Cemal Süreya 85 yaşında

Şair Cemal Süreya 85. doğum gününde müdavimi olduğu Bostancı’daki Hatay Restaurant’ta düzenlenen bir etkinlikle anıldı

04 Ağustos 2016 - 16:41
Kadir İNCESU
Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nin açılış günü olan 28 Temmuz, Mehmet Ali Işık’ın önerisi üzerine 2003 yılından beri Cemal Süreya’nın doğum günü olarak kutlanıyor. Usta, bu yıl da yani 85. yaş gününde, yine çok sevdiği Bostancı’daki Hatay Restaurant’ta anıldı.
Cemal Süreya hayranı Ömür Sever tarafından düzenlenen etkinliğe M. Ali Işık, Sevim Yazar, Tülay Ferah, Melahat Babalık, Ümit Öztürk, Hakan Sipahi, Rıdvan Ardıç ve edebiyatseverler katıldı.
Etkinlik Cemal Süreya’nın yaşamından çeşitli kesitlerin gösterildiği slayt gösterisi ile başladı. Slayt gösterimi sonrası kısa bir konuşma yapan Ömür Sever, Cemal Süreya’nın şiirlerini, yazılarını çok sevdiğini belirterek, “Cemal Süreya benim için çok değerli bir isim. 85. doğum gününü müdavimi olduğu Hatay Restaurant’ta kutlamak daha anlamlı geldi bize... Süreya’nın göçebe hayatı, kişiliği, duruşu, sadeliği beni çok etkiledi. Yaşı kaç olursa olsun herkesin kitaplığında Cemal Süreya’nın ‘Sevda Sözleri’ adlı kitabı olsun ve herkes mutlak bir Cemal Süreya şiiri ezberlersin” dedi ve en  sevdiği Cemal Süreya şiirini okudu.
Rıdvan Ardıç da yaptığı kısa konuşmada Cemal Süreya’nın idolleştirme ve mitleştirme yerine fikirleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Melahat Babalık ise Cemal Süreya’nın edebiyatımızın çağlayan ırmağı olduğunu belirterek, “Hayatı acılarla yoğrulduğu içindir, şiirlerinin hüzünlü olması... Hayatın her anını Cemal Süreya şiirlerinde bulabilirsiniz” diye konuştu. Konuşmaların ardından Cemal Süreya için hazırlanan 85. yaşgünü pastası kesildi.

PK: HATAY RESTAURANT
Cemal Süreya, Hatay’ı şöyle anlatıyor: “Hatay bir içki evi. Ama biz sanatçıların özellikle de Kadıköylülerin hayatında işlevi niteliklerini aşan bir ağırlığı da olmuş.
Evimiz olmuş bizim. Duvarlarına yazarların fotoğrafları, dergi sayfaları asılan bir yer Hatay... Defteri olan tek meyhane belki de...
Cevat Dereli, Burhan Uygur, Edip Cansever gelir, o deftere resim yapar, şiir yazarlar. Yüzlerce şairin dizeleri birbirleri için yazdıkları satırlar.
Bir kahvedir aynı zamanda: Çay içmek için de gidebilirsin: Ben birçok yazımı orada yazdım.
Posta Kutusu: Mektuplar oraya gelir.
Bir taşra lokantası gibidir, yeme içme de şart değil...”


 

ARŞİV