Kadıköy iklim krizinden nasıl etkilenecek?

Kadıköy Belediyesi’nin “Kadıköy 2030 – Mevcut Durum Raporu”na göre aşırı sıcaklar, aşırı yağışlar ve taşkınlar Kadıköy’de yüksek risk düzeyindeyken, deniz seviyesinde yükselme, kuraklık ve fırtına ise orta risk düzeyinde

06 Nisan 2023 - 08:54

Dünyanın özellikle insan faaliyetlerinden kaynaklanan nedenlerden dolayı giderek ısındığı ve eğer önlem alınmazsa bu ısınmanın yol açtığı sosyal, ekonomik ve çevresel yıkımın önümüzdeki yıllarda katlanarak artacağı yönünde yaygın bir görüş var. Kuraklık, sıcak hava dalgaları, deniz seviyesinde yükselme, gıda krizi, artan enerji talebi gibi çeşitli riskler yaratacak olan bu değişimin neden olduğu/olacağı kırılganlıkları azaltmak için ise yerel yönetimler tarafından iklim eylem planları hazırlanarak hedefler belirleniyor. Kadıköy Belediyesi’nin Kadıköy 2030 – Mevcut Durum Raporu”nda da iklim krizinin Kadıköy’e ne ölçüde etki edebileceği verilerle masaya yatırıldı.

İSTANBUL’DA SICAKLIK ARTACAK

İklim değişikliği projeksiyonları sera gazı salımlarının gelecekte ne düzeyde olacağına dair senaryolarla oluşturuluyor. Burada ise nüfus artışı, ekonomik gelişme, teknolojik değişim, enerji ve tarımsal üretim gibi emisyon salımını etkileyen faktörler dikkate alınıyor. Peki İstanbul ve Kadıköy’de iklim krizinin etkileri neler olacak? İBB bünyesinde hazırlanan İklim Değişikliği Eylem Planı’nda (İDEP) küresel ölçekteki bu senaryolar İstanbul özelinde de üretildi. Buna göre, yaz aylarında günlük kentsel sıcaklıklar ile ısı dalgaları gibi aşırı sıcak dönemlerin yoğunluğu ve sıklığında bir artış yaşanması ve sıcaklığın 40 °C’nin üzerine çıkması bekleniyor. Yüzyılın sonunda günlük azami sıcaklıklar ise ortalama 1,5-4,8 °C artacak. Diğer taraftan, ortalama sıcaklığının altında kalan “serin” gün ve gecelerin sayısının azalması ve kış aylarında sıcaklık değişimlerinin azalmasından dolayı sıcaklıkların nadiren sıfırın altına düşmesi bekleniyor. Tüm dünyada olduğu gibi, 21. yüzyıl iklim değişikliği modellerine göre gelecekte İstanbul yağışlarında da değişimler meydana gelecek.

EN BÜYÜK PAY KONUTLARDA

Kadıköy Belediyesi Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’nda Kadıköy’ün sera gazı salımlarının 2030 yılına kadar yüzde 40 azaltılması hedeflendi. Kadıköy’ün toplam sera gazı salımlarının yüzde 64’ü, konut, ticari bina, sanayi ve kent için araç trafiğinden, yüzde 29’u elektrik tüketiminden, yüzde 7’si ise, İBB yetki alanında bulunan kaçak emisyonlar ve atıksu gibi diğer salımlardan oluşuyor. Kadıköy kent ölçeğinde salım envanterinde en büyük payı yüzde 48 ile konutlara ait yakıt ve elektrik tüketiminden kaynaklanan salımlar alıyor. Onu sırasıyla ulaşım sektörü (yüzde 34) binalar (yüzde 13), sanayi sektörü (yüzde 4) ve atıksu ve kaçak emisyonlardan oluşan (yüzde 1,5) salımlar takip ediyor.

ISI ADASI ETKİSİ ARTIYOR

Kentleşmenin yoğunlaştığı alanlarda, özellikle yüksek binaların ve dar sokakların olduğu alanlarda ısı adası etkisi artarken, bu durum halk sağlığı sorunlarına da sebep oluyor İstanbul’un uydu yardımıyla elde edilen görüntüsünde, yeşil alanları yetersiz kentsel yerleşim bölgeleri dışında, yakın zamanda yapılan 3. havalimanı bölgesinin yarattığı ısı adası etkisi belirgin bir şekilde gözlemlenebiliyor. Aynı zamanda 3. köprüyle bağlantılı Kuzey Marmara Otoyolu’nun da su havzalarına verdiği tahribatın dışında ısı adası etkisini beslediği belirgin şekilde görülüyor.

İstanbul Isı Adası Haritası’nın Kadıköy bölgesine daha yakından bakıldığında ise, özellikle yeşil alanın az ve araç trafiğinin yoğun olduğu asfalt alanlarında ısı adası etkisinin arttığı görülüyor. O-1 Bağlantı Yolu, Uzunçayır Caddesi, Söğütlüçeşme Caddesi, Rıhtım, D-100 Karayolu çevresi, Bostancı Mehmet Şevki Paşa ve Emin Ali Paşa caddelerinin birleştiği alan Kadıköy’de ısı adası etkisinin en yoğun hissedildiği bölgeler olarak öne çıkıyor. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilerek yüksek yapılaşma izni verilen Fikirtepe, Dumlupınar ve Merdivenköy mahallelerinde de ısı adası etkisinin yüksek olduğu görülüyor.

KADIKÖY’Ü NELER BEKLİYOR?

Kadıköy Belediyesi’nin İklim Adaptasyon Eylem Planı kapsamında 2018 yılında yaptığı çalıştaylarda da iklim krizinin yerel ölçekte Kadıköy’e etkilerinin neler olabileceği değerlendirildi ve “yeşil alanlar- biyoçeşitlilik, kentsel ısı adası etkisi, su yönetimi, halk sağlığı ve idari örgütlenme” başlıkları ön plana çıktı.

Raporda, yoğun kentsel dönüşümün yaşandığı ilçede geçirimsiz yüzeylerde artış yaşandığına dikkat çekilirken, şu değerlendirmeler yapıldı: “Bu yoğun yapılaşma nedeniyle habitat ve toprak kaybı kaçınılmaz olacak. Kentsel dönüşüm ile Kadıköy bina stokunun önümüzdeki 25 yıl içinde büyük ölçüde değişeceği ve kent yoğunluğunun artacağı göz önüne alındığında kentsel ısı adası etkisi konusunda kentin kırılganlığının uzun vadede olumsuz yönde etkileneceği düşünülmektedir.  Nüfusunun yüzde 20’ye yakını 65 yaş üstü insanlardan oluşan Kadıköy’de yaşanması muhtemel aşırı sıcakların halk sağlığı üzerinde önemli etkisi olacağı öngörülmektedir. Kısa dönemde ölümler olmasa da sıcaklıkların daha da artacağı orta dönemde bu tür vakaların görülme sıklığında artış beklenmektedir. Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin 500 metreküp civarında olup, ülkemiz su kısıtı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, güncel kişi başı su tüketiminin yıldan yıla artış göstereceği, aşırı hava olaylarının altyapıdaki olumsuz etkilerinin su kaybını artıracağı, bunlara karşın, Kadıköy Belediyesi’nin öncülüğünde başlayan çalışmalar neticesinde yağmur suyu kullanımında artış olacağı öngörülmektedir. Buna göre, aşırı sıcakların, aşırı yağışların ve taşkınların Kadıköy’de yüksek risk düzeyinde, deniz seviyesinde yükselmenin, kuraklığın ve fırtınanın ise orta risk düzeyinde olduğu tespit edilmiştir.”


ARŞİV