Bu yıl Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği Kalamış Yaz Festivali’nin sahnesinde 15 Ağustos akşamı Türkiye’nin efsanevi gruplarından Gripin yer aldı. Konser öncesinde grup üyeleri Birol Namoğlu, Murat Başdoğan, İlker Baliç ve Arda İnceoğlu ile bir araya gelerek hem Kadıköy hem de Gripin üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
* Bu zamana kadar birçok festivale katıldınız ve birçok büyük konserler verdiniz. Kalamış yaz festivalinin atmosferini nasıl buluyorsunuz?
Birol Namoğlu: Çok güzel. Henüz görmedik seyirciyi birazdan göreceğiz.
Murat Başdoğan: Ben de yakınlarda oturuyorum, çok rahat bir konser üstümü değiştirip geldim. Her zamanki gibi insanlar ve ortam harika görünüyor. Umarız gece de öyle geçer.
İlker Baliç: Çocukluğumdan beri bu mahalledeyim, o yüzden burada çalmak çok güzel hissettiriyor. Kalabalık da çok güzel.
Arda İnceoğlu: Ben de komşu mahallenin çocuğu olarak buradayım. Çalmayı çok istediğim bir yerdi. Bu nedenle akşam için ayrı bir heyecanım var.
“KADIKÖY BİR MARKA”
* Kadıköy’ün kültür sanat faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birol Namoğlu: Doğma büyüme karşılıyım ama insan imreniyor. Buradaki kültür-sanat faaliyetleri çok keyifli görünüyor. Ara ara gelip çalıp katılıyoruz. Daha da fazla olmasını arzu ediyoruz. Çok uzun zamandır bazı hayallerim var; burada bütün caddenin kapandığı bir festival yapılması gibi. Buraya çok yakışır diye düşünüyorum.
Murat Başdoğan: Fırsat buldukça kültür-sanat faaliyetlerine katılmaya çalışıyorum. Kadıköy bu konuda çok aktif ve İstanbul’da öne çıkan belediyelerden. Böyle devam etmesini ümit ediyorum.
İlker Baliç: Artık Kadıköy’de yaşamıyorum ama yaşadığım dönemde Kadıköy gerçekten hem sanat aktivitelerinde hem de genel etkinliklerde bir marka sayılabilecek bir yerdi. Umarım bu artarak devam eder.
Arda İnceoğlu: Arkadaşlarımın söylediklerine ek olarak, Kadıköy’de 4 yaşında bir kız büyüten bir baba olarak herkese çok teşekkür ediyorum. Özgürlük Parkı, Göztepe Parkı ve diğer park etkinlikleri hem faydalı hem eğlenceli.
* Yeni albümünüz ‘tek buzlu’ hakkında bilgi alabilir miyiz?
Birol Namoğlu: Aslında bir yandan albümümüz çıkıyor, üç şarkısı yayımlandı. Ürettikçe, daha doğrusu bitirdikçe ekliyoruz. Bir yandan o devam ediyor, bir de Tek Buzlu var. Ara vermeyelim, dinleyicilerimiz bizi özlemesin diye yaptığımız, eski şarkılarımızın bir enstrüman, bir vokal şeklindeki yorumları diyebiliriz.
“BİRBİRİMİZİ YOLA GETİRMEYİ BİLDİK”
* 24 yıllık bir müzik yolculuğunuz var. Sizce Gripin’in dağılmadan yoluna devam etmesinin en büyük sırrı ne?
Birol Namoğlu: Bir kere, en azından birbirimizi dinlemeyi hiç kaybetmedik. Yoldan çıktığımızda birbirimizi yola getirebilmeyi bildik. En önemli meselenin Gripin olduğunu, bizden daha önemli olduğunu düşünerek buraya geldik.
Murat Başdoğan: Herhalde biz dağıtmaktan ziyade derli toplu olmayı seviyoruz, o yüzden bu şekilde devam ettik.
* 24 yılda sizden kaç şarkı duyduk, yani kaç şarkı yaptınız. Bu kadar şarkı arasında sizin çalmaktan ve söylemekten en çok keyif aldığınız şarkı hangisi?
Birol Namoğlu: 70’e yakın diyelim. Hepsi bizim çocuğumuz.
Murat Başdoğan: Öyle bir şey yok, hepsini seviyoruz. Belki 5-10 şarkı söyleyebiliriz ama en sevdiğimiz tek bir şarkı yok.
* Türkiye’de rock ve alternatif müzik piyasasının bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birol Namoğlu: Gayet iyi ve güzel. Bir kere iyi insanlar, çoğunu tanırız. İyi ve üreten insanlar. Tabi ki devir değişiyor, insanlar değişiyor, müzik zevkleri değişiyor. Ama kaliteli olan işler kalıcı oluyor. Bütün dostlarımız, abilerimiz ve kardeşlerimizin de bu tarz işlere imza attığını düşünenlerdenim.
* Kimleri dinliyor, kimleri beğeniyorsunuz?
Birol Namoğlu: Sabah uyanınca bir bakıyorum Nat King Cole çalıyor, akşama doğru Yunanlı biri, yatarken Pearl Jam. Her şey olabilir.
İlker Baliç: Eskiler, yeniler çok karışık. Neler çıkıyor onları takip ediyoruz. Bazen eskiden dinlediklerime özlem duyup tekrar bir eskiye dönüş oluyor. O yüzden çok karışık. Karmakarışık bir dinleme listem var.