Doktorunuz Yazıyor

KANSER SONRASI MEME ONARIMI (REKONSTRÜKSİYONU)

19 Ocak 2012 - 11:53

Tarihsel gelişimi içinde meme kanseri cerrahi tedavisinde iki önemli gelişme olmuştur. Birincisi 19. yüzyıl sonlarında Dr. William Halsted tarafından uygulanan radikal mastektomi ile bazı hastalarda kesin tedavinin sağlanabilmesi ve ikincisi ise 20. yüzyılın ikinci yarısında başlayan meme onarımı ameliyatları. İlki, kadınların meme kanserinin tedavi edilebileceğini bilmesi ile hastalığa olan korkularının azalmasını sağlayıp geç kalmalarını önlerken, ikincisi, memesinin yeniden onarılabileceğini bilmek yine hastaların daha erken başvurmalarını sağlamıştır. Geniş randomize çalışmalarda koruyucu meme cerrahisi ile birlikte radyoterapi uygulamasının sonuçlarının total mastektomi ile benzer olduğu ispatlanmıştır. Ancak koruyucu cerrahinin uygun olmadığı durumlar vardır. Kozmetik olarak kötü görünümlü memeye yol açabilir. 6 haftalık radyoterapi hasta açısından zorluk teşkil edebilir. Kanser oluşturan meme dokusunun yerinde durması düşüncesi hastayı psikolojik olarak rahatsız edebilir. Mastektomi tipi seçimi hasta ve meme kanseri tedavi ekibinin tercihine bağlıdır. Bunu yaparken, tümörün yeri ve çapı, memenin büyüklüğü, kanserin birden fazla yerde bulunması, kanserin tipi, mamografide yaygın kireçlenme bulguları ve hastanın eğilimleri göz önüne alınan kriterlerdir. Sonuç olarak gerek koruyucu meme cerrahisi ve radyoterapi, gerekse total mastektomi ve meme onarımı bugün için tüm dünyada kabul gören tedavi yaklaşımlarıdır.

Meme kanseri bir kadının hayatı boyunca yaşayabileceği en büyük travmalardan biridir. Her 8-9 kadından birinde gözlendiğine göre, pek çok kadına mastektomi yapılmaktadır. Çok az kadın bu travmayı büyük bir soğukkanlılıkla atlatıp tam olarak hayatla barışık yaşamını sürdürebilir. Meme, kadın cinsiyetinin dış görünüşteki en belirgin organı olduğundan, alınmaları çoğu kadını derinden etkiler. Kimileri kendini kadın olarak eksik, kimileri çirkin, kimileri de hayat boyunca hastalıklı olarak hissettiklerini beyan etmişlerdir. Çağdaş ülkelerde kimliğini kazanmış kadınların hemen tamamı artık bu şekilde yaşamaya devam etmek istemediklerinden meme onarımı için plastik cerrahlara başvurmuşlardır. Meme onarımı çoğu hastada benlik imajınının gelişmesini sağlamıştır. Daha doğrusu kendilerini daha iyi hissetmişler, gelecekle ilgili daha iyimser olmuşlardır. Dış protez kullanma gereksiniminin kalkması bile başlıbaşına bir avantaj sağlamıştır. Meme onarımı çoğu hasta için hayata yeni bir başlangıç olmuştur. Meme onarımı uygulanan hastaların aile ilişkileri, cinsel yaşamı daha uyumlu olmuştur. Meme onarımı bu yönüyle bakıldığında bir kozmetik ameliyat değil, bir onarım (rekonstrüksiyon) ameliyatıdır. Yani hastalık nedeniyle kaybedilen bir uzvun yerine konmasıdır. Meme onarım işlemi hiç bir şekilde hastanın prognozunu değiştirmez. Yani, kanserin akıbetini iyi ya da kötü yönde etkilemez. Daha sonraki takiplerine engel teşkil etmez. Meme onarımı, anında, yani mastektomi ile eş zamanlı veya daha sonraki dönemde yapılabilir. Anında onarımın kozmetik sonuçları çok daha iyidir. Genelde erken evre kanserlerde uygulanır, ancak ileri evrede olanlara da uygulanabilir. Özellikle kendi dokuları ile onarılan memeler, radyoterapi ve kemoterapi uygulamalarına engel teşkil etmezler.
Genel olarak meme onarımları 2 grupta değerlendirilebilir:
I-Yabancı materyal (protez kullanımı) ile
a. Silikon protez kullanımı
b. Doku genişletme ile birlikte protez kullanımı
c. Protezle birlikte veya tek başına sırt dokusu (Latissimus dorsi flebi)   
kullanımı
II- Kendi dokuları kullanılarak
a. Karın dokusu (TRAM flep) kullanımı. Bugün için en çok kullanılan yöntemdir. Normalde estetik karın germe ameliyatında atılacak olan doku meme onarımında kullanılmaktadır. Böylece hasta meme onarımı ile birlikte karın estetiği olmaktadır.
b. Serbest doku aktarımları: Mikrocerrahi uygulamalar olması nedeniyle ağır ameliyatlardır.
Tüm yöntemlerin kendine göre avantajları ve sakıncaları vardır. Kullanılacak tekniğin seçimi hekime ve hastaya bağlıdır. Protez ile onarımın en büyük avantajı nispeten kolay bir ameliyat olmasıdır. Çoğu hasta memenin alınması cerrahisinden dolayı zaten bıkmıştır ve daha fazla hırpalanmak istemez. Ancak bunun en büyük dezavantajı öncelikle radyoterapi yapılmış alanda kullanılamazlar ve eğer daha sonrasında radyoterapi yapılcaksa protez kullanımı uygun değildir. Ayrıca estetik sonuçları da çok iyi değildir. Ne kadar anatomik şekilli protezler de kullanılsa memeler yarım dünya gibi yuvarlak görünür. Oysa memenin şekli konikdir. Ayrıca diğer meme yıllar içinde değişim geçirirken protezli taraf sabit kalır. Kanserli bölgede protez varlığının verdiği psikolojik tedirginlik de bir dezavantajdır. Karın bölgesi gibi kendi dokularıyla onarımın pek çok avantajı vardır. Her şeyden once doku sizin dokunuzdur, yabancı madde yoktur ve şekli de çok daha güzeldir. Yıllar içinde karşı tarafla aynı evrimi geçirirler. Radyoterapi yapılmasına engel değildir. Aynı zamanda karın bölgeniz gergin ve beliniz ince hale gelir. Dezavantajı ise nispeten ağır bir ameliyattır. En az 2 gün hastanede yatmak ve 1 hafta evde dinlenmek gerekir. 6 hafta da karın korsesi takılır.
Protez kullanılırken hangi yöntemin tercih edileceğinde doku defektinin miktarı önemlidir. Bunun için köprücük kemiği ile meme altı katlantı mesafesi sağlam ve mastektomili tarafta ölçülür. Aradaki fark doku defektini gösterir.
1-Silikon protez kullanımı: Doku defekti sağlam tarafa göre 5 cm.den azsa uygulanabilir. Protezi örtecek yeterli doku bulunması gerekir. Uygulaması nispeten kolaydır. Yapay bir görüntüye neden olabilir.
2-Doku genişletme ile birlikte protez kullanımı: Doku defekti 7-8 cm. kadarsa yapılabilir. Protez periyodik olarak şişirilir. Bu yöntemle yeterli projeksiyonu sağlamak zordur.
3-Protezle birlikte veya tek başına sırt dokusu (Latissimus dorsi flebi) kullanımı: Doku defekti 7-8 cm.den fazla ise ek doku desteğini sağlar. Küçük meme yapılacaksa proteze gerek duyulmayabilir. Fakat genelde protez desteğine ihtiyaç duyulur. Büyük deri adasını gerekmediği anında onarımlarda küçük kesi ile endoskopik olarak flep kaldırılabilir.
 4-Karın dokusu (TRAM flep) kullanımı: Meme onarımında en çok kullanılan, en popüler olan tekniktir. Normalde karın germe ameliyatında atılacak olan doku burada meme onarımında kullanılır. Hastanın kazancı iki taraflıdır. Bir taraftan memesi kendi dokusu ile doğal olarak onarılırken karnı da gerilmiş olur.
5-Serbest doku aktarımları: Serbest TRAM flep, serbest gluteal (kalça) flepler, serbest Rubens flep gibi.
6-Anında Onarım: Önce genel cerrahlar meme derisini koruyan mastektomi yaparlar. Aynı seansta plastik cerrahlar devam ederek memeyi onarırlar. Böylece hastalar mastektominin psikolojik travmasını yaşamazlar. Estetik sonuçları çok daha iyidir. Belirli şartları taşıyan her olguda uygulanabilir. Sonrasında radyoterapi ve kemoterapi uygulamasına engel teşkil etmezler.
 
 
Prof. Dr. Fuat YÜKSEL
 

ARŞİV