"Hayat pahalı can ucuz"

Kadıköy Geçinemiyoruz Platformu ile Tüketiciyi Koruma Derneği, hayat pahalılığına karşı kamuoyu oluşturmak amacıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı

17 Ekim 2022 - 11:49

Kadıköy Geçinemiyoruz Platformu ile Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer), üst üste gelen zamların yarattığı olumsuzluklara karşı kamuoyu oluşturmak amacıyla geçtiğimiz pazar günü Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı.

“ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZÜ GÖSTERMELİYİZ”

Yaşanan ekonomik olumsuzluklar karşısında tüketicinin geçinebilmesi için kaynakların halk için kullanılması gerektiğini söyleyen TükoDer Başkanı Aziz Koçal, “Kış geldi. Battaniyelerle oturmaya başlayacağız. Çünkü doğalgaz faturası katlanarak gelecek. Gıda fiyatları aşağı inmiyor. Tüketici tüketimden gelen gücünü kullanmalı. Kamuoyu oluşturmalıyız. Örgütlü gücümüzü göstermeliyiz. Sesimizi duyurmalıyız.” şeklinde konuştu.

Toplanan grup adına açıklamayı ise Sezen Ezer okudu. Elektriğe, doğalgaza, gıdaya, temel tüketim malzemelerine, ulaşıma, akaryakıta, harçlara, vergilere her gün yeni bir zammın geldiğini söyleyen Sezen Ezer, “Milyonlar hemen hemen her gün her yerde aynı şeyi söylüyor hayat pahalı. Hayat pahalı ama ucuz olan bir şeyler de var. İşçilerin emeği ucuz, işçilerin canı ucuz. 14 Ekim Cuma akşamı 41 madenci Bartın Amasra’da daha fazla kar etmek için alınmayan tedbirler yüzünden katledildi. Halkı yoksulluğa, açlığa mahkûm eden düzeniniz yaşam hakkımıza saldırıyor.” dedi. 

Sezen Ezer, “Asgari ücret 5 bin 500 TL. Türk-İş'in verilerine göre eylülde açlık sınırı 7 bin 245,18 TL’ye, dört kişilik bir ailenin zorunlu aylık harcamaların toplamı olan yoksulluk sınırı 23 bin 599 TL'ye yükseldi. Üstüne üstelik biz kriz var, geçinemiyoruz dediğimizde bize yanıtlarınız 'hepimiz aynı gemideyiz' oluyor. Siz kamaralarda, kaptan köşklerinde saltanat sürerken, açlık, yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren milyonlar size göre o geminin prangalı kürekçileri. Şirketlerin, bankaların tarihlerindeki en büyük kârları açıkladığı dönemle, milyonların en hızlı yoksullaştığı dönemin aynı anda yaşanmasının tesadüf olduğuna inanmamızı bekliyorsunuz?” diye konuştu.

“Kara kış yine kapıda, faturalar en büyük korkumuz haline geldi. Enerji üretimi ve dağıtımını özelleştirenler, bir avuç enerji şirketini zengin etmek adına elektrik ve doğalgaza ardı ardına zamlar yapıyor.” diyen Ezer, şöyle devam etti: “Bu yıl konutta kullandığımız elektriğe 3 kez, doğalgaza ise 4 kez zam geldi. Ocak ayında 200 TL olan doğalgaz faturası 528 TL, 200 TL olan elektrik faturası 497 TL’ye ulaştı. Elektrik temel ihtiyaçtır, kamu hizmeti olarak verilmesi sağlanmalı, elektrik üretim ve dağıtımı kamulaştırılmalıdır.”

“MAAŞ KİRAYA YETMEZ OLDU”

Maaşımızın yarısını kiraya mı vereceğiz diyorduk, artık tamamı dahi kiraya yetmez oldu. Kadıköy’de asgari ücret ile tutulabilecek tek bir daire kalmadı. Ev arayanlar dertli, evi olanlar ise tahliye tehdidi altında. Yüksek kira artışının önüne geçmek için getirilen yüzde 25 zam sınırlaması hiçbir işe yaramadı. Adliyeler kira davaları ile dolup taşıyor. Barınma krizini çözmesi gerekenler, seçim öncesi oy istismarına girişti. TOKİ eliyle duyurdukları sosyal konut projeleri geçinemeyenlerin projesi değildir. Kirasını ödemekte zorlanan, 5 bin 500 TL maaşla ay ortasını getiremeyen, borç batağında olan milyonlarca yurttaş 2 bin 280 TL’den başlayan kredi taksitini nasıl ödeyecek?”

“MUTFAKTA YANGIN VAR”

Sezen Ezer, “Mutfakta yangın var. Mutfakta hissedilen yıllık enflasyon yüzde 250’yi geçti. Aldığımız bir ürünü bir daha aynı fiyatla alamıyoruz.Tarımı dışa bağımlı hale getiren, tarım arazilerini betona gömen, her geçen gün katlanarak artan maliyetler üreticiyi üretemez hale getiren iktidar, halkı da gıdaya erişemez hale getirdi. Gıda krizine karşı, tarımsal üretim desteklensin. Bu ülkenin kaynakları hepimizin eşit, özgür, insanca yaşaması için yeterli.” diyerek basın açıklamasını bitirdi. 


ARŞİV