“Sadece istavrit yemelisiniz”

Marmara Denizi’nin kabusu haline gelen müsilaj, diğer adıyla deniz salyası balıkçıları nasıl etkiliyor? Salya kaplı denizde avlanan balıklar tüketilebilir mi? Bu soruların yanıtlarını balıkçılara sorduk

04 Haziran 2021 - 00:35

Zaten kirli olan Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj, ekmeğini denizden kazanan esnafı nasıl etkiliyor. Hem kirliliğin hemde son günlerde meydana gelen deniz salyasının balıkçılara etkilerini, bu ortamda sofraya konulan balıkların sağlıklı olup olmadığını, balıkçılara sorduk.

“ZEHİRLENMEYE KADAR GİDEBİLİR”

12 yaşından beri balıkçılık yapan Cihan Balık çalışanı Recep Dereli, “Marmara denizinin bu kadar pislenmesinin en büyük sebeplerinden biri kıyı sahilinin yakın olmasıdır. Marmara denizinin giderlerinin değiştirilmesi gerektiğini de düşünüyorum. Bunun haricinde tabi ki en büyük etken insanlar. Daha duyarlı olmaları ve çevreyi korumaları gerekiyor” dedi.

“SADECE İSTAVRİT YEMELİSİNİZ”

Dereli, “Deniz salyası balığın yağ kısmını etkiler. Yani balık tatsız, saman gibi olur. Bu durum zehirlenmeye kadar gidebilir. Hazımsızlık ve mide bulantısı gibi durumlarla karşılaşmak mümkün. Şu an en tezgâhlarımızda levrek, çupra gibi çiftlik balıklarımız var. Deniz balığı olarak şu an sadece istavrit yemelisiniz. Ağustos ayı sonuna kadar da sardalya yenebilir. Bunların haricinde başka balık yemeyin.”

“DENİZ DAHA KİRLİ”

Özmen Balıkçılık çalışanı Selim Erdal, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Bu sene, geçmiş senelere oranla deniz daha kirli. Şu an avlanma yasağı olduğu için balıklardaki durumu bilemiyoruz. Deniz kirliliğinin büyük oranda, gemilerin bıraktıkları atıklardan dolayı olduğunu söyleyebilirim. Bunun haricinde halkımızın da bu konuda bilinçli davranması gerekiyor. Denizlere zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmalıyız.”

“EN DOĞAL ŞEY BALIK”

Kadı Nimet Balıkçılık çalışanı Cengiz Oğur, “Kötü havalarda kıyıya vuran pislikler bütün denizin pis olduğunu göstermez. Neticede balıklar açık denizde tutuluyor. O yüzden şu an için balıkları etkileyen bir durum söz konusu değil. Fakat halkımızın daha dikkatli olması gerekiyor. Poşet, sigara izmariti, pet şişe gibi şeyler denize çok fazla atılıyor. Sadece şu an için değil, geleceğimiz için de denizler bize lazım. 40 sene önce boğazda elimizi attığımız gibi balık tutuyorduk. Şimdiki nesil nasıl yiyecek bu balıkları? Şu an hem dünyada hem Türkiye’de en doğal şey balık. Balıktan daha doğal bir şey kalmadı. Haftada en az 3 gün tüketilmesi gerekiyor. Tabi şu an ekonomik şartlardan dolayı balık yemek de lüks oldu” dedi.


ARŞİV