Yoğurtçu'da Yaz Meşkleri

Müzikseverler, Yoğurtçu Parkı’nda ‘Yaz Meşkleri’ adı ile düzenlenen müzik dinletisinde bir araya gelerek, yıldızların altında keyifli bir akşam geçirdiler. Etkinliği düzenleyen Devlet Konservatuarı'nda öğretim görevlisi Hüseyin Kıyak “Amacımız, bugün için gündelik hayattan çok kopuk olan bu müziği insanların gündelik hayatına tekrar iade etmek” şeklinde konuştu.

21 Haziran 2023 - 16:33

Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda ses sanatçısı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda öğretim görevlisi olan Hüseyin Kıyak tarafından düzenlenen Yaz Meşkleri, Yoğurtçu Parkı’nda ilk kez Kadıköylülerle buluştu. Dinleyiciler, konser disiplinine girmeden, kamp sandalyelerinde oturup ellerindeki notalarla eserlere eşlik etti. Söylenen eserler arasında; Refik Fersan tarafından bestelenen “Kadıköylü” ile Münir Nureddin Selçuk’un “Kalamış”ı da yer aldı. 

 

KADIKÖY, GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR MERKEZ

Müziğin, Meşrutiyet’ten önce saraylar konaklar ve mevlevihaneler dışında mesirelerde de yapıldığını ve zamanla konser kavramının ortaya çıkmasıyla daha farklı bir yapıya büründüğünü belirten Kıyak, “Amacımız, bugün için gündelik hayattan çok kopuk olan bu müziği insanların gündelik hayatına tekrar iade etmek” şeklinde konuştu. Kıyak “1920 yılında, Yoğurtçu Parkı’nın hemen karşısında, Şark Musiki Cemiyeti açılmış ve o dönemin pek çok önemli müzisyeni orada toplanmış. Bu parkta zamanında Münir Nureddin Selçuk, Sinekemani Nuri Duyguer top peşinde koşturmuşlar, futbol oynamışlar. Kemençeci Kemal Niyazi Seyhun Moda’da yelken yarışlarına katılmış. İstiklal Marşı’nın ilk bestecisi ve Türk müziğinde ‘şef’ kavramını ortaya çıkaran bestekâr Ali Rıfat Çağatay, piyanist Fulya Akaydın, kemani Enise Can ve daha pek çok müzisyen hemen şu az ilerideki sokakta oturmuşlar. Kadıköy bu müzik için çok önemli bir merkez. Günümüzde bu ne yazık ki göz ardı ediliyor. Yaz mevsiminde yine eskiden olduğu gibi, konser disiplinine girmeden dinleyiciyle birlikte çalıp söylemek, bu müzik türünü gündelik hayatın içindeki eski yerine yerleştirmek için bir adım atmak istedik,” şeklinde konuştu.

“AÇIK HAVA TİYATROSU GİBİ”

Üsküdar’dan Yoğurtçu Parkı’na Yaz Meşkleri’ni dinlemek için gelen Şaziye Doğancı “Gençleri bu anlamda destekliyorum ve Türk Sanat Müziği’nin özüne, kaliteye kıymet veren onu da halkla buluşturan bir kitle burada. O yüzden dinleyicilerin de çok seçici olduğunu düşünüyorum. Tabiatın içinde böyle bir hizmetin verilmesi aktivitenin yer alması, beni çok mutlu etti, açık hava tiyatrosu gibi. Bu çok özel bir sanat” dedi. 

Yoğurtçu Parkı’nda Yaz Meşkleri olduğunu sosyal medyadan öğrendiğini söyleyen Ülkü Karadağ, “Yoğurtçu Parkı çok sevdiğimiz bir yer, ben evden yürüyerek geldim, oğlum da işten gelecek birazdan beraber dinleyeceğiz” şeklinde konuştu. 

Bu tarz etkinliklere büyük özlem duyduğunu belirten Sevgi Çevik ise “Kadıköy’ün ortamı bunun için çok uygun, çok hoşumuza gitti, çok beğendik. Sosyal medyada takip ettiğim bir arkadaşım paylaştı bu etkinliği oradan haberim oldu, evim çok yakın olduğu için geldim” dedi. 

 


ARŞİV