivalin geçen yıllarda olduğu gibi seminer ve söyleşi alanı All Saints Kilisesi. Programda; Bülent Üstün “Kötü Kedi Şerafettin’in Yaratım Süreci”, Krüw ekibi “Türkiye’de Çizer Kolektifleri”, Devrim Kunter “Arketipler ve Süper Kahramanlar”, İlkay Alikaya&Can Evrenol “Figür Koleksiyonculuğu ve Karakterlerin Analizi”, Somon “Graffiti ve Sokak Sanatı’’ gibi isimler ve konular yer alacak. Üç gün boyunca gerçekleşecek atölye çalışmaları, söyleşiler ve müzik programının tamamını çok yakında açıklayacağız.

Festival kapsamı aslında çok geniş ve farklı alanlardan sanatçılar konuk olacak. Sanatçı seçimini nasıl yaptınız?

Bu sene geçmiş iki yıla nazaran festival, farklı sanat disiplinlerine de ev sahipliği yapıyor. “Urban Hacking” projesi sanatçıları seçilirken üretim pratikleri ve kamusal alan deneyim farklılıkları üzerinden bir seçim gerçekleştirildi. Festivalden bir hafta önce Onaranlar Kulübü, Sebahat Karcı, Rafet Arslan, Ayça Ceylan’ın içlerinde olduğu on sanatçı ve tasarımcı, Kadıköy’ün semtlerinden seçtikleri kamusal alanlara üç boyutlu müdahalelerde bulunacak. Kentin ortak kullanım alanları karşılaşmalar yaratan yerleştirmeler ile estetik bir dönüşüme uğrayacak. Meydanlar, duvarlar, ağaçlar bağlamlarından koparılarak birer sanat ürününe dönüştürülecekler.

Sanatçılardan bazılarının geçmişte kamusal alan konusunda herhangi bir çalışmaları yok, bir kısmı daha önce sokağa iş üretmiş isimler. Müze sergilerinde yer alan sanatçılar daha önce markalar için alan tasarımları gerçekleştiren isimlerle buluştular. Burada bizim için önemli olan farklı disiplin ve deneyimlerden gelen yaratıcı isimlerin aynı semte bambaşka gözlerle bakarak, bambaşka müdahaleler ile şehrin alanlarını, duvarlarını, ağaçlarını hacklemeleriydi. Bazı sanatçılar  kente dair müdahalelerini ses üzerinden, bazıları bir oyun kurgulayarak, bazıları ise çok daha soyut bir dille dışa vuracaklar. Bu bağlamda disiplinler arası bir bakış ile gerçekleştirdikleri müdahalelerle Kadıköy’ü ele geçirecekler diyebiliriz :)

ALBÜM KAPAKLARINDAN SERGİ

Festivalde ayrıca müzik ve görseller yan yana gelecek değil mi?

Evet, diğer bir sanatçı grubunu “Albüm Kapakları Arşivi Sergisi” alanında göreceğiz. Bu sanatçıların ortak özellikleri müziğin görselleşme süreci üzerine çalışmış olmaları. Bu bağlamda aslında yine disiplinler arası bir çalışmadan bahsetmek mümkün. İçlerinde Esk Reyn, Bora Başkan, Turgay Doğramacı, Sedat Girgin, Memo Kösemen, Big Baboli gibi isimlerin yer aldığı çizerlerin Ağaçkakan, Grup Ses, Eskiz, Kes, In Hoodies gibi grupların albümleri için gerçekleştirdiği çizimlerin yer aldığı yaklaşık 80 grubun albüm kapaklarını sergileyeceğimiz bir arşiv sergisi üzerine çalıştık. Sergide yer alan grupların tamamı alt kültürün temsilcisi, indie, punk, rap, progressive rock gibi türlerden beslenen gruplar. Her şeyin ana akımlaştığı, popülerleştiği bir dönemde hem sanat disiplini hem de müzik üzerinden daha alternatif bir diyalog alanı yaratabilmek bizim için önemliydi. Bu sebeple bu sergide Kadıköy’ün geçmişte ve bugün temsil ettiği alt kültürden kopmadan, müziğin ve çizginin buluştuğu iki üretim pratiğini disiplinler arası bir çatı altında toplamaya karar verdik.

Tasarım, çizgi roman, karikatür... bu alanlara dair atölye çalışmaları da olacak mı?

İstanbul Comics and Art Festival (İCAF), bu yıl kamusal alan enstalasyonları, çizgi roman ve karikatür standları, illüstrasyon sergileri, canlı graffiti çalışmaları, katılıma açık atölyeleri, sanatçı katılımlı seminerler ve söyleşiler üzerinden yaratıcı deneyim alanları sunacak. Geçtiğimiz yıllarda Cins, Ares, Adakan, Max, İlban Ertem, Erdil Yaşaroğlu, Kutluhan Perker, Selçuk Erdem, İrfan Sayar, Sedat Girgin, Emrah Ablak gibi isimleri ağırlayan ICAF bu yıl çizgi roman ve karikatürün yanı sıra farklı sanat disiplinlerini de bünyesine katarak büyümeye devam ediyor.

Festivalde yer alan “Albüm Kapakları Sergisi“ ise, yerli grupların illüstrasyon ile üretilmiş albüm kapakları arşivi üzerinden müziğin görselleşme sürecine odaklanacak. Sergi kapsamında gerçekleştirilecek atölyede içlerinde In Hoodies’in de bulunduğu üç yerli grubun daha önce yayınlanmamış birer parçası katılımcılara dinletilecek ve üretilen albüm kapakları festival sonrası plak formatında basılacak. Alanda ayrıca çizerin ve müzisyenin bir araya geldiği ve müziğin görselleşme sürecinin anlatıldığı bir de söyleşi alanı bulunuyor.

İCAF animasyon alanı bu yıl Melis Balcı küratörlüğünde gerçekleşen özel bir seçkiyle “kimlik“ temalı animasyon filmlerinin gösterimine de ev sahipliği yapacak. Bu yıl ayrıca festivalden iki hafta önce Kadıköy‘de belirlenen bir mekanda, 2017 festival programı kapsamında gerçekleşen “Urban“ temalı animasyon film seçkisinin gösterimi yapılacak.

Çizgi roman dükkanları, karikatür dergileri, fanzinler, bağımsız yayınlar ve life style markaların yer alacağı festival, bu yıl yine yoğun ilgi gören atölye çalışmaları gerçekleştirecek. Festivalin atölye çalışmaları arasında Albüm Kapağı Tasarımı, Konser Afişi Tasarımı, Stop Motion Animasyon, Flip Book, Süper Kahraman Yaratma, Üç Boyutlu Figür Tasarlama, Karikatür Atölyesi, Çizgi Roman Atölyesi, Stencil, Linolyum Baskı, Dövme ve İllüstrasyon, Karikatürde Diyalog gibi etkinlikler yer alacak. Festival alanında kurulacak mini sahnede alternatif müzik temsilcisi gruplar ve DJ‘ler sahnede olcak.

 SEYİRCİ FESTİVALE DÂHİL OLUYOR

“Festival sokağa taşacak” diyorsunuz, Kadıköylüler ve İstanbullular festivale nasıl dahil olacak?

Festival tarihleri olan 7-8-9 Eylül’den bir hafta önce “Urban Hacking’’ projesinin açılışını gerçekleştireceğiz. Açılış günü belirlenen bir buluşma noktası sonrası sanatçıların katılımı ile bir sergi turu gerçekleştireceğiz. Bu tur tüm Kadıköylülere ve İstanbullulara açık bir tur olacak. İşlerin nerede olduğunu, hangi sanatçı veya tasarımcı tarafından üretildiğini ve projeler ile ilgili kısa bilgiler bulabileceğiniz festival haritası, Kadıköy’deki bazı mekânlardan ve festival günü Club Quartier’daki alandan edinebilecek.

Proje kapsamında Ayça Ceylan’ın Bahariye Caddesi üzerinde uygulayacağı performans sokaktan geçen insanların katılımıyla gerçekleşecek  bir  oyun kurgusu üzerinden şekilleniyor. Cem Demirci ve Gizem Akgönül’ün üreteceği beton ve seramik bloklar Kadıköylüler için bir buluşma ve bir araya gelme noktası olacak. Dolayısıyla aktif bir katılımdan ve zamanla Kadıköylüler ile kurulabilecek aktif bağlardan söz edebiliriz. Diğer projelerden bahsedip süprizi kaçırmayalım :) 1 Eylül günü gerçekleşecek sergi turu detayları www.istcaf.com.tr üzerinden ve sosyal medya kanallarımızdan takip edilebilecek.

Festivali belli bir alandan çıkarma fikri nasıl oluştu?

Festival bu sene de olduğu gibi ilk iki senesinde Moda Club Quartier’de gerçekleşiyor. Alt kültürden ve sokaktan beslenen bir festival olması ve Kadıköy’ün geçmişten beri bu kültürden insanların buluşma noktası haline gelmesi nedeniyle festival Kadıköy ile hem geçmişten hem de bugünden beslenen bir bağ kurdu. Üç gün süren festivali yalnızca festival katılımcılarıyla değil, Kadıköy’den yolu geçen herkes ile buluşturmak üzere sanatı sokağa taşırmaya karar verdik. Bunun elbette Kadıköy’ün sokak sanatı konusundaki son zamanlarda geldiği nokta ve Kadıköy Belediyesi’nin bu konuda sanatçılara verdiği destek ile de yakından ilgisi var.

KADIN GRAFFİTİCİLER BAŞROLDE

Türkiye dışından da sanatçılar festivale geliyor. Dikkat çeken kadın sanatçılar da var. Kadınların daha görünür olduğu bir festival diyebilir miyiz?

ICAF üçüncü yılında festival kurgusunu “kimlik” teması üzerinden şekillendiriyor. Bu bağlamda süper kahramanların çoklu kimlikleri ve psikolojileri, graffiti ve sokak sanatçılarının gizli kimlikleri, kent kimliklerinin sanatçı dokunuşlarıyla uğradığı dönüşümler, kadın sokak sanatçılarının kamusal alandaki varlıkları gibi konuları konuşuyor olacağız. Grafitti alanında bu sene dört kadın sokak sanatçısının üç gün boyunca gerçekleştireceği canlı mural çalışmalar yer alacak. Bu sene tek uluslararası konuğumuz Afganistanlı sokak sanatçısı Shamsia Hassani. Kabul Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ders veren Shamsia, “Baskıcı rejimlerde  kadın olarak sokakta üretmek” üzerine bir söyleşi gerçekleştirecek.

Erkek egemen toplumlarda kadınların geçmişten günümüze her alanda karşılaştıkları zorluklar ve eril tavra karşı verdikleri mücadeleler hepimizin malumu. Biz sokaktaki kadınları görünür kılmak ve sokak gibi kimi zaman tekinsiz olabilecek bir alanda üretimlerini nasıl gerçekleştirdiklerini, bu kültürde nasıl var olabildiklerini konuşmak istedik.


ARŞİV