Adalet Ağaoğlu ve Sennur Sezer Kadıköy’de anıldı

Türkiye Yazarlar Sendikası ‘Bir Şair, Bir Yazar’ söyleşi dizisi kapsamında bu ay Türk edebiyatının iki usta ismi Adalet Ağaoğlu ve Sennur Sezer’i Kadıköy’de andı

16 Ekim 2025 - 14:25

Edebiyata ilişkin bir bellek oluşturabilmek için yola çıkan Türkiye Yazarlar Sendikası ‘Edebiyat Metinleri’ni ‘Bir Şair, Bir Yazar’ adıyla bu sezonda sürdürüyor. Söyleşinin bu ayki konukları, Türk edebiyatının iki önemli ismi Adalet Ağaoğlu ve Sennur Sezer oldu. Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde 14 Ekim Salı günü gerçekleştirilen etkinlikte, iki kadın yazarın edebiyata bıraktığı izler konuşuldu.

Türkiye Yazarlar Sendikası İkinci Başkanı ve şair Mustafa Köz, sezonun ilk açılış matinesini yaptıklarını belirterek şunları söyledi: Geçtiğimiz iki yılda ‘Bir Şair, Bir Yazar’ adıyla birçok değerli kalemi andık. Bu yıl ekim ayında doğan ve yine ekim ayında aramızdan ayrılan Adalet Ağaoğlu ile Sennur Sezer’i konuşacağız. Buluşmalarımız bir yıl boyunca sürecek.”

“BÜYÜK EDEBİYATÇILARIN SESİ SUSMUYOR”

Söyleşide söz alan Yazar Ayşe Sarısayın, “Bugün burada çok değerli iki isim anılıyor, ikisi de çok sevdiğim ve saydığım edebiyatçılar. İkisiyle de şahsen tanışma ve Adalet Hanım’ın deyişiyle ‘dar zamanlarda olsa buluşma ve söyleşme’ fırsatı buldum.” dedi. 

Ağaoğlu’nun ölüm haberini 2020 yılının sıcak bir temmuz sabahında aldığını söyleyen Sarısayın, “Bu kayıp benim için sadece çok değerli bir edebiyatçının ardından üzüntü değil, bana ilk gençlik yıllarımdan bugüne kadar eşlik eden bir sesin susmasıydı. Elbette ki büyük edebiyatçıların sesi hiçbir zaman susmuyor ama onların yeni eserlerini okumaktan yoksun kalıyoruz. Teselliyi şöyle bulabiliriz; büyük edebiyatçılar her okunuşta bizlere yeni anlamlar getirebiliyor, okumakla tükenmiyor.” diye konuştu. 

Lisede okurken Ağaoğlu’nun Ölmeye Yatmak romanıyla tanıştığını söyleyen Sarısayın, eserin kendisinde bıraktığı etkiyi şöyle anlattı: “Cumhuriyet Türkiye’sinin 1938’den 1960’ların sonuna uzanan otuz yıllık dönemini daha önce hiçbir eserde rastlamadığım bir biçimde ele almıştı. Romanın kahramanı Aysel’in, Anadolu’nun küçük bir ilçesinden çıkıp eğitim yolculuğuna devam etme hikayesi, Tokat Erbaa doğumlu annemin zorlu okuma serüveniyle büyük benzerlikler taşıyordu.”

“EMEK VE ADALETİN ŞAİRİ”

Yazar Nüket Eren, Sennur Sezer’in şiirindeki politik ve insani derinliğe dikkat çekerek, “Sennur Sezer’i bugün özellikle bir kadın şair olarak anmamızın nedeni; kadınlığı şiirin kıyısına iliştirilmiş bir tema değil, dizin ve adalet duygusunun kurucu ekseni haline getirmesidir. O evin içindeki dantel torba dediği fabrikanın sireni, vardiyanın yorgunluğu, göçün pasaport kuyruğu ile aynı cümleleri uyuşturur. Böylece kadın bedeni mahrem bir not olmaktan çıkar, sınıfın ve toplumun belleğine dönüşür.” dedi. 

Sezer’in şiirinin gündelik hayatın nabzını tuttuğunu belirten Eren, şöyle devam etti: “Süsten kaçan, kanıta dayalı, istasyon, pazar yolu, bedesten hepsi onun şiirindedir. Bir şiirle hem tanık olur hem hesap sorar. Sezer Türkçe şiire üç şey kazandırmıştır; birincisi kadın öznenin çekinmeyen örgütlü sesi, ikincisi emek ve adaletin enternasyonel ufku, üçüncüsü haber soğunu insan sesine çeviren yalın ama keskin bir estetik. Onu okurken yalnız bir şairi değil, ısrarla konuşan vicdanı dinleriz, bu yüzden Sennur Sezer belleğimizde yer etmekle kalmamalı her kuşakta yeniden okunmalı.” diye konuştu.

Söyleşi sonunda Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı ve Sennur Sezer’in eşi yazar Adnan Özyalçıner da Sezer’in Zeytin Türküsü adlı şiirini okudu.

 


ARŞİV