Marketlerde çalışan işçilerin zor ve yorucu çalışma koşullarından kaynaklı yaşadıklarının sosyal medyada yayınlanması kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Sosyal İş Sendikası da “Marketlerde kölelik düzenini biz değiştireceğiz” sloganıyla 8 Ağustos Cuma günü Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı.
“Asgari değil insanca yaşam”, “mağaza ve market işçisi köle değildir” sloganlarının atıldığı eylemde açıklamayı, Disk/Sosyal-İş Sendikası Mağaza Market Komisyon Üyesi Gülbin Demirel Mimaz okudu.
“Bugün burada toplanmamızın sebebi sadece birkaç mağduriyeti dile getirmek değildir.” diyerek açıklamayı okumaya başlayan Sosyal-İş Mağaza Market Komisyon Üyesi Gülbin Demirel Mimaz, şöyle devam etti: “Bugün burada milyonlarca mağaza ve market işçisinin alınterini, öfkesini, talebini ve örgütlenme iradesini haykırmak için bir aradayız.Biz bu ülkenin görünmeyen işçileri değiliz.Biz AVM’lerde, zincir marketlerde, mağazalarda gün boyu reyonlara ürün dizen, kasada saatlerce ayakta kalan, tartaklanan, azarlanan ama ses çıkarması yasaklananlarız. Biz sabah 8’den akşam 10’a kadar çalışıp hâlâ yoksulluk sınırının altında yaşamaya mecbur edilenleriz.Biz hakkını aradığında kapı önüne konulan, sendika dediğinde fişlenen, bayramda ailesiyle değil raflarla vakit geçirenleriz.Evet, biz mağaza ve market işçileriyiz. Ve biz artık susmuyoruz.”
“İNSANCA YAŞAMAK VE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”
Türkiye’de mağaza ve market işçilerinin yaşadığı sorunların bir istisna olmadığını, güvencesiz çalışmanın normalleştirildiğini söyleyen Mimaz, “Sermaye esnek çalışmayı dayattı. Bizi birbirimize rakip hale getirdi. ‘Müşteri her zaman haklıdır’ diyerek bizi sadece ucuz iş gücü değil, itaatkâr köle haline getirmeye çalıştı.Bizim sırtımızdan aldıkları her kuruşu büyütmek, her yıl kâr rekoru kırmak için bizi daha da köle yapmak istiyorlar. Ama biz ne diyoruz? Artık yeter. Mağaza ve market emekçileri olarak artık ne düşük ücrete, ne uzun çalışma saatlerine, ne de mobbinge razıyız. Biz insanca yaşamak, çalışmak ve örgütlenmek istiyoruz.” dedi.
Gülbin Demirel Mimaz, “Migros’ta, A101’de, BİM’de, CarrefourSA’da, ŞOK’ta çalışan on binlerce işçi ayda 250 saatten fazla çalışıp hâlâ asgari ücretin biraz üstüne talim etmek zorunda bırakılıyor. Hastalandıklarında rapor almak lüks sayılıyor. Çocuklarını göremiyorlar, sosyal yaşamları yok ediliyor.Kadın işçiler hem düşük ücretin hem de cinsiyetçi mobbingin altında eziliyor. Bu düzene razı mıyız? Hayır. Bu düzende insanca yaşanır mı? Hayır. O halde ne yapacağız? Örgütleneceğiz, sendikalı olacağız.” ifadelerini kullandı.
“EŞİT ÜCRET, GÜVENLİ İŞYERLERİ”
Hiçbir kasiyerin ve reyon işçisinin yalnız olmadığını vurgulayan Mimaz, işçilerin taleplerini şöyle sıraladı: “Haftalık en fazla 40 saatlik çalışma süresi. Bayram ve tatil günlerinde gönüllülük esasına dayalı, ek ücretli çalışma.Tüm fazla mesai saatlerinin kayıt altına alınması ve eksiksiz ödenmesi. Kadın işçiler için tacizden arınmış, eşit ücretli, güvenli işyerleri. Sendika hakkına saygı, toplu sözleşme hakkı ve işyeri temsilciliklerinin tanınması.”