Enver Ercan yaşamını yitirdi

Varlık Dergisi genel yayın yönetmeni, Yasakmeyve Komşu Yayınları İmtiyaz Sahibi Şair Enver Ercan, 60 yaşında hayatını kaybetti. Gazete Kadıköy'e verdiği son röportajını anısına yayınlıyoruz

22 Ocak 2018 - 14:42

Varlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Eski Genel Başkanı Enver Ercan, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 60 yaşına girdikten bir gün sonra hayatını kaybeden Ercan, uzun süredir yumuşak doku kanseri tedavisi görüyordu. Ercan, şair, yazar ve yayıncılığının yanı sıra yönettiği dergilerde genç şair ve yazarlara verdiği destekle de tanınıyordu.

21 Ocak 1958'de İstanbul 'da doğan Ali Enver Ercan, Güneş, Sabah, Yeni Düşün, Varlık gibi gazete ve dergilerde edebiyat sayfaları hazırladı, yayın yönetmenliği yaptı. Broy, Gösteri, Milliyet Sanat, Yeni Düşün, Yeni Olgu, Varlık gibi dergilerde şiirleri yayımlandı. Eksik Yaşam (1977), Sürçüyor Zaman (1988), Geçtiği Her Şeyi Öpüyor Zaman (1997) adlı şiir kitaplarını yayımladı, Yunus Nadi ve Cemal Süreya şiir ödüllerini aldı. Ercan, Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi kurucusuydu.Varlık Dergisi'nin yayın yönetmenliğini uzun yıllardır sürdüren Enver Ercan, şiir kitapları yayımlayan bir yayınevinin de sahibiydi.Fabrika işçiliğinden yazı işçiliğine geçen Enver Ercan, Türkiye Yazarlar Sendikasında (TYS) 3 dönem başkanlık yaptı.

‘’KÜLTÜR ADAMIYDI…’’

Ercan’ın yaşamını yitirmesinin hemen ardından Varlık dergisi tarafından “Varlık Ailesi” imzasıyla yazılı bir açıklama yayınlandı. Enver Ercan için Yaşar Nabi Nayır’ın mirasını devralıp geliştiren ve Varlık dergisinin bugünlere gelmesini sağlayan en önemli isimlerden biri olduğu söylenen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “O sadece bir şair-yazar, editör değildi, edebiyatı güncel siyasi/toplumsal gelişmelerle, çeşitli sanat dallarıyla buluşturmayı hedefleyen, yorulmaksızın etkinlikler düzenleyen, dergiler çıkaran bir kültür adamıydı.”

 ‘HEP ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU’

PEN Yazarlar Derneği’nin yazılı açıklamasında ise “Türkiye’nin en köklü edebiyat dergisi Varlık’ı genç kuşaklarla buluşturan, Yasakmeyve dergisiyle eski şiire saygı, yeni şiire sevgi duruşunda bulunan, yazar örgütlenmelerinde hep elini taşın altına koyan, TYS eski başkanlarından, Türk şiirinin yüzünü güldürenlerden... Şair, yayıncı, yayın yönetmeni, editör, dost, sıcak, komik adam Enver Ercan’ı sonsuzluğa uğurluyoruz. Binlerce teşekkür Enver, sevgili arkadaşımız. En verimli çağında şiiri öksüz bırakan Enver Ercan’a rahmet,  ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.” denildi.

GAZETE KADIKÖY’E RÖPORTAJ VERMİŞTİ

Edebiyat dünyasının efsane dergisi Varlık’ın uzun süre genel yayın yönetmenliğini yapmış olan Enver Ercan, Yasakmeyve dergisini 12 yıldır Kadıköy’de okurla buluşturan Enver Ercan, 2015’te gazetemizden Kadir İncesu’ya bir röportaj vermişti. O röportajı anısına yayınlaıyoruz;

İki aylık şiir dergisi “Yasakmeyve”nin ilk sayısı tarihler 1 Şubat 2003’ü gösterdiğinde yayımlandı. Dergi, Enver Ercan ve gençlerden oluşan bir kadro tarafından hazırlanıyor. Enver Ercan ile merkezi Kadıköy’de olan Yasakmeyve üzerine söyleştik.

· Yasakmeyve’nin çıkış sürecini anlatır mısınız? Derginizin adı neden Yasakmeyve?

Yıllar önce bir gece yarısı yıldızlara bakarken geldi bu isim aklıma. Muhteşem bir evren vardı karşımda ve insanoğlunun dogmalara karşı binlerce yıllık savaşını düşündüm. Günün birinde bir şiir dergisi çıkarırsam adını Yasakmeyve koyarım dedim. Sloganı da ta o zaman belirlemiştim:  “Yasakmeyve şiir değilse nedir ki!”

Bildiğiniz gibi, Batı kültürü elmayla özdeşleştirir Yasakmeyve’yi. Doğu kültüründe ise buğday ön plana çıkar. Yıllar önce bir romanda adı konmamış bu meyveyi, bilgi ağacının meyvesi olarak okumuştum. Bu bana daha mantıklı gelmiştir, hiçbir din kendisine kayıtsız şartsız inanmayı vazetmeyen bilgiyi sevmez çünkü. Cennetten kovar hemen.  Özetlersek, Yasakmeyve ismi benim için gerçek yaşamı temsil ediyor. Cennet fikri bana her zaman garip gelmiştir zaten.

· Ülkemizdeki yazın dergiciliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dergicilik her zaman gönül işi olmuştur ülkemizde. Birkaç kişi bir araya gelir, ceplerinde birkaç şiir, birkaç yazı vardır. Elbette bir de hevesleri! Dergi çıkarmayı bir plan, bir proje çerçevesinde düşünmedikleri için bir süre sonra batarlar. Yerlerini başka “hevesliler” alır. Güzelliği de buradadır bence. Hesapsızdır çıkışları çünkü.

Şu anda Kültür Bakanlığı dergilere az da olsa bir destek veriyor. Bu bile çok önemli bir katkı. Eğer adam gibi bir dergi çıkarıyorsanız, maliyetlidir ve satışları hiçbir zaman bu maliyeti karşılamaz. İlan da alamazlar kolay kolay zaten. Abonelik sistemi de zayıftır bizde.

Birkaç yıl önce bir dostum, dergi çıkarmaya niyetlenmiş, maliyet hesaplarını ve dağıtım, tanıtım vb sorunları öğrenince  “yahu, dergi çıkarmak akıl kârı değil” demişti. Ben de hak vermiştim kendisine. Hem hak verip hem de yıllardır dergicilik yaptığım için şaşırmıştı, ama şöyle bağlamıştım sözümü: “Evet, hayata göre sen haklısın, ama şiire göre ben!”  Diyeceğim; yine dergiler çıkacak, yine batacak… Moda bir cümleyle özetlersek “batmak bu işin fıtratında var!”

 LUNAPARK GİBİ DERGİ

· Yasakmeyve’nin farkı nedir? 

Her dergi kendince fark yaratmak için çıkar. Her dergi sahibi de kendi meşrebine ve çapına göre oluşturur dergisini. Farkımız ne, bunu tam olarak kestiremem. Şunları söyleyebilirim ancak: İnce dergi bana göre değil, kapsamlı yazılar da yayımlamak isterim çünkü. Saf edebiyata inanmam, yaşadığı günlerin farkında olmasını isterim dergimin. Asık surattan hoşlanmam, dergimin neşeli bir yanı olmasına özen gösteririm. Cemal Süreya, “sen bir dergiyi lunapark gibi şenlikli düşünüyorsun” demişti ki doğrudur. Genç isimlere yol açmayı severim. “Ah neydi o eski günler, o eski insanlar” lafı kadar beni rahatsız eden cümle pek azdır. Hep yarından ümitliyimdir. Bütün bunlar derginize yansıyor bence.

· Yasakmeyve bünyesinde başka dergiler de çıkardınız... O dergiler artık yayınlanmıyor...

O dergiler proje dergileriydi. Bildiğiniz gibi, postanarşist bir dergi olan Siyahi 6 sayı – 1 yıl, bir öykü dergisi olan Eşik Cini 15 sayı – 2.5 yıl, Cemal Süreya’nın 20. ölüm yıldönümü anısına bir kitabının adıyla yayımladığımız edebiyat dergisi Sıcak Nal 12 sayı – 2 yıl çıktı. Hiçbir dergiyi, “hadi çıkaralım, olmazsa kapatırız” diye çıkarmadım. Zarar etse bile! O dergilerde bir şeyler denedik en azından. Sözgelimi, Türkiyeli okurun ufkunda bile olmayan yazarları tanıttık, konuları işledik. Az şey mi? Kapanmalarına üzülmedim de üstelik. Bir gün gençler bıraktığımız yerden alır ve daha iyisini yapar nasıl olsa dedim.Zarar etmek benim umurumda bile olmaz. Zaten param yok ki, niye korkayım? Şimdi biri sağlam bir dergi projesiyle gelse yine aklımı çelebilir.

· 12 yıllık süreçte Yasakmeyve’nin gençleri nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

Yasakmeyve olarak aynı zamanda şiir ve inceleme kitapları da yayımlıyoruz, bildiğiniz gibi. Şimdi baktım, Yasakmeyve imzasıyla 180 tane de kitap yayımlamışız. Bu kitapların çoğu ilk kitap. Ayrıca bizim kadar şair kadının kitabını yayımlayan başka yayınevi olduğunu sanmıyorum. Ve bu arkadaşlar hem şiir ortamında yer edinebildiler,  hem de ilk kitaplarıyla ödüller aldılar. Bu nedenle de en azından,  gençlerle ilgili iyi iş çıkardık diyebilirim.

FOTOĞRAFLAR: KADİR İNCESU


ARŞİV