ÇMO: 'Marmara Denizi tehlikede'

İstanbul Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyeleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Yoğurtçu Parkı’nda basın açıklaması yaptı

09 Haziran 2016 - 12:03
Erhan DEMİRTAŞ
Dünya Çevre Günü çeşitli etkinliklerle kutlanırken, İstanbul Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyeleri Yoğurtçu Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Kadıköylülerin de destek verdiği basın açıklamasında, yıllardır çözülemeyen Kurbağalıdere’deki atık su sorununun bölge halkını kokudan yaşayamaz hale getirdiği ve birçok sağlık riskini de beraberinde getirdiğine dikkat çekildi. Kurbağalıdere’den çıkan çamurun da düzgün bir arıtımdan geçmediği için Marmara Denizi’ni zehirlediği savunuldu.

“KOKUDAN YAŞANMIYOR”
Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik’in okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkından yola çıkarak gündeme alınan ve adlandırılan Dünya Çevre Günü bugün ekolojiye en çok zararı verenler tarafından kendilerini aklama aracı olarak kullanılıyor. İstanbul şehri son on beş yıldır artan bir ivmeyle ekolojik yıkımın ana merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Kentte başlayan kentsel dönüşüm furyası alt yapıdan ve kamusal ihtiyaçtan yoksun bir şekilde ilerliyor. Yetersiz alt yapı ile şehrin dönüşen bölgelerine eklenen nüfus yoğunluğu bugün bir örnekle Kurbağalıdere olarak karşımıza çıkıyor. Yıllardır çözülemeyen Kurbağalıdere’deki atık su sorunu, bölge halkını kokudan yaşayamaz hale getirdiği gibi birçok sağlık riskini de beraberinde taşıyor. Kurbağalıdere’den çıkan çamur düzgün bir arıtımdan geçmediği için Marmara Denizi’ni zehirliyor.” Akçelik, Validebağ Korusu’nda yapılaşmaya da dikkat çekerek “Validebağ Korusu birilerinin iştahını kabartmaya devam ediyor” dedi.

“SONUN BAŞLANGICI OLUR”
İstanbul için planlanan “mega projelerin” kentin doğal yapısına zarar vereceğini ifade eden Akçelik, “Yüzyılın projesi olarak lanse ettikleri ve bir inat meselesi haline getirdikleri Kanal İstanbul projesi Marmara Denizi için bir felaket çağrısı niteliği taşıyor. Marmara Denizi’nin dibini oksijensiz hale getirecek olan bu proje, geri dönüşü olmayacak bir sonun başlangıcını temsil ediyor” açıklamasını yaptı.
Akçelik son olarak, “İstanbul halkının yaşam alanlarına sahip çıkması, kamusal alanlar üzerinde hak talep etmesi ve anayasadaki temel hakkı olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunması gerekmektedir” çağrısında bulundu.

ARŞİV