Birleşmiş Milletler’in 2008 yılında aldığı kararla 2 Nisan, Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak ilan edilmişti. Peki, Türkiye’de tablo nasıl, kaç otizmli birey var? Otizmli bireyler eğitim, sağlık ve sosyal hayata kolayca erişebiliyor mu? Türkiye Otizm Meclisi’nin paylaştığı bilgilere göre; Türkiye’de 1 milyonu aşkın otizmli bireyin yaşadığı tahmin ediliyor. Aile bireyleri de düşünüldüğünde otizmle ilişkisi olan insan sayısı 4 milyonu aşıyor. Günümüzde otizmin görülme sıklığı ise her 59 doğumda 1’e yükselmiş durumda. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan , otizmli bireyler ve aileleri farklı bazı diğer sorunlarla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
“SESSİZ KENTLER İSTİYORUZ”
Türkiye Otizm Meclisi çatısı altında toplanan otizm sivil toplum kuruluşları, 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde ortak bir bildiri yayınlayarak yetkililere taleplerini iletti. Meclisin yürütme kurulu üyesi Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Gökçe ile çözüm önerilerini konuştuk.
“Bizler, sağlık hizmetlerinden alışveriş mekanlarına, berberlerden müzelere, tatil mekanlarından parklara, spor olanaklarına kadar kentin tüm unsurlarının “otizm dostu” olmasını bekliyoruz” diyen Gökçe, bunun için yerel yönetimlere talip olan adayların bu konuda çalışma yapması gerektiğini vurguladı. Otizmli bireylerin daha rahat bir yaşam sürmesi için sessiz ortamlara ihtiyaç olduğunu belirten Gökçe, “Gereksiz yere çalınan bir korna, sonuna kadar açılmış bir müzik, otizmli bir bireyin krize girmesine ve ailesiyle birlikte zor anlar yaşamasına neden oluyor. Kentlerimizde sakin, kriz korkusu yaşamadan dolaşmak istiyoruz.” dedi.
“BAKIM EVLERİNE İHTİYAÇ VAR”
Otizmli çocukları olan ailelerin en büyük sorunlarından biri de otizmli bireylerin tek başına yaşamlarını sürdürememeleri. Bu sorunun çözümü için geçici bakım evlerine ihtiyaç olduğunu dile getiren Gökçe, şöyle devam etti: “Otizm ile yaşayan aileler, çoğunlukla çocuklarını yalnız bırakamadıkları için, günlük işlerini yapmakta güçlük çekiyorlar. Bu yüzden çocuklarımızı belli bir süreliğine gönül rahatlığı ile teslim edebileceğimiz, yetkin kişilerin çalıştığı bakım evlerine ihtiyacımız var.”
Gökçe, otizmli ailelerin taleplerini şu şekilde sıraladı:
-Spor salonlarına, sahalarına, yüzme havuzlarına ihtiyacımız var. Otizmli bireylerin bireysel gelişiminde sporun önemli bir rolü var. Otizmli bireylerin spor etkinliklerinde bulunabileceği spor salonlarına, sahalara, yüzme havuzlarına ve uzman spor eğitmenlerine ihtiyaç duyuyoruz.
-Kamu çalışanlarının otizm konusunda eğitilmesini istiyoruz. Toplu taşımada görevli personel başta olmak üzere, kamusal alanda hizmet sunan kişilerin otizm konusunda farkındalıklarının geliştirilmesi de bizlerin hayatının kolaylaşmasında önemli bir rol oynayacak.
-Otizmli bireylerin aktif iş hayatına katılabileceği çalışma yerlerinin, iş imkanlarının oluşturulmasını, artırılmasını istiyoruz. Otizmli bireyler için dile getirdiğimiz bu talepler, diğer tüm engel gruplarındaki bireylerin ve ailelerinin de yaşamını kolaylaştıracak.
EYLEM PLANI HAZIRLANMIŞTI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca 2016 yılında Otizm Spektrum (OSB) Bozuklukları Ulusal Eylem Planı hazırlanmıştı. OSB Ulusal Eylem Planı'na göre otizmli bireylerin toplumsal hizmetlerden diğer bireylerle eşit yararlanmasını sağlamak ve bağımsız biçimde toplumsal yaşamın her alanına katılımlarını kolaylaştırmak amaçlanıyordu. Eylem planına göre, toplumun tüm kesimlerinin otizm konusunda farkındalık düzeyinin artırılması ve kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesi de hedefleniyordu. Aynı zamanda otizmli bireylerin erken yaşta tıbbi tanılamalarının yapılması ve izleme programları geliştirilmesi de amaçlar arasındaydı.
OTİZM NEDİR?
Otizm, iletişim ve sosyal etkileşim sorunlarına yol açan ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan bir rahatsızlık olarak tanımlanıyor. Ömür boyu devam eden bir gelişim bozukluğu olan otizm, yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkıyor.