Cumhurbaşkanlığı Orkestrası'nın başındaki genç yetenek

Altı yaşından beri müzikle uğraşan Can Okan, genç yaşına rağmen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda şef yardımcısı olarak görev alıyor. Okan “Müziğin iyi bir yorumunu ortaya çıkarmak başlıca hedeftir” diyor

09 Mart 2021 - 13:25

İçinden geçtiğimiz zorlu salgın döneminde Yeldeğirmeni Sanat’ta özel bir programa yer veren piyanist ve orkestra şefi Can Okan, J. S. Bach’ın başyapıtlarından biri olan “İyi Düzenlenmiş Klavye”’nin 2. kitabından bir seçki ile 10 Mart “Çarşamba Klasikleri”nde müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Henüz 35 yaşında olmasına rağmen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuarı’nda, orkestra şefliği bölümünde öğretim elemanı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda orkestra şefi yardımcısı olan Can Okan, müziğe olan tutkusunu gazetemize anlattı.

Piyanist ve orkestra şefi olan Can Okan, “Piyano eğitimime Meliha Doğuduyal hocam ile altı yaşındayken başladım. Müzik, bilincimin oluşması ve konuşmayı öğrenmek gibi temel yaşamsal faaliyetler ile aynı dönemde hayatıma girdi. Konservatuar yıllarım boyunca değerli hocalarımdan piyanoda Prof. Metin Ülkü’nün, orkestra şefliğinde Prof. Gürer Aykal’ın eğitim süreçleri, müziğe bakış açımı yönlendirdi. Dünyaca ünlü piyanistimiz İdil Biret ile gerçekleştirdiğim çalışmaların etkisi şüphesiz halen sürüyor ve yararlarını görüyorum.” diyor.

“BENZERSİZ BİR HİS”

“Orkestra şefliği, müziğin yöneticilik dalıdır” diyen Can Okan, “Şefin karşısında yer alan ve sorumluluklarını üstlendiği müzisyenler ile birlikte çalışarak, seslendirdikleri müziğin iyi bir yorumunu ortaya çıkarmak başlıca hedeftir” diyor ve şöyle devam ediyor: “Yorumun bütünlüğü, teknik detayların dikkatlice çalıştırılması, çalışma sürecinde müzisyenler ile ortaklaşa çalışma ruhunu korumak, disiplini sağlamak vazgeçilmez şartlardır. Konser anında sahnede yer alan müzisyenlerin hepsiyle birlikte, o an gerçekleştirilen müzik sanatı fenomeninin ortaya çıkardığı heyecanı birlikte duyumsamamız benzersiz bir his.”

Her iki yorumculuk türünde de çalışmalarını sürdürmeye ve konser vermeye devam eden Okan, Yeldeğirmeni Sanat’taki konserinin, binanın önceden bir kilise olmasından dolayı kendisini çok heyecanlandırdığını da dile getiriyor. Okan, “Hem piyanist hem de orkestra şefi olarak Süreyya Operası’nda gerçekleştirdiğim performanslarda Kadıköy’ün kültürlü ve bilinçli dinleyici kitlesi ile biraraya gelmek bana her zaman mutluluk veriyor.” ifadelerini kullanıyor. Can Okan, son olarak şunları ekliyor: “İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinin tüm zorlayıcı koşullarına karşın sanatçılara destek olan ve sanatı devam ettirmek için çabalarını sürdüren Kadıköy Belediyesi’ne ve belediye kapsamındaki etkinliklerin gerçekleşmesi için emek veren herkese çok teşekkür ederim. Müzik susmadıkça, söz konusu hiçbir zorluk yıldırıcı olamayacaktır.”


ARŞİV