Kadıköylüler Dağlarca'yı unutmadı

Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca ölümünün 4. yıldönümünde, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile şair yazar ve öğrencilerin de aralarında olduğu kalabalık bir grup tarafından mezarı başında anıldı.

17 Ekim 2012 - 14:44
 
Semra ÇELEBİ
Fotoğraflar: Gürbüz ENGİN
 
15 Ekim 2008’de 94 yaşındayken yitirdiğimiz usta şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, uzun yıllar yaşadığı Kadıköy’de çeşitli etkinliklerle anıldı. 14 Ekim Pazar akşamı Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde şiirler ve şarkılarla anılan usta, ölüm yıldönümü olan 15 Ekim Pazartesi günü de Kadıköylüler tarafından unutulmadı.
Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen Karacaahmet’teki mezar başı anmasına Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün yanı sıra yazar Erdal Atabek, yazar Ahmet Soysal, şair Tekin Gönenç, Fazıl Hüsnü Dağlarca Çocuk Etüt Merkezi öğrencileri, Kadıköy Gönüllüleri ve birçok edebiyatsever katıldı. 

ÖZTÜRK: “KADIKÖY’DE ÇİRKİN İNSAN YOK DERDİ”
Dağlarca’nın mezarına çiçek konulmasıyla başlayan anma etkinliğinde ilk konuşmayı Başkan Selami Öztürk yaptı. Şair Dağlarca’yla son zamanlarında oldukça yakınlaştıklarını söyleyen Öztürk “Kendimi hem şanslı hem şanssız sayıyorum. O’nu bu kadar geç tanıdığım için üzgünüm ama tanıma, yakınlaşma fırsatı yakaladığım için de mutluyum.” dedi. Dağlarca’nın Kadıköy’ü ve Kadıköylüleri de özel bir yere koyduğunu belirten Öztürk şunları söyledi: “ Ölmeden önce 4-5 ay sürekli hastanede ziyaret ettim, o zaman çok güzel sohbetlerimiz oldu. Kadıköy’ü ne kadar çok sevdiğini anlatıyordu. ‘Kadıköy’de çirkin insan yok. Kadınları daha güzel, erkekleri daha yakışıklıdır. Mis gibi kokarlar’ derdi. Tam bir Kadıköy hayranıydı.”
Dağlarca’nın evinin müze yapılması için Belediye’ye vasiyeti olduğunu hatırlatan Öztürk, o anı şöyle anlattı: “Bir gün Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı ziyarete gittiğimizde o sıralar rahmetli Barış Manço’nun evini müze yaptığımızı öğrenmiş ve ‘kendi evinin de ölümünden sonra müze olarak düzenlenmesi’ fikrinde olduğunu söylemişti. Müzeye de ‘Dağlarca’dan Gökyüzü’ adı verilmesini istemişti. Buraya gelenler, benim ‘Gökyüzü’me’ baksınlar diye vasiyette bulunmuştu.”
Dağlarca’ya, vasiyetini gerçekleştirme sözü verdiklerini ifade eden Öztürk, “Bürpkrtaik işlemler süreci uzattı. Vasiyet davası halen sürüyor. Mahkeme, uzun süre Dağlarca’nın yakınlarına ulaşmaya çalıştı. Artık son aşamada... Umarım, önümüzdeki günlerde evi mahkemeden teslim alacağız ve Dağlarca’nın vasiyetini yerine getireceğiz” diye konuştu.

ATABEK: “ŞAİR VE YAZARLAR BUGÜNÜMÜZÜN BÜYÜCÜLERİDİR”
Başkan Öztürk’ün ardından bir konuşma yapan Erdal Atabek ise Dağlarca’nın Türkçe’nin şairi olmakla birlikte bir dünya şairi olduğunu vurguladı. Atabek şunları söyledi: “Dünyanın büyük şairleri vardır. Farklı dillerde yazmış olsalar bile dünyaya sözlerini armağan etmişlerdir. Dağlarca da onlardan biridir. Sözcükleri çok iyi süzen, az sözcükle çok şey söyleyen şairdir. Fazıl Hüsnü ‘Türkçem benim ses bayrağım’ derken de Türkçe’nin bizi birleştiren özelliğinden bahsetmiştir. Anadilimizi zenginleştirenler şairler ve yazarlardır. Onlar bugünümüzün büyücüleridir.”
Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili inceleme ve araştırma kitapları bulunan yazar Ahmet Sosyal da bir konuşma yaptı. Soysal “Dağlarca büyük bir dünya şairidir. Yaşayan ruhu, bize bıraktığı yapıtlarındadır. Dağlarca, şiirleriyle yaşayacaktır.” dedi.

“BABA-KIZ GİBİYDİK”
Dağlarca’yı tanıyan ve duygularını paylaşmak isteyen Kadıköylülerin de konuştuğu anmanın son konuşmasını, 8 yıl boyunca ustanın yardımcılığını yapmış olan Ömür Dokgöz yaptı. Dağlarca’nın ölümünün ardından Kadıköy Belediyesi’nin Barış Manço Müze Evi’nde çalışmaya başlayan Dokgöz ise şunları söyledi: “Dağlarca ile baba-kız gibiydik. Bir elmanın iki yarısı gibi olmuştuk. Haftalık izinlerimde eve giderken üzülürdü. Çocuk ruhluydu. Dağlarca'ya olan sevgim, bir başkaydı. O öldükten sonra her şeyimi aldı, götürdü. Çünkü dünyada en çok sevdiğim şey, Fazıl Hüsnü Dağlarca idi.”
Konuşmaların ardından Kadıköy Belediyesi Fazıl Hüsnü Dağlarca Çocuk Etüt Merkezi’nde eğitim gören çocuklardan Songül Başkan, Dağlarca’nın “Bu eller miydi?” şiirini okudu. Anma etkinliği saygı duruşuyla son buldu.

ARŞİV