Değişimin parçası olmak...

Archerson Köşkü’nde açılan “Değişim Parçası Olmak” adlı karma serginin küratörü Gamze Aliustaoğlu, “Umuyorum ki sergiyi ziyaret eden herkes, görmek istediği değişimin parçası olmak için ilham alır” dedi.

22 Haziran 2022 - 11:43

Son yıllarda oldukça popülerleşen ortak çalışma alanları, kimi zaman sergilere de ev sahipliği yapıyor. Onlardan biri de, Kadıköy’de Yoğurtçu mevkiinde bulunan Archerson adlı bir co-working şirketi. Sosyal sorumluluk kapsamında “Değişimin Parçası Olmak” adlı karma sergiye ev sahipliği yapan Archerson Köşkü’nün antresinden hollerine, merdivenlerinden çalışma odalarına dek pek çok alanda 14 sanatçının çeşitli eserleri yer alıyor. Biz de sergiyi ziyaret ederek, küratörü Gamze Aliustaoğlu ile konuştuk.

  • Bu sergi fikri nasıl ortaya çıktı?

Ben burada İnovasyon Kurulu Başkanı’yım, şirketin sosyal sorumluluk projelerini tasarlıyor ve yönetiyorum. Bu sadece karma bir sergi olarak değil aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olarak oluşturuldu. Geçtiğimiz sene de pandemi sonrası sanatçılara destek olmak için sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Buraya Nasıl Geldik?” isimli bir grup sergisi oluşturmuştuk. Amacımız komünde aktif bir rol oynayarak değişik ögeler için farkındalık yaratmak ve topluma destek olmak.

“DEĞİŞİM KAÇINILMAZ”

  • Değişim parçası olmak... Sergiye bu başlığı seçme nedeniniz neydi?

Archerson bir co-working alanı olduğu için bambaşka sektörlerden farklı insanlarla bir arada olma imkanı sağlıyor. Böyle bir çevrede olduğunuz zaman ise gerek ülkede, gerek dünyada meydana gelen olayların insanlar ve sektörler üzerindeki etkisini birinci elden deneyimleyebiliyorsunuz. Doğal olarak gerçekleşen her yeni olay da bir değişimi doğuruyor. Bazılarımız değişim sürecine adapte olurken, ne yazık ki bazılarımız başarısız oluyor. Biz öncelikle buna dikkat çekmek istedik. Çünkü ne kadar zor olsa da değişim, insanlık tarihi boyunca hangi perspektiften bakarsak bakalım kaçınılmaz olmuştur. Değişimi reddedip, görmezden gelmek yerine değişimin parçası olarak var olmanın önemini vurgulamak istedik.

(Baysan Yüksel’in ‘Kurdun Arıyla Karşılaşması’ adlı tablosu.)

 “SANAT ZİHNİ UYARIR”
  • Sanatla değişim nasıl mümkün sizce?

Sanat -her ne kadar “eseri” duyularımızla algılasak da- yankısını daha çok zihnimizde bulduğumuz bir öge bence. Fazlasıyla öznel olmasının güzelliği de her birey için farklı anlamlar taşımasında yatıyor. Sanat, her birimizde yeni düşünceler ve farkındalıklar oluşturma gücüne sahip. Sanatla değişimin böyle mümkün olduğuna inanıyorum. Sanat zihnin uyarılmasını, haz almasını ve hatta bazen rahatsız olmasını sağlıyor. Biz de sanatın zihnimizde yarattığı bütün oluşumlarla eyleme geçiyoruz ve işte değişim karşımızda…

Sizi temin ederim ki değişimin en zor meydana geldiği, sindirildiği ve adapte olduğu yer zihindir. Sanat, biz her zaman bütünüyle anlayamasak bile bize zihnimizi değişime adapte edebilmek için gerekli olan veriyi sağlıyor.

(Fulya Okbal’ın ‘Yalnız Ev Koleksiyonu’ndan üç tablo)

  • Sergideki sanatçılar kimler ve nasıl belirlendi?

Mehmet Babat, Baysan Yüksel, Nursun Hafızoğlu, Ekber Sursal, Kemal Kara, Sevil Kuranel, Hazal Özdemir, Nazlı Kocaçınar, Cem Demirel, Fulya Okbay, Faruk Özcan, Linanil, Işıl Acar ve Mustafa Turhan. Herhangi bir ajans ya da galeriyle çalışmadık. Tamamen bireysel iletişim kurarak, tek tek konuştuk sanatçılarımızla. Sanatçılarımız tamamen kendi gönüllülükleri esasında sergiye katıldılar. Bu sebeple onlara “görmek istediği değişimin parçası olanlar” diyoruz. Her bir sanatçıya teşekkür etmek istiyorum çünkü sanatçıların bu minvalde gerçekleştirdiği eylemler toplumun her kesimi için ilham oluyor. 

  • Kaç tane ve ne tür eserler var?

Bu bir grup sergisi olduğu için her türden eser mevcut sergimizde. Bambaşka tekniklerle, bambaşka işler görebilirsiniz. Toplamda 33 adet eserimiz mevcut.

  • Gelirin Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’ne (ÇEDBİK) bağışlanması kararı nasıl alındı?

Bu sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirmeye karar verdiğimiz ilk anda toplum yararına güzel işler yapan bir derneğe destek vermek istediğimizi biliyorduk. Yaşadığımız son birkaç seneyi ve genel olarak küresel çapta durumları da incelediğimizde aslında sağlayacağımız bu faydayı tüm insanları etkileyen çevre üzerinden yapmak istediğimize karar verdik. Çünkü insanı desteklemenin yaşadığı çevreyi desteklemekten daha güzel bir yolu yoktu bizim fikrimizce. Bu sebeple çevreyle ilgili işler yapan pek çok derneği araştırmaya başladık. ÇEDBİK’in toplumda oldukça aktif rol oynayan, güzel projeler çıkaran bir dernek olduğunu görünce de kendileriyle iletişime geçtik. Onlar da projemizi  takdir ettiler. Bu şekilde bir iş birliği doğdu. Bu tarz projeler çoğaldıkça insanlara iyilik yapma fırsatı buluyoruz. İlham almak ya da vermek hiçbir zaman kolay değildir ama böyle projeler sayesinde bu ender olayı görebilme şansına erişiyoruz. Umuyorum ki bu röportajı okuyan, sergiyi ziyaret eden herkes, görmek istediği değişimin parçası olmak için ilham bulur ve aksiyona geçer.

Sergi,  6 Temmuz’a dek (pazar hariç) her gün 09.00-20.00 saatleri arasında Zühtüpaşa, Archerson Köşkü, Şefik Bey Sk. No: 3 adresinde ziyarete açık. 

(Ekber Sursal’ın ‘Kırmızı Kule’si…)

 


ARŞİV