Behzat Ay 77 yaşında

1999 yılından aramızdan ayrılan Türk edebiyatının usta isimlerinden Behzat Ay, ‘Behzat Ay 77 Yaşında’ etkinliği ile dostları ve sevenleri tarafından anıldı.

08 Mayıs 2013 - 10:17

Fotoğraf: Kadir İNCESU 

Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nin düzenlemiş olduğu “Behzat Ay 77 Yaşında” etkinliği, Bostancı Hatay Restaurant’ta yapıldı.Fügen Kıvılcımer’in sunduğu etkinlikte; Zuhal Tekkanat, Mehmet Ali Işık, Engin Turgut, Nurcan Çelik, Niyazi Yaşar, Ramis Aydın, Aydan Ay, Melahat Babalık ve İbrahim Hacıbektaşoğlu, Behzat Ay’ı anlattılar.
Behzat Ay 1953’ten itibaren yazmaya başladı. Dünya, Öncü, Van, Akşam, Yeni Gün, Barış, Yeni Ortam, Politika, Demokrat, Cumhuriyet, Varlık, Demet, İmece, Dost, Yeditepe, Ataç, Yelken, Gelecek, Forum, Sosyal Adalet, Ant, Yön, Derim, Türk Solu, Yansıma, Yazko Edebiyat, Somut, Yazko Somut, Türk Dili, Çağdaş Türk Dili gibi çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. Mersin ve Çukurova üniversitelerinin Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe öğretmenliği bölümlerinde romanları, günlükleri, öyküleri yüksek lisans tezlerinde yer aldı.
 

SİİRT’TEN HAYDARPAŞA LİSESİ’NE
Behzat Ay’la yapılan bir söyleşide kendi yaşam öyküsünü şöyle dile getiriyor yazar:
“Ben çocukluğumdan beri sevgiye gereksinim duyan biriyim. Çocukluğumdan bu yana geçen yaşamımı düşünüyorum da bu sonuca varıyorum. Sevgiye susamış bir adamım. Çocukluğumda sevgi yerine dayak gördüm. Hiç uğruna yediğim o dayaklar! Sanki üvey çocuktum. On iki yaşıma değin yaşımın üstünde işler yaptırdılar. Oyun nedir bilemedim. Sanki kendi isteğimle dünyaya geldim. Sanki zarar veren bir çocuktum. Tam karşıtı; tükettiğimden çok ürettim on iki yaşıma değin. On iki yaşımdan sonra parasız yatılı okulda okudum. Yaz dinlencelerinde işçilik yaptım. On sekiz yaşımda da yaşama atıldım.
Düziçi Köy Enstitüsünü bitirdikten sonra Siirt ilinde ilköğretim denetmeni oldum. Dikkati çeken bir eğitimciydim. Soruşturmalardan kurtulamadım. Sonra Erzincan’a ilkokul öğretmeni olarak atandım. Bu bir anlamda ‘tenzili rütbe’ idi.
Daha sonra İstanbul… Ve Haydarpaşa Lisesinde eğitimci olarak görev yaptım. Sendika etkinliklerinde (TÖS) yaptığım atak hareketler ve düşünceler nedeniyle bir çok soruşturmaların içinde buldum kendimi. 2 Eylül 1980 yılında emekli oldum. Emekli olduktan sonra İstanbul’dan bunaldığım zamanlar kendimi Arslanköy-Toros’ların kucağına atardım. Kedilerimle, doğayla baş başa günler geçirir, gazetelerimi okur, yeni yazacağım yazılarımı düşünür, bahçemdeki elma ağaçlarını sular, yaylaya doğru gezmeye çıkardım.”

CEMAL SÜREYA’NIN KADİM DOSTU
Behzat Ay, Cemal Süreya’nın kadim dostuydu. Cemal Süreya onu “Meksikalı Bir Eskimo” olarak tanıtır. Behzat Ay; aşktan, toplumsal savaşıma özellikle hızlı bir değişim geçiren toplumsal yaralara romanlarında, denemelerinde, öykülerinde, günlüklerinde, tanıtım-eleştiri yazılarında ayna tuttu.
2 Mayıs 1936 tarihinde Mersin-Arslanköy’de doğan Behzat Ay, 9 Temmuz 1999 tarihinde İstanbul’da yaşama veda etti.

 

ARŞİV