Kusurlu bulunan kişi terfi mi aldı?

CHP’li Kadıköy Belediye Meclisi üyesi Namık Kemal Ceylan, İBB’ye ait hafriyat kamyonunun ezerek öldürdüğü Şule İdil Dere’nin ölümünde ‘asli kusurlu’ olarak gösterilen bir görevlinin, teftiş kurulu başkanlığına terfi ettirildiğini iddia ederek, konuyla ilgili İBB Başkanı Kadir Topbaş’a yazılı bir soru önergesi verdi

27 Nisan 2017 - 16:16

23 yaşındaki Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016’da parkta yürüdüğü sırada yaya-bisiklet yolunda çalışma yapan İBB'ye ait hafriyat kamyonunun ezmesi sonucu hayatını kaybetmişti.Şoför M.K., Dere’nin cenazesi henüz defnedilmemişken, yalnızca bir gün sonra, 13 Mayıs 2016’da serbest bırakılmıştı.

TERFİ İDDİASI

Geçtiğimiz şubat ayında hazırlanan bilirkişi raporuna göre, kamyon şoförüyle birlikte İBB iştiraki olan Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nde görev yapan 3 işveren vekili ve bir saha şefi ile İSTAÇ A.Ş.’den sorumlu müdür ve saha şefi ‘asli kusurlu’,  iki şirketin iş güvenliği uzmanları da tali kusurlu bulunmuştu. Bu isimler arasından devlet memuru olanlar için valilikten izin istendi. İstanbul Valiliği’nden henüz soruşturmaya izin verilmedi. Dere davasında bütün bu gelişmeler yaşanırken, CHP’li Kadıköy Belediye Meclisi üyesi Namık Kemal Ceylan, konuyla ilgili önemli bir iddiada bulundu. İBB Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Ceylan, ‘asli kusurlu’ bulunan yedi isimden idari sorumlu M.T.’nin belediyede teftiş kurulunun başına getirildiğini öne sürdü. Ceylan,  “M.T.’nin terfi ettirilmesi doğruysa, aile bir kez daha yıkılmıştır. İBB başkanına sormak isterim, savcılığın hakkında soruşturma açtığı kişinin, teftiş kurulunun başına getirilmesi doğru mudur?” diye sordu. Ceylan ayrıca başkanlık makamına, “Adı geçen M.T. olay zamanı bölgede görevli miydi? M.T. 12 gün sonra teftiş kuruluna atandı mı? Bu kuruldan olayın aydınlatılması için iki kişi görevlendirildi mi? Savcılığın hakkında soruşturma açtığı kişinin, teftiş kurulunun başına getirilmesi doğru mudur? 10 aydır verdiğimiz soru önergesine neden yanıt alamıyoruz?” sorularını yöneltti.

“BU BİR SUÇTUR”

Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Dere’nin annesi Nesrin Aslan, “Artık şaşırmıyorum. Ben başından beri yaşananları ihmal değil bir suç dizisi olarak görüyorum. Belediye dereyi temizlemek için bir iş yapıyor. Elbette bunlar yapılmalı. Ama bunun için gereken önlemleri almadı. Yoğurtçu Parkı gibi bir parkta bunu yapmamanın kendisi ihmal değildir suçtur. Bu ihmal diyerek hafifletmenin gereği yok.” dedi.

İstanbul Valiliği’nin henüz bilirkişi raporunda kusurlu bulunan memurlar hakkında soruşturma izni vermediğini hatırlatan Aslan, “Savcılık başlattığı soruşturma gereği İBB’nin ilgili kurumlarına birtakım sorular yöneltti. 2 günde verebilecekleri cevapları neredeyse 62 günde verdiler. Bilirkişi raporu açıklandıktan sonra Savcılık, rapora göre sorumlu görülen İBB yöneticileri hakkında dava başlasın istedi ve 9 şubatta Valiye başvurdu. Validen onay bekliyoruz davanın başlaması için. Bu kadar da saçma. Yani suçlar ve saçmalıklarla dolu aklın alamadığı bir olay” diye konuştu.

“Bu olayda kusursuz olan tek kişi İdil” diyen Aslan, “Ben bunu özellikle söylemek istiyorum. Yani Kadıköy gibi merkezi bir ilçede Kadıköy’ün gözde parklarından biri Yoğurtçu Parkı. Burada bebeklerini bebek arabasına koyup orada yürüyerek uyutanlar var. Yürüyüş yapan kadınlar, gençler var.  Kulaklıkla müzik dinleyerek yürüyen de var. Belediyenin parkta bir yaşam olduğunu düşünerek önlem alması gerekiyordu. Bu konuda hiçbir fikri olmayan belediyenin üst düzey yöneticileri burayı dağ başı zannediyorlar.  Bu kent yaşamını hiç bilmeden müdahaledir.” şeklinde konuştu. “İstanbul’da son bir yılda en az 20 kişi hafriyat kamyonlarının marifetiyle hayatını kaybetti” diyen Aslan, “İBB sürekli cinayet işliyor, Valilik de bunu görmüyor. Acılı, öfkeli bir anne olarak ben böyle düşünüyorum” dedi.

İBB’den şimdiye kadar hiçbir açıklama yapılmadığını söyleyen Aslan,” Başarı öykülerini anlatıp dururken bu can kayıplarından hiç söz etmiyorlar. Hiç kimse bu kadar fütursuzca davranamaz. Kent yaşamının belirli kuralları var. Ben vatandaş olarak kurallara uyuyorsam, yöneticiler de kurallara uymalı. Yoksa böyle kent suçları, can kayıpları sürer.  İlk günden beri şoförü asla muhatap almadım. Hala da muhatabım değil. Ama azıcık aklı varsa ‘burada gerekli önlemi almadınız, beni eğitmediniz, bu işi beceremediniz’ diyerek İBB’ye dava açar. Artık aday olmasalar da şimdi özür dileyerek istifa etseler de artık bu suçun üstünü örtmemeleri için elimden geleni yaparak yaşarım. Hayat hiç kimse için bu kadar kolay olmamalı." şeklinde konuştu.


ARŞİV