DİSK’ten 15-16 Haziran anması

DİSK, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin 55'inci yıldönümünde Yoğurtçu Parkı’ndaydı

16 Haziran 2025 - 15:58

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıl dönümünde basın açıklaması ve anma için Yoğurtçu Parkı'ndaydı. 1970 yılında yapılan ‘Büyük İşçi Direnişi’ ve direnişte yaşamını yitiren Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram ve Mehmet Gıdak adlı işçiler anıldı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sendika yönetim kurulu ile temsilcileri ve üyelerinin katıldığı etkinlikte “Şanlı 15-16 Haziran izinde ekmek, adalet, hürriyet mücadelesine!” yazılı pankart açıldı. 

Basın açıklamasını okuyan Arzu Çerkezoğlu, “Türkiye işçi sınıfı dün ve bugün de bilmektedir ki emeğinin, ekmeğinin geleceğinin, çocuğunun geleceğinin tek güvencesi vardır o da Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’dur. O nedenle burada sadece bir anma ya da tarihten bir günü hatırlamak için değil, mücadele ve direnişin bize gösterdiği yoldan yürüdüğümüzü ve yürümeye devam edeceğimizi dosta ve düşmana göstermek için buradayız. Sadece burada da değiliz Türkiye’nin dört bir yanında, DİSK’in örgütlü olduğu iş yerleri ve fabrikalarda, tüm DİSK’liler meydanlarda alanlarda iş yerlerinde haykırıyor. 15-16 Haziran’ın izinden yürüğümüzü söylüyoruz. Ekmeğimize, emeğimize, örgütümüze, sendikamıza, geleceğimize yan yana sahip çıkıyoruz.” dedi. 

TÜRKİYE İŞÇİLER İÇİN EN KÖTÜ 10 ÜLKE ARASINDA

Ülke tarihinin en zorlu günlerinden geçildiğini söyleyen Çerkezoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Bir yandan ekmeğimiz küçülüyor bir yandan tüm haklarımıza el uzatılıyor. Grev hakkı, sendika hakkı, insanca yaşama hakkı derken seçme ve seçilme hakkımız dahi artık ciddi bir tehditle karşı karşıya. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun verilerine göre ülkemiz işçiler için dünyanın en kötü 10 ülkesi arasında yer almaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü Konferansı’nda Türkiye işçileri temel hakları güvence altında olmayan ülkeler arasında sıralanıyor. Haklarımızı kaybettikçe yaşamak da zorlaşıyor. Yüksek enflasyon karşısında maaşlarımız eriyor, ekmeğimiz her gün biraz daha küçülüyor. Gelirde ve vergide adalet her gün biraz daha bozuluyor. Zengin daha zenginleşirken, milyonlar yoksullaşıyor. Koca ülke bir avuç zengini, yandaşı ve sermayedarı beslemek için çalışıyor, çırpınıyor ama geçinemiyor. Milyonlarca işçiye, emekçiye, emekliye yoksulluk, sömürü, adaletsizlik ve hiçbir hakkı olmayan kölelik dayatılıyor. Hep beraber yaşadığımız bu zorlu günleri nasıl aşacağımızı ise Türkiye işçi sınıfının 15-16 Haziran 1970’teki büyük işçi direnişi gösteriyor. Hak hukuk adalet işçilerle gelecek”. 

“DEMOKRASİ İŞÇİNİN EKMEĞİDİR”

Demokrasi ve cumhuriyetin hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin ve emeklilerin kırmızı çizgisi olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, “Seçme ve seçilme hakkının darbe aldığı bir ortamda ülkeyi yönetenler sadece kendilerine ve bir avuç ayrıcalıklı kesime çalışırlar. Demokrasi işçinin ekmeğidir. Siyasi rekabetin güdümlü yargı operasyonlarıyla ortadan kaldırıldığı bir ortamda yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik büyür. Tehlikede olan sadece tutuklanan ve görevden alınan siyasetçiler değildir. Tehlikede olan soframızdaki ekmektir, çocuklarımızın geleceğidir, demokrasidir, cumhuriyettir, 85 milyon insanıyla bu ülkedir.” şeklinde konuştu. Çerkezoğlu, “Tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği kimsenin karşısında aday çıkamadığı, kimsenin hakkını hukukunu arayamadığı bir düzen hepimiz için büyük bir tehdittir. Demokrasiyi, cumhuriyeti, toplumsal barışı ve kardeşliği tehdit eden bu tür girişimleri püskürtmek hepimizin ortak görevidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bugün milletin çok büyük bir çoğunluğu işçilerdir, emekçilerdir. Kimse kendini çok güçlü sanmasın. İşçiler, emekçiler, emeklilerden, kadınlardan, çocuklardan, gençlerden kısacası halktan daha büyük bir güç yoktur. 15-16 Haziran 1970 bu gerçeği herkesin gördüğü tarihi dersler içermektedir. Türkiye işçi sınıfı bu adaletsiz düzeni kendi eliyle değiştirebilir.” dedi. 

Basın açıklamasının ardından, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nde hayatını kaybeden Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram ve Mehmet Gıdak’ın hayatını kaybettiği noktaya yüründü. Saygı duruşunun ardından üç işçinin yaşamını yitirdiği yere karanfiller bırakıldı.

 


ARŞİV