Atık toplayıcısı katığının peşinde…

Kadıköy’de sayıları 2 bini bulan geri dönüşüm işçisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı düzenleme ile işsiz kalma tehlikesi yaşıyor. Çocuk yaşta kâğıt toplamaya başlayan Ekrem Yaşar, “Kötü bir iş yapmıyoruz ki helal para kazanmaya çalışıyoruz” diyor

05 Şubat 2016 - 09:25
Erhan DEMİRTAŞ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2011 yılında çıkan yönetmeliğe göre lisanslı firmaların, kâğıt toplayıcılarından kâğıt almaları durumunda 140.000 TL ceza ödeyeceklerini açıkladı. Söz konusu uygulama yürürlüğe konulduğunda geri dönüşüm malzemesi toplayan yüz binlerce işçi işsiz kalacak. Türkiye genelinde 500 bin, Kadıköy sınırları içerisinde ise yaklaşık 2 bin geri dönüşüm işçisi çalışıyor. 1990’lı yılların başında sınırlı sayıda insanın yaptığı atık toplama işi, şimdilerde milyonlarca insanı ilgilendiren bir piyasaya dönüştü. Peki, Kadıköy’de atık toplayan işçiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çıkaracağı yasa hakkında neler düşünüyor? İşçiler ile hem söz konusu yasayı hem de yaptıkları işin zorluklarını konuştuk. İşçilerden Cengiz Nam, “Ne zaman bir yasa çıkacağını duysak geleceğimiz konusunda endişe duymaya başlıyoruz. Ama biz ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlıyoruz” diyor.

“TEMİZ BİR İŞ İSTERDİM”
Geri dönüşüm işçisi olmaya 22 yıl önce Bostancı’da başlayan 40 yaşındaki Cengiz Nam, işe başlama hikâyesini şu sözlerle anlatıyor: “Bu işi yapmaya ilk başladığımda çok üzülüyordum. Çöpten bir şeyler topladığımda etrafımdaki çocuklar bana bakıyordu ben de utanıyordum. Ama zaman ilerledikçe para kazanmaya başladım. Bir zamanlar utanarak, sıkılarak yaptığım bu iş mesleğim olmaya başladı. 22 yıldır ekmeğimi, çöpten çıkardığım kâğıttan ve plastikten kazanıyorum.”
 Evli ve çocukları olan Cengiz Nam, ailesinin geçimini tek başına sağladığını da ekliyor. “Başka bir iş yapmayı düşünmediniz mi?” sorusuna çok net bir şekilde cevap veriyor; “Elbette. Hep başka bir iş yapmayı hayal ettim. Güne her başladığımızda daha temiz daha güvenilir bir işte çalışmayı hayal ederdik ama artık hayal etmiyorum. Bu yaştan sonra meslek sahibi de olamayız. O yüzden kabullenmek zorundayım.”
Geri dönüşüm işçilerinin yaptığı iş karmaşık değil ancak fiziksel olarak çok zahmetli ve yıpratıcı bir iş. İşçiler çok uzun saatler sağlıksız koşullarda çalışıyor. Toplumda ikinci sınıf insan muamelesi gördüklerini ifade eden Nam, “Manevi olarak çok rahatsız edici bir iş yapıyoruz. Düşünsenize gün boyu kirli elbiselerle çöp topluyoruz. İnsanlar hep bize ikinci sınıf vatandaş olarak bakıyor. Kendimizi ezik hissediyoruz” sözleriyle duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor. Yaptıkları işle ülke ekonomisine katkı sağladıklarını belirten Cengiz Nam, “Biz her şeyi ayrıştırıyoruz. Hatta ölü malzemeyi canlandırıyoruz” diyor. Nam, “Bakanlık bize engel değil destek olsun diyerek” bir çağrıda bulunuyor: “Bu işi yine biz yapalım ama bize uygun koşullar yaratılsın. Bakanlık hem sağlık hem de güvenlik sorunlarını çözsün. Biz bu işi tam layıkıyla yapmaya hazırız.”

“NE YAZIK Kİ MESLEĞİM OLDU”
Çocuk yaşta atık toplamaya başlayan Ekrem Yaşar, 26 yaşında ve 12 yıldır geri dönüşüm işinde çalışıyor. Akrabalarının vasıtasıyla ilk olarak Göztepe’de kâğıt ve plastik toplamaya başlayan Yaşar, çöpten atık toplamaya ilk başlarda çok utanarak başlamış hatta köye geri dönmüş. Ancak en fazla 15 gün kalabilmiş köyde. “Mecbur dönmek zorundaydım. Köyde yapacak bir işim yoktu ve para kazanmam gerekiyordu. Ailemin durumu iyi değildi hala da iyi değil. 14 yıl önce bir çocukken başladığım bu iş ne yazık ki mesleğim oldu” diyen Ekrem Yaşar, kötü bir iş yapmadıklarını helal para kazandıklarını söylüyor. Ailesi Diyarbakır’da yaşayan Ekrem Yaşar, uzun yıllardır ailesinden ayrı İstanbul’da çalışıyor ve kazandığı parayı ailenin geçimi için harcıyor.
“Başka bir mesleğin olsun ister miydin?” sorusunu yönelttiğimiz Ekrem Yaşar, hep futbolcu olmayı hayal ettiğini söylüyor ve ekliyor: “İlkokulda öğrenciyken öğretmenim futbola yeteneğim olduğunu söylemişti ama ailemin parası olmadığı için futbolcu olmak hep hayal olarak kaldı.”  Atık toplamanın çok zor koşullarda yapıldığını hatırlatan Yaşar, “Bu işi yapmak çok zor. Hem sıcakta hem de soğukta çok zorlanıyoruz. Kışın ellerimiz donuyor. Çünkü bizim çalışma saatimiz ya da mevsimimiz yok. Kar da kıyamet de olsa biz sokağa çıkıp çalışmaya devam ederiz” diyor.  Geri dönüşümün büyük bir piyasa olduğunu belirten Yaşar’a göre;  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın işçilere destek olması gerekiyor.

YİRMİ SAATTE 70 LİRA
20 yıldır bu işi yapan Ahmet Yaşar da tıpkı akrabası Ekrem Yaşar gibi İstanbul’da gurbetçi. Ailesi Diyarbakır’da yaşayan Ahmet Yaşar, köyünde iş olmadığı için mecburen İstanbul’a geldiğini söylüyor. Günde en az 20 saat çalıştıklarını ifade eden Yaşar, günün sonunda en fazla 70 lira kazanabildikleri bilgisini veriyor. Yaşar, “Bu işi yapmaya meraklı değilim. Ben istemez miyim daha temiz ve güvenli bir işte çalışmayı. Keşke köyümde olsam da 1000 lira kazansam. En azından çocuklarımın, eşimin yanında olurum”  diyor.

“YASA GERÇEKÇİ DEĞİL”
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu, toplayıcılardan atık alan firmalara ceza kesileceği yönündeki düzenlemeyle ilgili gazetemize açıklamada bulundu. Söz konusu düzenlemenin uygulanması halinde sayıları 500 bini bulan geri dönüşüm işçisinin işsiz kalacağını ifade eden Mendillioğlu, “Sadece 500 bin kişi işsiz kalmayacak. Bu insanların bakmak zorunda kaldıkları aileler var. Bunları da hesaba katarsak 3 milyona yakın insanın zarar göreceğini söyleyebiliriz” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çıkaracağı yasanın Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde düzenlendiğini kaydeden Mendillioğlu, yasanın Türkiye gerçeği ile de örtüşmediğini belirtti. Geri dönüşüm işçileri olmadan hiçbir sistemin atıkları toplayamayacağını söyleyen Mendillioğlu, “Atık toplayıcılarının sömürülmesinin önüne geçecek yasalar çıkarılmalı. Büyük firmalar zaten şu an toplayıcılardan atık aldıkları halde, atıkları kendileri toplamış gibi gösteriyorlar.  Bu da muazzam bir vurgun demek. Bakanlık bunun önüne geçmeli. Geri dönüşüm işçiliği bir anda oluşmadı. Bu işin 25 yıllık bir geçmişi var. Milyonlarca insanı ilgilendiren bu sistemin uygulanması mümkün yasalar ile revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

ARŞİV