Evlilik, oyunculuk ve Moda...

Yeni evlenen Levent Tülek ve Pelinsu Pir çifti, evlilik hayatını, oyunculuğu ve semtleri Moda’yı anlattı

28 Mayıs 2015 - 16:19
 
Gökçe UYGUN
18 yıldır birlikteler, 18 yıldır Moda’da yaşıyorlar. 11 Mayıs Pazartesi günü aniden Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin yolunu tutup imzayı attılar. Peki, bunca yıl sonra neden?
Pelinsu Pir-Levent Tülek çiftiyle Moda’da buluştuk, evliliklerini, oyunculuğu ve Kadıköy’ü kahkahalarla konuştuk.

• Öncelikle mutluluklar diliyorum size. ‘Evlenmeyi unuttuğunuz’ söyleniyor. Öyle mi oldu?
Pir: Levent yanıt versin, onun lafları (gülüyor).
Tülek: Tabi o biraz işin esprisi. Uzun yıllar birlikte olunca zaten evli gibi oluyorsun. Biraz da unuttuk hakikaten.
• 18 yıl boyunca mı?
Tülek: Evet (kahkahalar). En uzun süre flört eden çiftlerden biriyiz herhalde. 18 yıl sonra pat diye karar verdik.
Pir: Zaten 25 yıldır arkadaşız. Kader birliğimiz var, beraber yürüdük. O kadar uzun süredir birlikteyiz ki, bazen biz bile ‘A biz evli değildik değil mi?’ diyorduk. (gülüşmeler)

• ‘Evliliğe karşı olduğunuz için, evlenmediniz’ değil yani?

Pir: Hayır hayır. Evlilik güzel bir şey. Biz sadece hep erteledik. Nasılsa beraberiz, evleniriz bir gün diye. Biraz da yoğunluktan fırsat bulamadık derken bugüne vardık. Zaten ilk bulduğumuz boşlukta da evlendik! Aniden karar verdik.  Aile, arkadaş kimseyi de çağırmadık nikâha. Tabi sonra ailelerle kutlama yemeği yedik.  

Tülek: Bir de ben kişisel olarak evlilik törenlerinin abartılmasını yadırgıyorum. Uzun bir beraberliğimiz var, onaylanmak gibi bir durumuz yok artık. Bunun bir gösteri haline gelmesine karşı çıktım kendi adıma. Düğün dernek yapsak basın filan da gelecek. Biz mütevazi insanlarız. Gösterişten imtina ettik, sade olsun istedik.

• Evlendiğiniz tarih 11 Mayıs’tan bugüne bir şey değişti mi?
Pir: Eğleniyoruz! Yeni bir oyun bulduk kendimize.
Tülek: Beraberliğimizi çok değerli gördüğümüz için yeniden değer verme ihtiyacında değildik. Evlilik sadece eğlence oldu bize. Zaten ben evlilik kurumunun çok yüceltilmesine de taraftar değilim. Evliliğe karşı da değilim ama. Birbirini seven iki kişinin evlenmesi çok güzel. Gençlere tavsiye ederim (kahkahalar).
• Eş dost, arkadaş tepkileri nasıldı?
Tülek: ‘Aa niye acele ettiniz, biraz birbirinizi tanısaydınız’ diye espriler çok oldu (gülüyor). Çoğu kişi de şaşırdı zira yakınlarımız hariç herkes bizi evli biliyordu. 
SAHNEDE DE ÇİFT ROLÜNDELER
• Biraz da oyunculuğu konuşalım. Birlikte bir oyunda rol alıyorsunuz, değil mi?
Tülek: Kolektif Sahne’nin, Metin Üstündağ’ın ‘Görüşmeyeli Uzun Zaman Oldu’ kitabından uyarlanan oyundayız. Ağırlıklı olarak Kadıköy Halk Eğitim’de oynuyoruz. İlginç olan şu ki; boşanmak üzere olan bir karı kocayı oynuyoruz. Oyun bize ders oldu, boşanmak yerine evliliği seçtik! (gülüşmeler)
Pir: Sürekli kavga eden bir çifti oynuyoruz, oysaki tam tersiyiz.

‘’HİÇ KAVGA ETMEYİZ’’
• Kavga etmez misiniz?
Tülek: Hayır, etmeyiz. Medeni bir şekilde tartışırız. Hakaret, şiddet gibi şeyler bize çok uzak.
Pir: Birbirimize çok saygılıyız. Uzun ilişkinin nedeni de bu belki.

• Meslektaş olmanın avantaj ve dezavantajlarını yaşıyor musunuz?
Pir: Evde sürekli üretim halindeyiz. Aslında iki tiyatrocu zordur da, ego çatışması filan. Ama bizde öyle bir şey yok.
Tülek: Pelinsu’nun başarılı olmasından çok gurur duyarım, ondan fazla sevinirim. O da bana gelen işleri benden daha detaylı düşünür. Aynı mesleğin dezavantajlarını avantaja çevirdik.
Pir: Levent’in iki kitabı var, bir kitap daha yazmasını çok istiyorum mesela.

• Levent bey, siz Pelinsu hanım için ne istersiniz?

Tülek: O’nun çok iyi bir oyuncu olduğunu biliyorum. Sadece biraz tembel, hırsları da yok. Kendini geri planda tuttuğu için, seyirciler onu izlemekten mahrum kalıyorlar.

Pir: Utandım, çok teşekkür ederim. Ben de mesela tüm kadınlık meselelerini yazdığım tek kişilik bir kadın oyunu sahnelemek niyetindeyim.

“MODA BİZİM HUZURUMUZ”
PELİNSU PİR: Ben Cihangirliyim, Levent buralı. 18 yıl önce bir gün beni buraya davet etti, ‘Gel sen çok beğenirsin’ diye. Bir bahar günüydü, kuş sesleri, ıhlamur kokuları, insanların sıcaklığı, kediler, köpekler… Moda Caddesi’nde bir daire görmüştüm, ‘Ben orada oturacağım’ demiştim. Levent de ‘Nasıl olacak, orada yaşayan var’ demişti ama iki ay sora boşaldı daire ve biz oraya taşındık. Moda, bambaşka bir yer. Burada çok mutluyum. Avrupa yakasına geçince bir an evvel buraya dönmek istiyorum. Özellikle Kadıköy vapuruna bince, ‘Oh Kadıköy’e geldim’ diye rahatlıyorum.
LEVENT TÜLEK: Çocukluğum, gençliğim burada geçti. Kadıköy çok özel bir Cumhuriyet  ilçesidir. Buradan çok yazar, şair, sanatçı, bilim insanı çıkması tesadüf değildir çünkü buranın bir kültürü vardır. Sakinliği, insanların aklı baliğ halleri… Çocukluğumdan beri “değişmeyen” bir yer. Bu değişmezlik, geri kafalı bir istek değil. Bazı şeylerin de değişmemesi lazım. Çünkü kötü değiştiğini görüyoruz. Kadıköylülerin de en büyük sorunu bu galiba. Mesela; kentsel dönüşüm bence kentlere zarar veriyor. Moda’da, Cadde’de bildiğim pek çok bahçeli ev, ağaçlar kesilerek büyük apartmanlara dönüştürülüyor maalesef. Bu, Kadıköy’e zarar veriyor.

ARŞİV