"STK'lar sürece dahil edilmedi"

Yerel Hayvan Koruma Görevlisi Ayça Övet, hayvanlara çip takılması konusunda yetkililerin STK’lar ile işbirliği içerisinde olması gerektiğini belirterek “Çip taktırmama cezasının hayvana şiddet gösterenin cezasından daha ağır olması kabul edilemez" dedi

27 Aralık 2022 - 14:25

Evcil hayvanı olan kişileri ilgilendiren çip taktırma işlemi için son tarih yaklaşıyor. Yasa gereği yıl sonuna kadar evcil hayvanına çip taktırmayan kişiler para cezası ödeyecek. Buna rağmen hala konuyla ilgili belirsizlikler ve kafa karışıklıkları devam ediyor. Yerel Hayvan Koruma Görevlisi Ayça Övet, çip taktırma konusuyla ilgili tüm detayları gazetemize anlattı.

Övet, hayvanlar için getirilen çip taktırma zorunluluğu hakkında şunları söyledi: “Kedi, köpek ve gelinciklerin kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınmasına dair yönetmelik, 26 Şubat 2018’de Resmî Gazete’de yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Ancak yasal olarak detayları tamamen bilinmediğinden çip konusu ile ilgili sorunları ve niyetleri ilerleyen süreçlerde göreceğiz. Bu konu ile ilgili ciddi bölünmeler oldu. Hayvan hakları savunucularının çoğunluğu çip uygulamasına karşı. Olası bir kayıp/kaçma durumunda çip üzerinden hayvanın bulunması ya da sokağa terklerin önüne geçmesi bir avantaj olsa da kanunları çiğneyen belediyelerin yaptığı katliamlar, tarım bakanlığına sağladığı kazançlar, uzun vadede kedi-köpekler için ne planlandığı, Cumhurbaşkanı’nın STK’ların görüşlerini alın demesine rağmen kapalı kapılar ardında yapılan Bolu’daki çalıştaydan çip konusunda nasıl kararların çıkacağı konuları ise haklı endişelerdir.”

HAYVANA ŞİDDETİN CEZASI DAHA AZ

Çip sistemi sürecinin doğru ilerletilemediğini belirten Övet, “Vatandaşların hem çip taktırmaya zorunlu tutulup hem de ilçe tarım müdürlüklerinde mikroçip ve pasaport tedarik sorununu yaşaması ise sistemin nasıl çalışmadığının göstergesidir. Biz bu sistem içerisinde bu hayvanlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Son anda ortaya çıkartılan beyanname iyi niyetli gibi görünse de bu kurumların hazırlıksız olmasını ve yaratılan mağduriyeti haklı çıkaramaz. Çip taktırmama cezasının hayvana şiddet gösterenin cezasından daha ağır olması kabul edilemez. Zorunlu tutmanın karşılığında para talep etmek yerine devlet bunu ücretsiz yapmalıydı.” ifadelerini kullandı.

“BEYANNAME VEREN CEZADAN MUAF OLACAK”

Ev ve sokakta bakımı yapılan kedi-köpeklerle ilgili iki çeşit veri tabanı olduğunu söyleyen Övet, “Birinci sistem PETVET (Ev hayvanı için kayıt sistemi), ev ve bahçe sınırları içerisinde bakılan kedi ve köpekleri kapsıyor. Ev ve bahçe sınırları içerisinde baktığımız kedi ve köpeklerin mikroçip ile PETVET sistemine son kayıt tarihi 31.12.2022 olarak belirlendi. Bu tarihten sonra mikroçipi takılmamış 6 aydan büyük ev hayvanlarının kayıt altına alınması ve tedavi hizmeti görmesi mümkün olmayacak. Ancak daralan süre ve mikroçip yetersizliği sebebiyle yaşanan mağduriyeti gidermek için ilgili beyanname doldurularak yine 31.12.2022 tarihine kadar İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerine, bir örnek kişinin kendisinde kalacak şekilde mutlaka verilmiş olması gerekiyor. 01.01.2023 tarihinden sonra çip takılmamış olsa da beyanname doldurmuş hayvan sahibi cezadan muaf olabilecek. Ocak 2023’e kadar kaydı yapılmamış ve sağlık problemi yaşayan kedi, köpek, gelinciklerin bu tarihten sonra kliniklerden hizmet alabilmesi için önce İlçe Tarım Müdürlüklerinde hayvan başına 1.200 tl idari para cezası ödenecek, mikroçip takılıp PETVET sisteminde kayıt altına alındıktan sonra bu sağlık hizmetini alıyor olabilecek” dedi.

SOKAKTAKİLERDEN BELEDİYELER SORUMLU”

Sokak hayvanlarını kapsayan bilgi sistemi hakkında da bilgi veren Över, “HAYBİS (Hayvan Bilgi Sistemi), sokakta bakımı yapılan kedi ve köpekleri kapsıyor. Öncelikle bu konu, çok fazla kafa karışıklığına sebep oldu. Belediyelerin kendi sınırları içerisinde yaşayan sokak hayvanlarını, DKMP sisteminde HAYBİS’e mikroçip ile kaydetmesi gerekiyor. Çünkü sokak hayvanlarının tedavi, kısırlaştırma, aşılama, dijital kimliklendirme yapılarak kayıt altına alınması belediyelerin sorumluluğundadır. Sokakta bakım yapan kişiler bu hayvanlara çip taktırmakla mükellef değildir. 6. madde hala yürürlüktedir. Kısırlaştır, aşıla ve yerine bırak. Dolayısıyle işlemleri tamamlanmış hayvan kanunen tekrar yerine bırakılmak zorundadır. Sokakta bakım yapan kişiler bunda diretmeli, gücünü bu yasadan almalıdır. Çünkü kanun bu konuda çok net.” şeklinde konuştu.

Övet, bazı belediyelerin kendilerine düşen görevleri yerine getirmediğinin de altını çizdi: “Belediyeler çip yükünü üzerinden atmak için hayvanın bakımını yapan kişiye, PETVET sistemi üzerinden kaydettirme yolunu zorlayabilir. İnsanlar bu yanılgıya düşmemelidir. Sokakta yaşayan ve bakımını yaptığınız hayvanları kendi üzerinize kaydettirip çip taktırdığınız takdirde artık evde bakılan sayılacak ve sokağa terk olarak kabul edileceği için idari para cezası kesilecek. Bu, gönüllüye sokaktan hayvan toplatmanın bir diğer yoludur. Daha önce kısırlaştırılıp küpelenmiş bir sokak köpeğinin küpesi üzerinde bir kimlik numarası zaten mevcut. Ancak HAYBİS sisteminde, dijital kimliklendirme (çip) üzerinden kayıt altına alındığı için, bu küpe üzerindeki kimlik numaraları geçersiz mi sayılacak, yoksa bu numaralar üzerinden HAYBİS’e kaydedildikleri için çipten muaf mı tutulacaklar konusuyla ilgili nasıl bir düzenleme geleceği ise merak konusu.”

“SOKAĞA TERK ETMELER ARTACAK”

Hayvanlara çip taktırma konusuyla ilgili belirsizliklerin ve kafa karışıklıklarının olduğunu belirten Övet, “31 Aralık 2022 tarihi, sadece ev ve bahçe sınırları içerisinde bakımı yapılan hayvanlar için geçerlidir. Sokakta yaşayan hayvanı kapsamamaktadır. Bazı klinikler Ocak 2023 sonrası sokak hayvanlarını tedavi edemeyeceğini söylüyor, ancak tıbbi yardıma muhtaç bir hayvanın sağlık hizmetine erişimden alıkonulması suçtur. 5199/ İlkeler Madde 4’e bakarsanız tedaviyi reddedecek hekim, klinikler ve kurumlar suç işliyor olacaktır. HAYBİS sistemi burada nasıl karşımıza çıkacak, çıkacak mı, bu da belirsiz” dedi ve şunları ekledi: “Evdeki hayvan sayısı ile ilgili kanun ve yönetmeliğe göre henüz bir kısıtlama olmamasına rağmen sürekli gündem oluyor. Tedavi, kısırlaştırma ve kapasiteleri zaten yeterli olmayan rehabilitasyon merkezlerinde bu kadar hayvana el koyup ne yapacaklar? Bu bir yandan ütopik bir yandan da daha önce nabzı yoklanan bir durum. 14 Ocak yasaklı ırklarda olduğu gibi cezaya maruz kalmak istemeyen kişilerce sokağa terklerde nasıl patlama yaşandıysa çip konusunda da bu sayı aynı sebeple daha da katlanacak. Sistemi kurma, işletme ve yönetmede ciddi bir sorun var. Sokaktaki sorunu bilen STK’lara sırt dönüldüğü sürece de kurguladıkları her senaryo vicdandan yoksun bir facia yaratmaya devam edecek.”


ARŞİV