Doğalgaz kullanımında kritik uyarılar

TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden Serkan Sevat, karbonmonoksit zehirlenmelerinin önlenmesi, doğalgaz faturaların düşürülmesi ve enerji yoksulluğunun derinleşmemesi için yapılması gerekenleri anlattı

18 Aralık 2025 - 15:31

Konutlarda doğalgaz kullanımına ilişkin güvenlik ve bakım eksiklikleri, artan faturalar ve kış aylarında yaşanan zehirlenme vakalarıyla daha belirgin hale geliyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) İstanbul Şube Yönetim Kurulu Sekreteri Serkan Sevat, doğalgaz tesisatlarında yapılan hatalardan yıllık bakım ihmallerine, karbonmonoksit zehirlenmelerinden enerji yoksulluğuna kadar birçok başlıkta uyarılarda bulundu. Sevat’a göre sorun yalnızca bireysel dikkatsizliklerden değil, plansız uygulamalardan ve kamusal politikaların eksikliğinden de kaynaklanıyor.


KAPALI MENFEZLER BÜYÜK RİSK
Doğalgaz kullanımında en sık karşılaşılan güvenlik hatalarının başında yetkisiz müdahalelerin geldiğini vurgulayan Sevat, dönüşüm ve tadilat süreçlerine dikkat çekerek “Doğalgaz dönüşümlerinin mutlaka yetkili mühendislik firmalarına yaptırılması gerekiyor. Kullanım başladıktan sonra tesisatta yapılacak her türlü tadilat da projeli ve onaylı olmalı. Yetkisiz kişilere yaptırılan işlemler ciddi riskler doğuruyor.” dedi.

Havalandırma menfezlerinin kapatılmasının hayati tehlike yarattığını belirten Sevat, “Doğalgaz kullanımında güvenlik için bırakılmış havalandırma menfezleri sürekli açık ve temiz tutulmalı. Bu menfezler kapatıldığında yanma için gerekli oksijen sağlanamaz ve karbonmonoksit zehirlenmesi riski ortaya çıkar” ifadelerini kullandı. Sevat, doğalgaz borularının elektrik topraklaması, çamaşır askısı ya da farklı amaçlarla kullanılmasının da tehlikeli olduğunun altını çizdi.

EN ÇOK GÖRÜLEN BEŞ KRİTİK TEHLİKE
Makina Mühendisleri Odası’nın sahadaki gözlemlerine göre riskler sistematik biçimde tekrar ediyor. Sevat, bu riskleri beş başlıkta topladı. Bunların başında “yetersiz veya engellenmiş havalandırma” geliyor. Sevat, “Yakıcı cihazların bulunduğu alanlarda menfezlerin kapatılması, atık gazın dışarı atılamamasına ve karbonmonoksit zehirlenmelerine yol açıyor.” dedi.

Bir diğer önemli riskin projeye aykırı uygulamalar olduğunu söyleyen Sevat, gaz dağıtım şirketi tarafından onaylanmış projeye aykırı tesisatların güvenliği ortadan kaldırdığını vurguladı. Standart dışı malzeme kullanımı, doğalgaz borularının duvar içine gizlenmesi ve gaz alarm cihazları ile solenoid vanaların bakımının yapılmaması da patlama ve gaz kaçağı riskini artıran unsurlar arasında yer alıyor.

HAYATİ SONUÇLAR DOĞURUYOR
Kombi ve tesisatların yıllık bakımının ihmal edilmesinin doğrudan can güvenliğini tehdit ettiğini belirten Sevat, en büyük tehlikenin karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunu söyledi. “Bakımsız kombilerde yanma ayarı bozulur, kurum birikir ve renksiz, kokusuz, ölümcül CO gazı ortama yayılabilir.” dedi.

Gaz sızıntısı ve patlama riskinin yanı sıra baca çekiş sorunları, emniyet sistemlerinin devre dışı kalması gibi tehlikelere de dikkat çeken Sevat, bakım ihmallerinin yalnızca güvenliği değil, faturaları ve cihaz ömrünü de olumsuz etkilediğini ifade etti. “Verim kaybı nedeniyle doğalgaz tüketimi artar, cihazlar daha çabuk arızalanır ve garanti kapsamı dışında kalabilir” diye konuştu.

GAZ KOKUSU ALINDIĞINDA NE YAPILMALI?
Gaz kaçağı durumunda yapılması gerekenleri de sıralayan Sevat, vatandaşların paniğe kapılmadan ancak son derece dikkatli davranması gerektiğini söyledi. “Gaz vanaları kapatılmalı, kapı ve pencereler açılarak ortam havalandırılmalı. Elektrik düğmelerine dokunulmamalı, asansör ve kapı zilleri kullanılmamalı. 187 Doğalgaz Acil Hattı’na bildirilmeli.” uyarısında bulundu.

FATURAYI DÜŞÜRMENİN YOLLARI
Doğalgaz faturalarının düşürülmesi için yöntemlerin bulunduğunu belirten Sevat, akıllı termostat kullanımının önemine dikkat çekti. “Oda sıcaklığını 1 derece düşürmek yaklaşık yüzde 6–7 tasarruf sağlar. Termostatik radyatör vanalarıyla oda bazlı kontrol sağlanabilir” dedi. Isı yalıtımının en etkili yöntem olduğunu vurgulayan Sevat, mantolama, çatı ve pencere izolasyonlarının ciddi tasarruf sağladığını belirtti. Yıllık kombi ve petek bakımı ile yoğuşmalı kombilerin düşük sıcaklıkta, uzun süreli çalıştırılmasının da tüketimi azalttığını ifade etti.

“Kombiyi sürekli açık tutmak mı yoksa açıp kapatmak mı daha tasarruflu?” sorusuna da yanıt veren Sevat, “Sürekli açık modda kombi yalnızca kaybolan ısıyı telafi eder ve düşük kapasitede çalışır. Aç-kapa kullanımda ise ev yeniden ısıtılacağı için kombi maksimum güçte çalışır ve daha fazla gaz tüketir.” dedi.

ENERJİ YOKSULLUĞU DERİNLEŞEBİLİR!
Devlet desteklerinin sürdürülebilirliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sevat, enerji yoksulluğunun Türkiye’de stratejik bir politika alanı olarak ele alınmadığını söyledi. “Enerji yoksulluğu, hanelerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde enerjiye erişememesi anlamına geliyor. EUROSTAT verilerine göre Türkiye’de evini yeterince ısıtamayan hanelerin oranı AB ortalamasının yaklaşık üç katı.” dedi.

Sevat, sosyal yardımların bir hak olarak değil, geçici ve siyasi tercihlere bağlı biçimde sunulduğunu belirterek, “Enerji yoksulluğu yardımlarla yönetilmeye çalışılıyor. Oysa çözüm, enerji hizmetinin bir insan hakkı olarak kamu tarafından karşılanabilir, kesintisiz ve kaliteli biçimde sunulmasıdır.” ifadelerini kullandı. Düşük gelirli haneler için ısı yalıtımı, pencere değişimi ve verimli kombi dönüşümleri için hibe ve faizsiz kredi desteklerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Sevat, aksi halde sübvansiyonların kaldırılmasıyla enerji yoksulluğunun daha da derinleşeceği uyarısında bulundu.


ARŞİV