Validebağ'da YAŞAM NÖBETİ

Validebağ Korusu’nun yapılaşmaya açılmasını istemeyen kent savunucuları ve mahalle sakinleri her gece nöbet tutuyor.

06 Kasım 2014 - 16:35
Semra ÇELEBİ
Fotoğraf: Aysel KILIÇ

Üsküdar Belediyesi’nin Validebağ Korusu’nun kuzey girişindeki Çamlıca Konakları Ata Sitesi önüne yapmak istediği caminin, korunun “yapılaşmaya açılması” demek olduğunu düşünen kent savunucuları ve mahalle sakinleri direnişlerini sürdürüyor. Yaklaşık iki hafta önce alana gelen iş makinelerini, araçlarıyla barikat kurarak durduran Acıbadem sakinleri, yeni bir müdahaleye karşı 7 gün 24 saat alanda nöbet tutuyor. Polis bariyerleriyle ortadan ikiye bölünen alanın bir tarafında TOMA ve çevik kuvvet ekipleri beklerken, bariyerlerin önüne kurulan çadırlarda kent savunucuları ve mahalleli duruyor. Hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında olması biraz zorlasa da, özellikle geceleri bol kıyafetler ve yakılan ateşler etrafında ısınan direnişçiler, herhangi bir polis müdahalesi karşısında yapılacakları konuşmayı ihmal etmiyor. Gezi direnişini hatırlatan “Mutfak” çadırında her daim kaynayan çay, nöbet tutan direnişçilerin temel destekçisi olarak başrolde oynuyor. Gençlerin ısınma yöntemiyse hiç yabancı değil; türkü söyleyip halay çekmek…

GEZİ OLMASAYDI…
 Validebağ Gönüllüleri Derneği, İstanbul Kent Savunması ve mahalle sakinlerinin nöbet tuttuğu alana biz de Gazete Kadıköy olarak bir gece misafir oluyoruz. Korudaki yapılaşmaya dair mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaatın sürdürüldüğünü söyleyen kent savunucuları, hukuka dair inançlarını giderek yitirmeye başladıklarını söylüyorlar.
Her gece nöbete desteğe gelen Acıbadem Halk Dayanışması ve Acıbadem Dayanışma Derneği Başkanı Ali Toros, 25 yıllık Acıbademli olarak Validebağ Korusu’nu kaybetmek istemediğini belirtiyor. “Burada bir cinayet işleniyor” diyen Toros “Amaç cami değil, Validebağ’daki yeşil alanı katledip rant alanı açmak” diyor. Ali Toros, Türk Telekom’un olduğu 6 dönümlük arazisiyle Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Çamlıca Kız Lisesi arazilerinin satılmak üzere olduğunu söyleyerek “Acıbadem iktidar için tam bir rant alanı. Mesele para” diyor. Toros, “Gezi direnişi olmasaydı şu an burada olur muyduk bilmiyorum ama Gezi, hepimizde bir kent bilinci yarattı” diye de ekliyor.
 
5 KADIN BAŞLATTI
Yine 25 yıllık bir Acıbademli olarak her gece nöbete gelen Hikmet Duykanoğlu, Çamlıca Ata Sitesi önündeki yapılaşmaya karşı ilk direnişi, beş site sakini kadının başlattığını vurguluyor. “Sabahın 5.00’inde 5 kadın dozerlerin önüne geçti. Ondan sonra bizim haberimiz oldu ve buraya geldik. Bir kadın olarak bunu vurgulamak istiyorum. Kadınların mücadelesi, Validebağ’da önemli bir yer tutuyor” diyor. Hikmet hanım da Acıbadem’in önemli bir rant alanı olduğu konusunda Ali Toros ile hemfikir: “Çok fazla kamusal alan var Acıbadem’de. Ben politik bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Buraya girmek istemelerinin tek nedeni para.” Gezi direnişi öncesi böyle bir eyleme gelmeyeceğini söyleyen Duykanoğlu, “Gezi bende de bir kent bilinci oluşturdu. Tepki vermezsek Koru’ya gireceklerini artık biliyoruz” diyor. Neden gece nöbeti tuttuklarını ise şöyle açıklıyor: “Buraya yine inşaat araçlarıyla girerlerse, küçük bir grup olmamıza rağmen direniş gösteririz ve kitleleri buraya çağırabiliriz. O yüzden buradayız. Teslim olmamak gerekiyor.”
 
GENÇLER DE NÖBETTE
Berkay Yıldız, genç direnişçilerden biri. “Evim Maltepe’de ama burası evim gibi oldu, ilk günlerden beri burada kalıyorum” diyor. Direnişi arkadaşlarından duyup gelen Berkay, sekiz gündür nöbet tuttuğu Validebağ ile ilgili şunları söylüyor: “Hukuk iktidara çalıştığı için pek bir ümidim yok açıkçası ama itiraz etmeye devam etmemiz gerekiyor. Ne olursa olsun burayı korumak zorundayız.” Gece nöbetlerinde daha çok gençlerin olması gerektiğine vurgu yapan Berkay’la sohbetimiz, toplantı çağrısıyla sona eriyor. Gece nöbeti tutan 10-15 kişilik ekip, sabaha beton dökme araçlarının gelmesi durumunda yapılacakları konuşup sosyal medyadan sabah 6.00’da buluşmak üzere çağrı yapıyor. Daha fazla destek ve dayanışma için, gece film gösterimlerinden müzik dinletilerine kadar bir dolu etkinliğin planını yapıyor.
Neyse ki sabah beklenen müdahale olmuyor ama Validebağ’da direniş ve nöbet devam ediyor…


BİNLER KORU İÇİN YÜRÜDÜ 
İstanbul Kent Savunması ve mahalle dayanışmalarının çağrılarıyla, 2 Kasım Pazar günü binlerce kişi Validebağ’da bir araya geldi. “İşçinin kıyımına, doğanın talanına, AKP’nin yalanına son”, “Artvin’den Validebağ’a yaşam mücadelesi sürüyor”, “Hukuk bitti direnişe devam”, “Cami bahane rant şahane” yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı eylemde sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı. Bir konuşma yapan Avukat Can Atalay, Validebağ’da yaşanan süreci anlattı, “Mesele cami değil, hedef haksız kazanç ve rant elde etmektir. Buna izin vermeyeceğiz” dedi. Mahalle dayanışmaları temsilcilerinin de konuşmalar yaptığı eyleme Anti-kapitalist Müslümanlar da destek verdi.
Konuşmaların ardından kitle sloganlarla Validebağ Korusu’na yürüyüşe geçti ancak kalabalık kitlenin Koru’daki canlıları rahatsız edeceği düşünülerek rota değiştirildi ve Koşuyolu Parkı’na yüründü. Yürüyüş boyunca sık sık sloganlar atan kitle, çevredekileri ve apartmanlardan destek verenleri yürüyüşe çağırdı. Eylem, bundan sonra yapılacakların tartışıldığı forumla sona erdi.
 
BELEDİYE MECLİSİ’NDE PROTESTO
Validebağ Gönüllüleri ve Çamlıca Ata Konakları Sitesi sakinleri, 3 Kasım Pazartesi günü, Üsküdar Belediye Meclisi’ne katılarak, Validebağ Korusu önünde yapılmak istenen cami inşaatına tepki gösterdi. Site sakinleri, oturdukları yerlerde “Adı üzerinde Koru”, “Yapılaşmaya hayır” yazılı dövizler açtı.
Toplantıda Validebağ ile ilgili konuşan CHP Üsküdar Belediyesi Meclisi üyesi Olcay Kurt, uygulanmayan mahkeme kararı nedeniyle Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'i eleştirerek bu karardan vazgeçilmesini istedi. Kurt, Validebağ'da yapılmak istenen cami için referandum talep etti. Kurt'tan sonra konuşan Hilmi Türkmen de konuya ilişkin olarak kendilerinin yeşil düşmanı olarak adlandırılmasının yanlış olduğunu belirtti. Türkmen,cami yapılması için 133 imza topladığını ve Müftülüğe verildiğini belirtti. Müftülüğün belediyeye 2012 yılındaki talebi üzerine önce bir yerimiz yok dediklerini ancak daha sonra müftülüğün ikinci talebiyle bugün cami inşaatı yapılmak istenen alanın plan değişikliğiyle dini tesis alanına alındığını söyledi. Türkmen İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararının “kendilerini ilgilendirmediğini” söyleyerek bunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı karar ile ilgili olduğunu ifade etti.
1200 metrenin 300 metresine cami 900 metresine yeşil alan yapılacağını söyleyen Türkmen site sakinlerine “Cami inşaatına karşı çıkmayın cami yapılırsa evleriniz değerlenir” dedi. Türkmen'in bu sözleri salonda gülüşmelere neden oldu. Toplantı çıkışında bir basın açıklaması yapan site sakinleri ve CHP Meclis üyeleri mücadeleye devam edeceklerini belirtti. 
 

ARŞİV