Hekimler ve hastalar büyük sağlık sermayesinin kıskacında

‘Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler, muayenehanesi olan hekimlerin hastalarını yatırmalarını ve ameliyat yapmalarını zorlaştıracak. İstanbul Tabip Odası’ndan Dr. Cegerğun Polat, “Bu, sağlık alanındaki büyük sermaye gruplarının, özel hastane zincirlerinin işine yarayan bir uygulama olacak” dedi. Ayrıca Polat, hastaların hekim seçme hakkının da ihlal edileceğini vurguladı

27 Ekim 2022 - 09:57

“Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmelik” 6 Ekim 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. 

Sağlık Bakanlığı, bu yönetmelik değişiklikleri ile muayenehane hekimlerinin tanı ve tedavi amacı ile hastalarını özel hastanelere ve tıp merkezlerine yatırmalarını, ameliyat ve girişimsel işlem yapmalarını yeni koşullara bağladı. 

Yapılan yönetmelik değişiklikleri ile;

  • Muayenehane hekimlerinin bu şekilde tanı ve tedavi hizmetlerini yürütmeleri ancak özel hastane veya tıp merkezinde ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması halinde ve yıllık sözleşme yapmak suretiyle mümkün olabilecek.
  • Boş uzman hekim kadrosu olmaması durumunda, özel hastane veya tıp merkezinin ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı o branştaki toplam uzman hekim kadro sayısının ancak yüzde 15’i kadar hekim ile sözleşme imzalanması mümkün olacak.
  • Aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme, ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birini geçemeyecek şekilde yapılabilecek.

“ÖNEMLİ BİR KISITLILIK”

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cegerğun Polat ile yönetmelik değişikliğinin hekimleri ve hastaları ne yönde etkileyeceğini konuştuk.

Yönetmelik değişikliği öncesindeki uygulamada, muayenehanesi olan hekimlerin hastalarının takiplerini, operasyonlarını ve ameliyatlarını sözleşme veya anlaşma yaptıkları bir hastanede yapabildiklerini hatırlatarak sözlerine başlayan Polat, “Şimdi bu yönetmelik değişikliğiyle beraber bir hastane kendi personel doktor sayısının yüzde 15’inden fazla hekimle anlaşma yapamaz. Yani bir hastanede 100 hekim varsa 15 tane hekimle bu şekilde anlaşma yapılabilecek. Branş bazlı olarak da o branşın hekim sayısının üçte birinden fazlası ile anlaşma yapılamayacak.” diye belirtti. 

“ÖZEL HASTANELERE BAĞIMLILIK”

Bu uygulamanın önemli bir kısıtlılık getirdiğini vurgulayan Dr. Cegerğun Polat, 4 bini İstanbul’da olmak üzere yaklaşık 7 bin muayenehane hekiminden ancak 500’ünün hastanelerle sözleşme yapabileceğini ifade etti. 

Polat, böylece yaklaşık 6 bin muayenehane hekiminin hastalarının takibini herhangi bir özel hastanede yapamayacağını belirterek, “Nihayetinde Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan hekimlerin mesleki bağımsızlıklarını, özerkliklerini sağlayabildikleri ve bir uygulama olanağı olarak da hekimlik mesleğinde otonomi kurdukları muayenehaneleri bir anda bir özel hastaneye bağımlı olacak.” diye konuştu. Ayrıca birçok muayenehanenin bu şekilde kapanması anlamına geldiğini söyledi.

“BÜYÜK BİR DARBE”

Muayenehanelerin kapanmasıyla burada çalışan hekimlerin ağırlıklı olarak özel hastane kadrolarına geçmesinin beklendiğini dile getiren Dr. Polat, şöyle devam etti: “Bu, sağlık alanındaki büyük sermaye gruplarının, özel hastane zincirlerinin işine yarayan bir uygulama olacak. Hekimlerin özel hastanelerin boyunduruğu altına girmeden, mesleklerini bağımsız uygulayabilecekleri ve emeklerini ücretlendirirken de bu bağımsızlığı koruyabilecekleri alandan çıkıp, özel hastane patronlarının ücretleri yeniden belirlediği ve hekimlerin haklarını kendi lehlerine yonttuğu yeni bir döneme girmiş olacağız.”

“HASTALAR DA MAĞDUR”

Yapılan yönetmelik değişikliğini hekimlik uygulamalarının bağımsızlığı ve özerkliği açısından büyük bir darbe olarak niteleyen Polat, bunun hastaların hekim seçme hakkını da ihlal edeceğine işaret etti. Hastaların ameliyatları için randevu almaya çalıştıklarını, ancak hekimlerin şu anda randevu veremediklerini ifade eden Polat, “Çünkü hekimler herhangi bir hastanede işlem yapıp yapamayacaklarını bilemiyorlar. Hastalar da bu yönüyle çok ciddi mağdur olmuş durumda.” dedi.
Yönetmeliğin çok ciddi hukuki ihlaller içerdiğinin altını çizerek sözlerini sürdüren Dr. Polat, “Bir kere bu yönetmeliğin nasıl uygulanacağı ile ilgili bir ek madde yok. Ne zaman uygulanacağı belli değil. Hekimlerin bu işten doğan zararları nasıl karşılanacak? Hekimlerin mesleki olarak bağımsızlığını geçiyorum, maddi olarak da ciddi kaybı anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.

Düzenlemenin Anayasa’ya aykırı ve sermayenin lehine olduğunu vurgulayan Polat, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) tutumuna dair ise “Meslek örgütü olarak bu konuda hekimlerin yanında olan bir tutumun gelişmesini sağladık. Bu dönem uzmanlık derneklerinin katılımıyla bir basın açıklaması yaptık. Ses getirdiğini de düşünüyoruz.” dedi.

“SERBEST ÇALIŞMA HAKKI KISITLANAMAZ”

TTB ve tabip odaları, Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemelere karşı 18 Ekim 2022 tarihinde İstanbul dahil birçok ilde basın açıklamaları düzenledi. İstanbul Tabip Odası’nın çağrısıyla ve yirminin üzerinde uzmanlık derneğinin katılımıyla İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan hekimler, söz konusu düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak serbest çalışma hakkının kısıtlanamayacağını dile getirdiler. Yapılan ortak açıklamada, hekimlerin ‘büyük sağlık sermayesinin kıskacına alınmak istendiği’ uyarısında bulunuldu.

DANIŞTAY’DA DAVA AÇILDI

Resmi Gazete’de yayımlanan “Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelik” sonrası önce TTB, 12 Ekim 2022 tarihinde Danıştay’da dava açtı. Ardından açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, odaya başvuran ve vekalet veren muayenehane hekimlerinin davasını Hukuk Bürosu’nun üstlenebileceğini duyurdu.


ARŞİV