Hatıralar, Alzheimer ve Sadan hanım…

Alzheimer hastalığından üç yıl evvel yaşamını yitiren Kadıköylü Sadan Ünüvar’ın hayatı beyazperdeye aktarıldı. Yönetmen Göksel Gülensoy, kayınvalidesinin hastalığıyla geçen son beş yılını 'Sadan Hanım' adıyla belgesel yaptı

19 Ekim 2021 - 13:54

“Yaşadığım günleri hatırlamak istiyorum, yaşadığım, yaşadığım…!”

Böyle diyor Sadan Ünüvar, hakkında çekilen belgeselde. Onun bu çabası, yani Alzheimer hastalığıyla mücadelesi film oldu. Filmi ise damadı, yönetmen Göksel Gülensoy çekti. Filmde Sadan Ünüvar’ı Canan Ergüder, eşi Ziyaettin Ünüvar’ı Kenan Ece canlandırıyor. Ergüder ve Ece’nin gerçek hayatta da çift olması filme ayrı bir anlam katıyor. Neptün Ünüvar Gülensoy’un yapımcılığında çekilen Kinostanbul yapımı film, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde sinema seyircisiyle buluştu. 

Filmde, Sadan Ünüvar’ın çocukluğundan ölümüne kadar Türkiye ve yurtdışında geçen hayatını dokü-drama türünde anlatıyor. Dünyada, Alzheimer ile ilgili yapılmış en önemli belgesellerden yola çıkarak gerçekleştirilen filmde, hastalığın ilerleyişi, özel bir insanın uzun yıllar boyunca 8 mm olarak kayda alınmış anıları ile birlikte veriliyor. 85 dakikalık bu belgesel, hastalığa ilişkin bilimsel verilerle donanmış bir belgesel olmakla kalmayarak, Cumhuriyet’ten bu yana yaşanan önemli olayları Sadan hanımın hatıraları eşliğinde, eski İstanbul, Washington ve Roma’dan enstantaneler vererek, çağımızın en sinsi hastalığının beyne verdiği zararın aşamalarını sergiliyor.

(Filmin galasında, uzun süre sonra basın karşısına çıkan, kendisi de kanserle mücadele eden Canan Ergüder,  “2016’dan beri hayatımda olan bir proje. İlk kez gerçek hayattan bir insanı canlandırdım” dedi.) 

ALTI YIL ÖNCE ÇEKİLMEYE BAŞLANDI

Sadan Ünüvar’ın aynı zamanda damadı olan yönetmen Göksel Gülensoy’un, belgesel film çekme fikri, bundan yaklaşık yedi yıl önce eşinin, babası Ziyaeddin Ünüvar’ın çektiği 8 milimetrelik filmleri kendisine göstermesi ile başlamış. Bundan 60-70 yıl öncesinde çekilmiş Kadıköy, Moda, İstanbul, Washington, Roma, Casablanca ve daha birçok yerden Sadan Hanım’ın görüntülerini içeren tarihi videolardan yola çıkarak filme karar verdiklerini anlatan yönetmen Gülensoy,‘’Sadan Hanım’ın eşinin farklı ülkelerde görev alan askeri ataşe olması ve video çekmeye merakından dolayı elimizde yaklaşık dört buçuk saatlik eşsiz video arşivi vardı.

O sıralarda kendisine alzheimer teşhisi konuldu. Doktoru ve Alzheimer Derneği ile konuşarak hastalığının evrelerini de bilimsel metotla filme aldık. Hastalığı geçirdiği evi, adeta bir stüdyoya döndü. Benzerliği nedeniyle ulaştığım Canan Ergüder, Sadan Hanım ile de tanışarak o zamandan itibaren projenin içine dahil oldu. Arkadaşım Kutsi Akıllı senaryosunu yazdı. Dünyada bir benzerinin olduğunu zannetmediğimiz bu film ortaya çıktı. Filmimizin, alzheimera dikkat çekme, kendisi ve yakınları alzheimerla uğraşan insanlara rehber ve motivasyon sağlama özelliğinin yanı sıra, hayatı dolu dolu yaşamış bir cumhuriyet kadınının ilham veren hayatını geniş kitlelere ulaştırmaya da vesile olacağına inanıyorum.’’ dedi.

BİR İSTANBUL HANIMEFENDİSİ

Sadan Ünüvar, 6 Eylül 1927’de İstanbul’da doğdu. Babası Sururi Bey, annesi Nazmiye Hanım olup, dört kız kardeşin en küçüğüydü. 1934’teki soyadı kanunu kabulüyle aile ‘Akbay’ soyadını aldı. Sadan hanımın çocukluğu Çengelköy, gençliği Kadıköy Siftah sokaktaki iki katlı, cumbalı ahşap evlerinde geçti. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal Paşa İlk ve Ortaokulunda okuduktan sonra Kadıköy Kız Enstitüsü Nakış bölümünden mezun oldu. Bu dönem içerisinde kendisine çok benzeyen ve iki yaş büyüğü olan ablası Nazan Hanım ile birlikte özel olarak keman dersleri aldı. Ablası birinci kemana, kendisi ikinci kemana kadar yükselerek, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde konserler verdiler. Ancak keman öğretmenlerini genç yaşta kaybetmeleri her iki kardeşi de yasa boğmuş ve keman eğitimlerine son verdiler. 

Gerek aldığı bu eğitimler, gerekse kendi yeteneği el becerisinin gelişmesine neden olmuş ve bu özel hayatındaki tüm düzenine etki etti. Aile içerisinde bütün kız kardeşlerin saçlarının taranması ve şekil verilmesi ondan sorulmuştur. En büyük ablası Nezihe Hanım, Atatürk’ün de kıyafetlerinin dikildiği Güzide Hanım’ın terzihanesinde baş makastar olarak görev yapmakta olduğundan, bu el becerisini ablasına yardım ederek de kullanmış ve hatta Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Hanım’ın düğün günü, gelinlik provasında saçları bozulan Ülkü Hanım’ın tekrar saçlarının taranmasına ve duvağının yerleştirilmesine yardımcı oldu, daha sonrasında ise davetli olarak düğüne katıldı.

ADA’DAN ABD’YE

1951’de Ali Ziyaeddin Ünüvar ile hayatını birleştirdi, bu evlilikten bir oğlu, bir kızı oldu.  1953’te ilk çocukları Merih dünyaya geldi. Bu yıllar sürecinde Moda’da eşinin ablasına ait, daha sonra Moda’nın adı geçen Huzur Pansiyonu olarak bilinen evin 3.katında oturdular. Daha sonra eşinin görev yaptığı bölge olan Heybeliada’ya yerleştiler. 1962’de kızları dünyaya geldikten kısa bir süre sonra eşinin Deniz Ataşeliği görevi dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri Washington D.C.’de 2.5 yıl kadar kalıp, görev tamamlandığında tekrar Heybeliada’ya döndüler. 

1967 sonlarında Moda’ya taşındıktan sonra hayatının kalan bölümünü Moda’da eski evlerinin yerine inşa edilmiş olan apartmanın yine 3. katında sürdürdü. Oğlu Merih Ünüvar’dan 1982 doğumlu Tora Barbaros Ünüvar ve 1984 doğumlu Ken Tayfun Ünüvar olmak üzere iki torun sahibidir. Torunlarının çocuklarının da doğumlarını yaşama mutluluğuna sahip oldu. 

MODA’DA VEFAT ETTİ

2010’da eşini kaybettikten sonra Moda’daki evinde kızı ile yaşamına devam etmiş olan Sadan Hanım, iki sene sonra geçirdiği İskemik Kolit hastalığına bağlı ameliyattan sonra, sağlık mücadelelerini sürdü. Ancak 24 Ağustos 2018’de hayatını kaybetti.


ARŞİV