Edebiyat dolu eski Kadıköy mekanları

Ahir zamanlarda edebiyat aleminin revaçta muhitlerinden biri de, pek çok sanatçının mesken tuttuğu Kadıköyü idi. Semtin köşk ve yalıları, kır kahveleri, lokanta ve pastaneleri edebiyatçıların mahfilleri (birden fazla, edebiyatçının bir mekânda buluşup sanat-edebiyat ile ilgili sohbetler yapması) haline gelmişti. Turgay Anar’ın ‘’Mekandan Taşan Edebiyat / Yeni Türk Edebiyatında Edebiyat Mahfilleri’’ kitabı ışığında, ‘edebî hafızanın mayalandığı’ yer olan mahfillerin Kadıköy’deki bazı duraklarını derledik

18 Ağustos 2021 - 00:20

Bugünki gibi kafelerin bol bol tezahür etmediği mazi zamanlarında sanatçılar, kimi zaman bir kahvesinde kimi zaman bir edebiyatçının köşkünde buluşur, sanata dair lakırdı ederlerdi. Edebiyat aleminin revaçta muhitlerinden biri de pek çok sanatçının mesken tuttuğu Kadıköyü idi. Semtin köşk ve yalıları, kır kahveleri, lokanta ve pastaneleri edebiyatçıların mahfilleri (birden fazla, edebiyatçının bir mekânda buluşup sanat-edebiyat ile ilgili sohbetler yapması) haline gelmişti. Turgay Anar’ın kaleme aldığı ‘’Mekandan Taşan Edebiyat / Yeni Türk Edebiyatında Edebiyat Mahfilleri’’ adlı kitapta da, 19. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar olan zaman aralığında İstanbul'daki edebiyat mahfilleri detaylıca ele alınıyor.

İşte kitaptan alıntılar ışığında, "edebî hafızanın mayalandığı" yer olan mahfillerin Kadıköy durakları;

  • ACEMİN KAHVESİ: Kadıköy Vapur İskelesi'nin karşısındaki Acem'in Kahvesi, Ahmet Haşim'in sık sık uğradığı bir yermiş. Haşim, hemen hiçbirinin yazar veya şair olmadığı kahve müdavimleriyle birlikte oturmaktan hoşlanırmış. Buraya akup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Halit Fahri Ozansoy da gelirmiş. Kahve, Haşim'in vefatıyla edebiyatçıların buluştuğu bir yer olmaktan çıkmış
  • AHMET HAŞİM’İN EVİ: Haşim'in Bahariye Caddesi'ndeki evi devrin kalburüstü edebiyatçı ve insanlarının sohbetler düzenledikleri bir mahfildi.  Pazar günleri yapılan bu toplantılarda şiir, edebiyat üzerine uzun sohbetler olurdu. Evin misafirlerinden şair Salih Bey bir gün kendi yazdığı şiiri okumuş. Haşim de sevmediği bu şiir sebebiyle onu evinden kovmuş!
  • BOSTANCI İSTASYON AİLE ÇAY BAHÇESİ: Önceleri Vagon Kıraathanesi'nde, Moda Çay Bahçesi'nde Sabahattin Kudret Aksal, Salah Birsel, Ahmet Miskioğlu bir araya gelirken, 1987’de  bu isimler Bostancı İstasyon Aile Çay Bahçesi'nde "perşembe" günleri toplanmaya başlamış. Toplantı mekanı kamuya açık olduğundan özellikle burayı benimseyen insanlar, burada edebiyat-sanat sohbetleri yapmış. Bu mahfil 15 yıl farklı mekanlarda devam etmiş. 2001’den itibaren ise mahfil Kadıköy'deki Seyhan Kitapevi'nde toplanmaya başlamış. 2008’de de Kadıköy Fima Kitapevi’ne geçmiş, 2010’a dek toplantıları burada sürmüş. Perşembeciler günümüzde Bostancı İstasyon Aile Çay Bahçesi'nde her perşembe toplanmaya devam ediyor.
  • DENİZ LOKANTASI:   Ahmet Rasim, Ahmet Haşim,Yakup Kadri gibi bazı ünlü edebiyatçılar Kadıköy’de yaşadıklarından burada geçmişten günümüze bir edebiyat sohbeti geleneği oluşmuş.  1970'li yılların son yıllarına doğru Cağaloğlu'nda çalışan, Kadıköy'e dönüşlerde iş yorgunluğunu atmak, edebiyat konuşmak için "sataşmasız" bir ortam arayan Eray Canberk  M.Sabri Koz,Yusuf Çotuksöken,  "Perşembe Toplantıları"nı başlatmış. Aynı yıllarda Ahmet Miskioğlu'nun önderliğinde Türk Dili dergisi çevresinde toplananlar da "gündüz"  "Perşembe Toplantıları" nı başlatmıştı. İkisinin birbirine karışmaması için Canberk, kendi mahfillerine şaka yollu "Öz Perşembeciler" ismini vermiş. Bu toplantılara çeşitli işlerle uğraşan müdavimlerin biraraya geldiği zamanlarda sohbet konuları çeşitlenirmiş. Canberk, Deniz Lokantası'ndaki bu toplantılara Yusuf Atılgan'ı  davet etmiş. Atılgan, bu mahfil toplantısını sevmiş ve hep devam etmiş. Mahfil 10 yıla yakın burada sürmüş. Atılgan'ın vefatından ve Deniz Lokantası'nın kalabalıklaşması sebebiyle Perşembeciler, ‘rahatsız etmemek ve rahatsız olmamak amacıyla’ tenha yerlerde toplanmaya başlamış. Mahfile eskisi gibi çok fazla edebiyatçı katılamasa da toplantılar günümüzde  Ehlikeyf Meyhanesi'nde devam ediyor.
  • ELİF (OTELİN) KAHVESİ, MERKEZ VE VAGON KIRAATHANELERİ: Öğretmen İlhami Bekir Tez, günümüzde Akmar Pasajı olan yerin yanında bulunan Elif Otel'de kaldı. Bu otel onun eviydi ve Kadıköy'deki başka birçok "kahve ve bahçede" olduğu gibi otelin kahvesi de Tez'in dostlarıyla buluştuğu bir sanatçı-edebiyatçı mekanı olmuş. Tez, 1976’da başlayıp düzensiz olarak 28 sayı çıkarabildiği Sanat El Kitapları (SEK) isimli dergisi etrafında bir sanatçı-edebiyatçı mahfili kurmuştur. birkaç şair ve yazar ,70'lerin ortasında Elif Otel'in bahçesinde toplanmaya başlamıştır. Toplantılar, Elif Otel'in yıkılmasıyla Kadıköy Postanesi'nin iskele tarafına bakan caddenin üzerinde yer alan Vagon Kıraathanesi'ne taşınmıştır.
  • HALİT FAHRİ’NİN ODASI: Ozansoy’un Halitağa’daki pansiyon odası, Faruk Nafiz, Reşat Nuri, Ömer Seyfettin, Ahmet Haşim gibi birçok yazarın ve şairin toplantılar yaptığı bir mahfildi.
  • KARS PASTANESİ: Burada 1937-1938 yıllarında şair, yazar ve edebiyatçılar biraraya gelmiştir. Kadıköy civarında oturanların katıldıkları bu toplantılar, kış aylarında pastanede ,yazın ise Topal Kazım'ın set üstündeki bahçesinde yapılmıştır.
  • MAHİR İZ’İN EVİ: İz'in Suadiye'deki evinde, 1962’den itibaren onun çeşitli konular üzerinde görüş, düşünce ve sohbetini merak eden birçok insan toplanmaya başlamış. Mekan  darlığı nedeniyle bu sohbetler farklı mekanlara taşınmış. 1963’ten itibaren mahfil Erenköy'deki bir camide her hafta yatsı namazından sonra yapılmış. Katılanların sayısı artınca bu kez Erenköy Tren İstasyonundaki Kuran Kursu'na intikal eden mahfil, buranın salonunda toplanmayı sürdürmüş. Yaklaşık 100 kişinin devam ettiği mahfilde,  din, edebiyat ve tarih konuşulurmuş. Mahir İz'in mahfile ‘’Tarikat-i Furkaniye Sohbetleri’’ adını vermişti. Mahfil, İz'in 1974’te vefatından sonra Osman Öztürk tarafından devam ettirilmiş.
  • MELEK CELAL SOFU’NUN KÖŞKÜ: Ressam ve heykeltıraş Melek Celal, aynı zamanda sanat ve edebiyattan zevk alırmış. 1917’de avukat, Kıbrıslı Celal Sofu'yla evlenmiş. Muhtemelen bu evlilikten sonra da  Moda'daki köşkünde ressam , şair ve yazarlarla sanat ve edebiyat konularının konuşulduğu bir sanat -edebiyat mahfili kurmuş.  Mahfile Yahya Kemal, Abdülhak Şinasi, Celal Esad , ressam Radhan, Polonyalı heykeltraş Bilinski, Leopold Levi, Sadiye Mayokan, Albert Gabriel gibi isimler gelirmiş. 1946’da Celal Sofu vefatı üzerine Melek hanımın Münih'e taşınmasıyla mahfil toplantıları sona ermiş.
  • ÖMER SEYFETTİN’İN EVİ: Seyfettin'in Kalamış’taki köşkü, 1918’li yıllarda  devrin pek çok şair ve yazarının ,uğramadan edemedikleri bir mahfildi. Kadıköy çevresinde ikamet edenlerin pek çoğunun vakitli vakitsiz evine gelmesinden pek de hoşlanmayan Seyfettin, yalnız kalmak istemesine rağmen misafirlerine tahammül etmek zorunda kalıyordu.
  • SOLEY PASTANESİ: Fenerbahçe’deki bu pastanede Ahmet Miskioğlu, Ziya Arıkan, Sabahattin Arınç, Şükran Kurdakul, Cemil Yener, 1970'li yıllarda sanat ve edebiyat sohbetleri yapmış. Toplantılar yaklaşık 5 yıl sürmüş.
  • YAZI KİTAPEVİ:  1980'lerin karmaşasından  kurtulmak gençler, burada her perşembe edebiyat sohbetleri yapmaya başladı. Şair Mustafa Köz'ün önderliğindeki mahfilde, şairler kendi şiirlerinin dışında yerli ve yabancı şairlerin şiirlerini de okuyordu. Şiir üzerine hemen her türlü sohbetin de yapıldığı toplantılarda, genç şairlerin ve şiir heveslilerinin kendilerini yetiştirmelerine fırsat sağlayan bir ortam oluşmuştu. Buradaki birikim, 1966 yılında kurulan Yazı Kitabevi'ne katkı sağladı. Yazı Kitabevi, Akmar Pasajı'nın sağ tarafından Moda'ya çıkan yolda Köz tarafından açıldı. Köz, şiire, edebiyat ve sanata hevesli kişileri burada ağırlamaya başladı , burası da kısa zaman içinde bir edebiyat mahfili olmuş. Mahfil toplantılarına önceleri İstanbul'da yaşayanlar ilgi gösterdi. Ama ününü duyanlar  İzmir,Ankara ve yurt dışından da geldi. Şükrü Erbaş, Salih Bolat, Altay Öktem, Ahmet Ada, İstanbul dışından katılan isimlerden birkaçıydı. Mahfilde şiiri okunacak şairler, mekana davet edilmiş, müdavimler onlara şiir anlayışları ,şiir ve edebiyata nasıl baktıklarına yönelik sorular sorulurmuş. Bu sohbetlere Aydın Hatipoğlu, Şükran Kurdakul, Cengiz Bektaş, Ahmet Necdet, Melisa Gürpınar, Arif Damar katılmış; toplantılarda onların şiirleri okunup incelenmiş. Şair ve şiir buluşmaları, edebiyat meraklılarının edebi bir eleştiri geliştirmelerini, yeni ve farklı bir bakış açısı kazanmalarını sağlamış. Mustafa Köz'ün İstanbul dışına taşınması sebebiyle, 8 yıl süren mahfil 2004’te dağıldı. 
  • HACI BEKİR PASTANESİ: Salih Zeki Aktay ile birkaç şair ve edebiyatçı 1950’lerin sonlarında her cumartesi bu pastanede toplanırlardı.
  • KOÇO: Ahmet Haşim, Salih Zeki Aktay; Selim ileri, Erdal Atabek, Yusuf Atılgan , Işıl Özgentürk, Buket Uzuner gibi Anadolu yakasında oturan sanatçı ve edebiyatçılar Koço’da toplanırdı. Özellikle Haşim, arkadaşlarıyla burada sık sık şiir ve edebiyat sohbetleri yapmış.
  • TODORİ: Kalamış'taki Todori Meyhanesi, Vala Nurettin, Müzehher Va-nü,Şükrü Baban ,Zekeriya Sertel, Melih Cevdet Anday,Ahmet Kutsi Tecer gibi isimlerin bir araya geldiği bir mekandı. Yahya Kemal Beyatlı da arkadaşları ve sevenleriyle burada buluşup, hem içki içer hem de şiir üzerine sohbetler yaparmış. Hatta masalarına bakan garson İstavro'ya şiirlerini ezberletirmiş!
  • BOSTANCI’NIN EDEBİYAT MABEDİ; HATAY RESTORAN: Sahibi Mehmet Ali Şahin, müşterileri için yazacak kadar şiiri ve edebiyatı seven bir insan olması, mekanında sanatçı ve yazarların biraraya gelmesine imkan sağlamış. Arkadaşlarıyla rahatça sohbet edebileceği bir mekan arayan Cemal Süreya'nın  "Birçok arkadaşım var, onlarla buraya gelelim ama sen de bize özel bir fiyat uygula" teklifini kabul eden Şahin, mekanın sanatçı ve yazarların toplandıkları, anma günleri ve imza günleri, düzenledikleri bir düzenledikleri bir mahfil olmasını sağlamış. Süreya'nın adı Hatay Lokantası ile özdeşleşmiştir. Süreya'nın önerisi üzerine burada Nisan 1983’ten itibaren bir anı defteri tutulmaya başlanmış  Bu defter  bir edebiyat-sanat mahfilinin kadrosunun belirlenmesine, burada konuşulan konuların günümüze taşınmasına vesile olmuş. Mekandan sanat-edebiyat sohbetlerine Salah Birsel,Cahit Kayra, Ece Ayhan, Edip Cansever, Arif Damar, Oktay Akbal, Tomris Uyar, Füsun Akatlı, Sennur Sezer, Refik Durbaş, Cezmi Ersöz, Can Yücel, Özdemir Asaf,  Fikret Otyam, Küçük İskender, Nilgün Marmara gibi pek çok ünlü isim katılmış.Buradaki sanat-edebiyat sohbeti geleneği eskisi gibi olmasa da devam ediyor.


ARŞİV