"Veriler yalan, yoksulluk gerçek"

TÜİK verilerinin değil yoksulluğun gerçek olduğunu söyleyen Tüm Emeklilerin Sendikası İstanbul Şubeleri, Kadıköy’de bir araya gelerek “İnsanca yaşamak istiyoruz” talebini haykırdı

04 Temmuz 2025 - 11:47

Tüm Emeklilerin Sendikası, “TÜİK verileri gerçeği yansıtmıyor, geçinemiyoruz” diyerek 3 Temmuz Perşembe günü yurdun dört bir yanında meydanlarda indi. Tüm Emeklilerin Sendikası İstanbul Şubeleri de Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya geldi. Sloganlarla, dövizlerle taleplerin dile getirildiği, sendikaların ve siyasi partilerin emekli örgütlenmelerinin de destek verdiği açıklamayı Tüm Emeklilerin Sendikası Kadıköy Şube Başkanı Vasfiye Esel okudu. 

“Açıklamaya Ortadoğu’da emperyalistlerin İsrail aracılığıyla çıkardığı savaşı ve katliamları kınayarak başlamak istiyoruz.” diyen Tüm Emeklilerin Sendikası Kadıköy Şube Başkanı Vasfiye Esel, “İsrail saldırganlığını nefretle kınarken, siyasal İslamcı yapıların ve molla düzenlerinin kurtuluş olmadığı, kendi halkının özgür yaşamasına izin vermediği açıktır. Emperyalizmin insan hayatına kast etmesine, sömürgeci ve yayılmacı projelerinin de tam da karşısındayız.” dedi. 

“AÇLIK OYUNUN KURBANI OLDUK”

İktidarın TÜİK verileriyle her ay enflasyonu düşük açıkladığını dile getiren Kadıköy Şube Başkanı Vasfiye Esel, şöyle devam etti: “TÜİK’in açıklamaları gerçeklikten uzaktır. TÜİK’in enflasyon cambazlığı iktidardan bağımsız değildir. Bilinçli olarak enflasyon düşük gösterilip, aylıklarımızda yapılması gereken artış düşük tutulacaktır. Biz bu senaryoyu biliyoruz ve bu filmi görmüştük. Enflasyon düşük teraneleriyle, ikinci 6 aylık enflasyon tahminin de düşük olacağı açıklanarak, ikinci defa mağdur edileceğiz. Üstüne üstlük, büyümeden de pay vermemeyi gelenekselleştirdiler. Sonuç olarak emekli aylıkları hiç olmadığı kadar düşmüş, emekliler perişan edilmiştir. 

Başta 5510 sayılı yasa olmak üzere, emeklilik sistemi sosyal tarafların uzlaşısıyla yeniden düzenlenmelidir. Emekli olunurken, hak sahibinin son maaşı üzerinden emeklilik maaşı güncellemesi yapılması gerekirken, aldığı toplam aylıkların ortalaması üzerinden aylık güncellemesi, enflasyonla yaşanan bir ülkede halkına atılan çok büyük bir kazıktır. Ayrıca bu güncellemede aylık belirlenirken, büyümenin yüzde yüzünün yansıtılması kaldırılmış, oran yüzde otuza düşürülmüştür. Bugün açlık sınırının yarısından çok daha az kök maaş rezaletinin nedeni, emekliye atılan kazığın sonucudur. İktidar, emeklilerin ortaya koyduğu direnişler ve ara ara yapılan seçimlerde durumu kurtarmak için düşük kök maaşlara hazine yardımı yapmak zorunda kalmıştır. O da komik düzeyde. 4 milyon emekli ve bir o kadar dul ve yetim bu açlık oyununun kurbanıdır.“

“EMEKLİLER ZOR DURUMDA”

“Memur emeklileri için de durum farklı değildir.” diyen Vasfiye Esel, “İktidar söz vermesine rağmen memurlara verilen seyyanen ödeneği, memur emeklilerine vermedi. Ödeneği seyyanen adıyla tarifleyerek yasaların arkasında dolandı. Böylece bir memur emekli olurken maaşının en az yüzde 70’ni alırken, bu oran bugün yüzde 40’lara düşmüştür. Oysa biz bütün emeklilere seyyanen ödeneğin verilmesini istiyoruz. Zira emekliler çok zor durumda. Kayıplarımızın telafisi ve enflasyon beklentisi üzerinden temmuzda açıklanacak artışların kök maaşlar üzerinden değil, ele geçen aylık üzerinden olmalıdır. Artışlar kök maaş üzerinde olursa 4 milyon emekli ve bir o kadar dul ve yetimin aylıklarında artış olmayacak yani sıfır zam alacaklar. Bu tam açlık demektir. Sayın Mehmet Şimşek ve Sayın Vedat Işıkhan ile TÜİK başkanını birlikte semt pazarlarını gezmeye davet ediyoruz. Bakalım halkın içine çıkabilecek cesaretleri var mı? Yanlış anlaşılmasın. Cesaretteki kastımız, halkın özellikle de emeklilerin çektiği ve bir parçası oldukları sefalet politikalarını savunup, savunmayacaklarını görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ÇAREMİZ ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZ”

Emeklilerin geçinebilmek için çalışmak zorunda kaldığını, inşaatlarda çalışırken hayatını kaybedenlerin de olduğuna dikkat çeken Vasfiye Esel,  emeklilerin domatesi, biberi taneyle, karpuzu dilimle almaya da bütçelerinin yetmediğini, meyveye ve sebzeye hasret kaldıklarını söyleyerek açıklamayı şöyle bitirdi: “En düşük emekli aylığı, seyyanen artışlarla birlikte en düşük memur maaşına eşitlensin. Yoksulluk sınırı 90 binleri buldu. Yoksulluk sınırının yarısını talep etmenin neresi çoktur? Bu ifadeyi kullanmak bile insana hicap veriyor. Türkiye’de en yoksul yüzde 10’luk dilimin, yüzde 30’undan fazlası emeklidir. Yani kağıt toplayan, sokakta yaşayan, işsiz, yardıma muhtaç kesimin içindeki her 100 kişiden 17’si emeklidir. Çok korkunç bir durumdur. GSMH’den emeklilere ayrılan pay çok sayıda EYT’LİYE rağmen yıllar içinde yüzde 4’e kadar düşmüştür. Oysa İtalya’da bu oran yüzde 16,9, Yunanistan’da 16,3, Fransa’da 14,7’dir. Avrupa ortalaması yüzde 11, Dünya ortalaması ise yüzde 8’dir.”

Emeklilerin sesine kulak verilmesi çağrısı yapan Esel’in açıklaması şöyle sonlandı: “Bize kulaklarınızı tıkamayın. Bizi yine sefalete mahkum ederseniz, ilk seçimlerde bir daha iktidar yüzü göremeyeceksiniz. Bir avuç yandaşa hizmet eden iktidar çare olamaz. Biz çaresiz değiliz. Çare biziz. Çare örgütlü gücümüzdür. Eninde sonunda sendikal mücadelemiz kazanacaktır. Biz kazanacağız.”

“MARKET MARKET DOLAŞIYORUZ”

Açıklamaya katılan emeklilerle de konuştuk. “Bizler hayattan değil çalıştığımız işyerlerinden emekli olduk.” diyen Semra Aydın, “Bugünkü yönetim bizi hayattan da emekli yapmak istiyor. Ama biz bunu boşa çıkaracağız. Sadaka değil zam istiyoruz. İnsanca yaşamak hakkımız. TÜİK’in verileri doğru değil. Açlık sınırının ötesinde yaşıyoruz.Hakkımızı örgütlü gücümüzle alacağız.”

İstediklerini alamadıklarını söyleyen Mustafa Er de şunları söyledi: “En ucuzu bulmak için market market dolaşıyoruz. Yaptığımız bu. Geçinemiyoruz. Hakkımız olanı vermiyorlar. TÜİK’in verileri gerçek değil. Onlarınki hep yalan. Mağdur durumdayız. Emeklinin düşmanı haline geldiler. Örgütlü mücadeleye herkes katılsın. Başka çare yok.”



 


ARŞİV