İçinden tren geçen yazılar…

20 yazarın tren yazılarını bir kitapta toplayan şair Haydar Ergülen, “Düşlerimizde vardığımız her gar Haydarpaşa olsun…” diyor

18 Ağustos 2016 - 15:43
Gökçe UYGUN
İçine bulunduğumuz ağustos ayı, İstanbul’un simge yapılarından Haydarpaşa Garı’nın doğumgünü! 30 Mayıs 1906’da inşaatına başlanan Haydarpaşa Gar binası, 19 Ağustos 1908’de işletmeye açılmıştı. Yani o heybetli ve harikulade yapı şimdi tam 108 yaşında…
Biz de bu vesileyle Haydarpaşa ve tren temalı yazıları birayaya getiren iki kitaptan bahsedeceğiz. İlki “Trenler Kalkar Haydarpaşa’dan”. Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan 264 sayfalık kitapta, Serhan Ada, Merih Akoğul, Feridun Andaç, Hüsnü Arkan, Mehmet Aycı, Ali Ayçil, Pelin Batu, Adnan Binyazar, Sezer Duru, Nursel Duruel, Gültekin Emre, Ömer Erdem, Tuna Kiremitçi, Elif Köksal, Akif Kurtuluş,  Celil Oker, Timur Özkan, Tayfun Pirselimoğlu, Sadık Yalsızuçanlar ve Şükran Yiğit’in yazıları yer alıyor. Kitabı derleyen şair Haydar Ergülen’in kitaptaki yazısından bir bölümü buraya alıyoruz;

“(...) Sonra, sonra birden bakarım, ‘bilmem hayal midir bilmem düş müdür?’ Haydarpaşa’dan kalkıp sökün eylemiş turnalar gibi, kara turna ekspresi desem yeri var, bir trenin kokusunu duyarım. İyi de tren kalkmamış mıydı Haydarpaşa’dan, tamam da tren zaten Haydarpaşa’dan kalkmaz mı? Aklım bir hoş olur, fikrim karışır, gelen tren güzellerin treni midir yazarların treni midir, geze geze yaza yaza gelir, bizim istasyonda durur. Kırmızı Kedi’siyle meşhur bir istasyon. Aman hoş geldiniz, safalar getirdiniz hanımlar, beyler, nerden gelirseniz gelin, Haydarpaşa’dan gelmiş gibisiniz. Hem trenin başkenti de Haydarpaşa değil midir? İşte onun kokusunu, denizinin tuzunu, rayların tozunu getirdiniz, iyi ki bu ceme bekçi, bu trene memur edilmişim. Biliyorum hepiniz Haydarpaşa’dan gelmiyorsunuz ama bütün trenler Haydarpaşa’dan başlar ve onlar, bilir misiniz, ilk kampanayla Haydarpaşa’yı selamlarlar, tıpkı vapurların da hâlâ Haydarpaşa’yı selamladığı gibi dumanlı düdükleriyle. Trende buğulu, vapurda dumanlı, eh insanın gözleri bunlarla bazen kederden bazen sevinçten dolmasa neyle dolar?
Muavin olduk, otobüsü Cümleten İyi Yolculuklar diyerek uğurladık. Şimdi de Hareket Memuru olduk, gar müdürü, kondüktör, istasyon şefi olacak halimiz yok ya, baktık Trenler Kalkar Haydarpaşa’dan geliyor, hemen bir cem kurduk. Almanya’dan, İtalya’dan, Suriye’den, Hindistan’dan, Moğolistan’dan, Erzurum’dan, Ankara’dan, Eskişehir’den, Haydarpaşa’dan, en çok da rüyalardan, anılardan, aşklardan, yalnızlıklardan, ayrılıklardan, kavuşmalardan gelir de geçermiş tren. Uzatmayalım, yol verelim tren kitabına, yolculuk başlasın 21 yazarın tren yazılarına, ve düşlerimizde vardığımız her gar Haydarpaşa olsun diyelim bu sefer de, her seferde...”
TRENLER DE AHŞAPTIR
Haydar Ergülen’in bir başka kitabı da “Trenler de Ahşaptır” adını taşıyor. Yine Kırmızı Kedi’den çıkan bu kitapta, dört bölümde toplanan yazılar trenleri, tren yolculuğunu, istasyonları, garları özellikle yazarının hayatında önemli yer tutan Eskişehir, Haydarpaşa, Ankara garlarını ve bu mekânların kendisinde bıraktığı izlenimleri, anılarıyla birlikte anlatıyor. Bir şair olan Ergülen sevdiği bütün şairlerin şiirlerinden alıntılarla zenginleştirmiş yazılarını. Cemal Süreya’dan Behçet Necatigil’e, Mehmet Âkif Ersoy’dan Nâzım Hikmet’e kadar pek çok şair ve dizeleri yer alıyor kitapta. Yazar, okurunu  30-40 yıl öncesinden başlayarak nostaljik yolculuklara çıkarıyor, trenle yapılan yolculukları neden çok sevdiğini anekdotlar, anılar, gözlemler kanalıyla, özlemle ve şiirsel bir dille anlatıyor.
Ergülen şöyle diyor; “Tren gelir, yüzün gelir, hüzün gelir, tutup ‘trenler de ahşaptır’ deyişim başka neden olacak, elbette bundandır, ahşap anıları da ancak ahşap yolcular taşır çünkü. Zira ahşap kendinden çok başkasını taşıyandır benim için. O yüzden kıymetlim olan her şeyin bir adı da ahşaptır…”

*Ressam Can Ersal ve yazar Sunay Akın'ın Haydarpaşa için hazırladıkları ortak çalışma

ARŞİV