Evden çalışma modeli kalıcı mı oluyor?

Korona virüsü salgını ile birlikte mecburen geçilen uzaktan çalışma sistemi, pandemiden sonra kalıcı hale gelebilir

25 Şubat 2021 - 22:19

Korona virüsü vakalarının ülkemizde de görülmesiyle beraber birçok işletme, söz konusu hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla uzaktan çalışma modeline geçti. Çalışanların hala ofislerine dönememesi ise, evden çalışma modelinin kalıcı olup olmayacağı konusunu gündeme taşıyor. Dünyada pek çok büyük şirket uzaktan çalışma sistemine kalıcı olarak geçerken son günlerde Türkiye’deki bazı kuruluşlardan da benzer açıklamalar gelmeye başladı. Pandemiyle birlikte uzaktan çalışma yöntemine geçen şirketlerin yüzde 77’si, bu yöntemle verimliliğin arttığını belirtiyor.

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Etik Kurul Başkanı ve İnsan Kaynakları ve Kariyer Danışmanı Murat Babadalı, “İş yapma biçimimizin zihinlerde yer eden geleneksel kalıplardan tamamen sıyrılması çok kolay olmayacak. Uzaktan çalışma modeline geçiş sürecimiz çeşitli açılardan sancılı olsa da başladı ve henüz yolun başındayız.” diyor.

“KOLAY OLMADIĞINI GÖRDÜK”

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Etik Kurul Başkanı Babadalı, “Ülkemizde ilk korona virüsü vakasının duyurulmasının üzerinden yaklaşık olarak bir yıl geçti. Bu süreçte söz konusu hastalığın yayılması ve durumun ‘salgın’ olarak nitelendirilmesi ile beraber hayatımızın gidişatı da değişmeye başladı. Özellikle kapalı mekânlarda, kalabalık bir şekilde çalışmanın doğuracağı risk göz önünde bulundurularak iş dünyasının nabzının attığı plazalar, ofisler birer birer boşalmaya başladı. Beyaz yakalı olarak adlandırabileceğimiz ofis çalışanlarının büyük bir bölümü uzaktan çalışma modeli ile tanıştı.” diyor ve şöyle devam ediyor: “Sağlık, perakende-mağazacılık, gıda, ulaştırma-lojistik-taşımacılık, ağır sanayi-üretim gibi sektörlerde uzaktan çalışma modelinin uygulanmasının çok kolay olmadığını hep beraber gördük. Çalışanların işlerini uzaktan yerine getirebilmesi için gereken her türlü altyapıyı olması gerektiği şekilde sunabilen, yaşanan sorunları giderebilen veya eksiklikleri tespit ederek mümkün olduğunca çözüme odaklanan şirketlerin ve ekiplerinin uzaktan çalışma modelinin hakkını vererek uyguladığını belirtebiliriz. Salgın döneminin getirdiği çalışma şartlarına hazırlıksız yakalanan işletmeler ise çalışanlarının hastalığa yakalanma riskinin yükselmesi, işlerinin sürdürülebilirliğinin kesintiye uğraması durumu ile karşı karşıya kaldı.”

“KALICI OLACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR”

Uzaktan çalışma modelinin artık işletmeler tarafından kalıcı olarak uygulanmaya başlandığının altını çizen İnsan Kaynakları ve Kariyer Danışmanı Babadalı, “Geçtiğimiz yılın sonuna doğru, küresel ölçekte hizmet sunan, Google, Microsoft, Facebook, Twitter, Square, Shopify, PSA Group gibi büyük şirketler çalışanlarının bir bölümünün korona virüsü salgını sonrasında da uzaktan çalışmaya devam edeceğini duyurmuştu. Geçtiğimiz ay sonunda Almanya’da yürürlüğe giren bir yönergeye göre işverenler herhangi bir teknik engel bulunmaması durumunda personellerine ofise gelmeden evden çalışma imkânı sunmak zorunda olacak.” diyor. Türkiye’nin uzaktan çalışma politikasına da değinen Babadalı, “Son haftalarda ülkemizde bazı kuruluşlar uzaktan çalışmanın geçici bir tercih olmaktan çıkarak bazı çalışanları için kalıcı hale getirileceğini ilan etti. Bu konudaki ilk açıklama Koç Holding CEO'su Levent Çakıroğlu’ndan geldi. Çakıroğlu uzaktan çalışma modelinin, Koç Topluluğu içindeki 35 bin ofis çalışanı için kalıcı hale getirileceğini söyledi. Bu açıklamanın ardından Akbank ve ING Bank yetkililerinin açıklamaları oldu. Akbank’ta şubelerin her zamanki gibi yerinden faaliyetlerini sürdüreceği, Genel Müdürlük çalışanlarının yüzde 52’sinin uzaktan, yüzde 36’sının hibrit ve yüzde 12’lik bir bölümünün ofiste çalışmalarını sürdüreceği belirtildi. 2015 yılından bu yana esnek çalışma uygulaması bulunan ING Bank ise geliştirilen 4 ayrı model suretinde uzaktan çalışma modelinin kalıcı olarak uygulanacağını duyurdu. Microsoft’un 20 ülkede gerçekleştirdiği “Work Reworked” isimli araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de uzaktan çalışmanın kalıcı olacağı öngörülüyor. Araştırmaya göre uzaktan çalışmaya geçen şirketlerin yüzde 77’si bu çalışma modeli ile üretkenliklerinin arttığını belirtmiş. Söz konusu bilgiler uzaktan çalışma modelinin ülkemiz iş piyasasında ne kadar kalıcı olacağının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.” ifadelerini kullanıyor.

“YENİ KURALLAR GEREKİYOR”

“Uzaktan çalışma modeli zihinlerimizdeki alışılagelmiş işyeri kavramını alt üst etti.” diyen Murat Babadalı, “Önümüzdeki dönemde evinden veya herhangi bir mekândan uzaktan çalışan kişilere kira desteği vb. konuların tartışılması olasıdır. Salgın günlerinde hastalığın bulaşma riskini azaltmak amacıyla getirilen kısıtlamalarla beraber evlerimiz bir anda işyerine dönüşmeye başladı. Özellikle birden fazla uzaktan çalışan kişinin yaşadığı evlerin durumu da düşünüldüğünde ‘iş ve özel hayat dengesi’ kavramı daha fazla tartışılır hale geldi. ‘Madem evdesiniz, o zaman her vakit çalışabilirsiniz’ diyen bazı işverenlerin/ekip yöneticilerinin alışılagelen saatlerin dışında yaptığı toplantı çağrılarının, canlı görüşmelerin veya iş taleplerinin konunun aslında uzaktan çalışmanın kurumun kültürüne dâhil olmasının önemini ve yazılı/yazısız yeni kuralları gerektirdiğini bir kere daha bizlere hatırlattı.” diyor.

Çalışan ve çocuk sahibi olan kadınların uzaktan çalışma modelinde yaşadıkları sorunların gündeme gelmesine de değinen Babadalı, “Bulundukları yerde yaptıkları mesaiye ek olarak ebeveyn olmanın gerektirdiği sorumlulukları yerine getirirken kadın çalışanların yaşadığı yoğunluk bazı durumlarda ‘Ofiste çalışmaya devam mı etseydim?’ sorusunu kendilerine sordurmuyor değil ne yazık ki. Bu noktada bebeklerin ve küçük çocukların kreş veya anaokulu ücretlerinin işveren tarafından ödenmesi/desteklenmesi alternatif bir çözüm olabilir.” önerisinde bulunuyor.

“HENÜZ YOLUN BAŞINDAYIZ”

Yapılacak kanuni düzenlemeler ve uzaktan çalışmanın iş kültürümüzde gerçekten hak ettiği şekilde yerini alması halinde, iyi sonuçlarla karşılaşılabileceğinin altını çizen Murat Babadalı, “Özellikle kadınların işgücüne daha fazla katılımı, genç nüfusun tam zamanlı/yarı zamanlı işlerde değerlendirilmesi gibi başlıklarda uzaktan çalışma modelinin olumlu etkilerini düşünebiliriz. Geçtiğimiz günlerde Linkedin Talent Blog’da yayınlanan bir makalede kadınların erkeklere kıyasla uzaktan çalışma olanağı sunan işlere daha fazla başvuru yaptığı belirtiliyor. Ayrıca Z Kuşağı olarak adlandırılan kesimin de uzaktan çalışmanın gerektirdiği teknolojik konulara yatkınlığı ve özellikle sanal ortamda çalışmayı uygun bulması nedeniyle uzaktan çalışmayı tercih ettiğini gösteriyor. Bununla beraber yöneticilik veya belirli bir kıdem gerektiren uzaktan çalışma pozisyonlarına Baby Boomer olarak adlandırılan neslin başvurularının dikkat çeken bir konu olduğu vurgulanıyor.” diyor.

Değişim sürecinin henüz tamamlanmadığına dikkat çeken Babadalı, şunları söylüyor: “İş yapma biçimimizin zihinlerde yer eden geleneksel kalıplardan tamamen sıyrılması çok kolay olmayacak. Bununla beraber uzaktan çalışma modeline geçiş sürecimiz çeşitli açılardan sancılı olsa da başladı ve henüz yolun başındayız. Gelecek günlerde uzaktan çalışmaya bağlı olarak pratikte nelerin daha farklı yapılabileceği, ücretlendirme başta olmak üzere ‘esnek çalışmanın’ yasal statüsü, sosyal güvenlik ve iş sağlığı ve güvenliği açısından atılacak adımların iş dünyamızın tartışmasına açılacağına şahit olabiliriz. Ayrıca işletmelerin uzaktan çalışma ve bağlı konuları kültüre etmesi ve ilgili konudaki iş etiğinin gelişimi yine konuşacağımız başlıkların arasındaki yerini alacaktır.”


ARŞİV