Türkiye vatandaşlık maaşı sistemine hazırlanıyor

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026’da başlatmayı planladığı vatandaşlık maaşı uygulaması ile ilgili gazetemize konuşan Ekonomist Onur Çanakçı, uygulamanın yoksulluğu azaltabileceğini ancak siyasal atmosfer nedeniyle sürdürülebilir olmayacağını belirtti

25 Kasım 2025 - 12:23

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, dar gelirli hanelere yönelik “vatandaşlık maaşı” uygulamasını 2026 yılında hayata geçirmeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın da dahil olduğu çalışmanın önümüzdeki aylarda tamamlanması, sistemin yeni yıldan itibaren kademeli olarak uygulanması planlanıyor. Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi olarak adlandırılan yeni uygulama ilk etapta pilot illerde başlatılacak. Pilot bölgeler, milli gelirin en düşük olduğu iller, deprem bölgesi ve büyük şehirlerde kent yoksulluğunun en yoğun yaşandığı yerler arasından seçilecek. Vatandaşlık maaşı uygulaması hakkında gazetemize konuşan Ekonomist Onur Çanakçı, “Siyasi erkin bu yardımları ne kadar eşit şartlarda yapacağı ciddi bir soru işareti” dedi.

 SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

Vatandaşlık maaşından yararlanabilmek için hanelerin belirli bir gelir düzeyinin altında olması şartı aranacak. Bu sınır belirlenirken yoksulluk seviyesi ya da asgari ücret esas alınarak yıllık bir gelir kriteri belirlenecek. Ailenin geliri bu belirlenen seviyenin altında kaldığında, devlet gelir ile asgari geçim düzeyi arasındaki farkı aylık olarak karşılayacak. Örneğin gelir sınırının 20 bin lira olarak belirlenmesi halinde, aylık geliri 16 bin lira olan bir haneye 4 bin liralık destek ödemesi yapılacak. Düzenleme ile gelirden en az pay alan kesimlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin azaltılması hedefleniyor.

“ÇEŞİTLİ RİSKLER BULUNUYOR”

Vatandaşlık maaşı uygulaması hakkında görüşlerini aktaran Onur Çanakçı, “Genel olarak “vatandaşlık maaşı / temel vatandaşlık geliri” şu anlama geliyor: Devlet, belirli bir gelir düzeyinin altındaki yurttaşlara düzenli, koşulsuz (veya sınırlı koşullu) nakit bir gelir desteği veriyor. Buradaki amaç yoksulluğu azaltmak, gelir güvencesi yaratmak ve sosyal yardımları sadeleştirmek. Vatandaşlık maaşı; hiç geliri olmayanları (işsiz, sosyal güvencesi olmayan ya da kayıt dışı çalışanlar), asgari ücretin ya da medyan gelirin belirli bir oranının altında geliri bulunan haneleri, çok çocuklu, tek ebeveynli veya engelli birey barındıran aileleri, uzun süre işsiz kalanları ve bazı modellerde yoksul emeklileri kapsayabilse de bu grupların sisteme dahil edilmesinde çeşitli riskler bulunduğunu belirtmek gerekir. Kanada, Meksika, Finlandiya gibi ülkelerde denenmiş olsa da Türkiye’nin şu andaki siyasal yapısı, diğer ülkelerin bize sunduğu istatistiki değerlerin sapmasına sebep olabilir.” dedi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAYACAK”

Sistemin sürdürülebilir olmayacağını dile getiren Çanakçı, “Bu sistem ülkemizde doğru planlanırsa mutlak yoksulluğu azaltır, çocuk yoksulluğunu düşürür, sağlık ve eğitim göstergeleri iyileşebilir, toplumsal kırılganlık, borç sarmalı ve icra dosyalarındaki tırmanış hafifleyebilir. Ancak siyasi erkin bu yardımları ne kadar eşit şartlarda yapacağı ciddi bir soru işareti. Mevcut hükümet iktidara geldiğinde 4 buçuk milyon kişi yardım alıyordu. Şimdi belediyeler hariç 17-18 milyon kişi 550 milyar lira civarında yardım alacak.” dedi ve şöyle devam etti: “Yapılan her sosyal yardım, insanlığa ve topluma bir şekilde katkı sağlar ve doğru uygulandığında güçlü, sürdürülebilir bir sistem oluşturabilir. Ancak ülkemizde atılan birçok adımın siyasi oy kaygısıyla ve koltuğu sağlamlaştırma amacıyla kullanılacağını düşündüğüm için, dünyadaki olumlu örneklere benzer bir yönde ilerlemeyeceğini ve bu nedenle sürdürülebilir olmayacağını düşünüyorum.”


ARŞİV