Kadıköy'ün havası S.O.S veriyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Hava Kalitesi İzleme’nin yaptığı son ölçümler Kadıköy’de hava kirliliğinin ciddi oranda artığını gösteriyor

24 Aralık 2015 - 16:06

Erhan DEMİRTAŞ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Hava Kalitesi İzleme’nin 7 Aralık’ta yaptığı ölçümler açıklandı. Açıklanan sonuçlara göre; hava kirliliğini belirten “Partikül madde10” (PM10), İstanbul’da olması gereken değerlerin çok üzerinde çıktı. PM10’un Ulusal Mevzuat’a göre günlük ortalama 90 mikrogram/metreküp oranını aşmaması gerekiyor. Ancak bu oran İstanbul’un bazı ilçelerinde 200’ün üzerinde belirlendi. Hava İzleme Kalitesi İzleme İstasyonları’nın yaptığı ölçümler sonucunda; Kadıköy’deki “PM10” değeri ise 247 olarak ölçüldü.

 “KÖMÜR, EGZOZ, KENTSEL DÖNÜŞÜM…”
Kadıköy’de gözlenen PM10 değerlerinin yüksek çıkma sebebini açıklayan İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Mikdat Kadıoğlu, PM10 değerlerinin, kalitesiz kömür kullanımı ve araç emisyonlarından havaya karışan kirleticilerin havaya dağılmasından kaynaklandığını belirtti. Kadıoğlu, İstanbul’da hem doğal hem de insan kaynaklı parçacık kirleticilerin olduğunu ifade ederek, “İstanbul’da uzun mesafeli taşınım, polenler ve rüzgâr sebebiyle yerden havaya karışan kirleticiler olduğu gibi; inşaatlar, araçlar, sanayi ve ısınmadan kaynaklı da kirleticiler mevcuttur” diye konuştu.
Ölçülen değerlerin, hem insan sağlığına hem de çevreye zarar vereceğini vurgulayan Kadıoğlu, “Bu değerler başta güneş ışınımı olmak üzere meteorolojik parametreleri de etkiler. Örneğin; yağışın yer değiştirmesine, görüş mesafesinin kısalmasına sebep olabilir” değerlendirmesini yaptı.
Partikül maddelerin enerji ve yakma tesislerindeki faaliyetler sonucunda oluştuğunu belirten Kadıoğlu, “İnşaat faaliyetleri, yangınlar ve fabrika atıkları da partikül maddelerin oluşmasına ve havaya karışmasına sebep olur. PM10, üst solunum yolları rahatsızlığına yol açar. Çünkü; partikül maddelerin ana bileşenleri metaller, organik maddelerdir” dedi. Kadıoğlu, ince boyutlara sahip partiküllerin insan sağlığına daha fazla zarar verdiğini de vurguladı. 

AKCİĞER HASTALARI DİKKAT ETMELİ!
Kadıköy’de artan hava kirliliğini bir de halk sağlığı uzmanına sorduk. Kadıköy’de ölçülen değerlerin çok fazla çıktığını ifade eden Marmara Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Keskin, “Bu değerler uzun süredir görmek istemediğimiz bir tabloyla karşılaşmamıza neden oldu.  Bu değerlerin kış mevsiminde artmasının sebebi; kalitesiz odun ve kömürün tüketilmesi” dedi.
Keskin, hava kirliliğinin üst solunum yolları rahatsızlığına neden olacağına işaret ederek, “Bu havalardan en çok etkilenecek kesim; kronik rahatsızlığı olan akciğer ve astım hastaları olacaktır. Bu hastalar mümkünse bu havalarda dışarı çıkmasın. Evlerinde zaman geçirsinler.  Aksi takdirde hastalıkları daha kötüye gidebilir. Hasta olmayanların da dikkat etmesi gerekiyor. Hava kirliliği bronşlara zarar vereceği için astım hastalığının başlamasına neden olur” açıklamasını yaptı. 
Hava kirliliğinin azaltılması için doğalgaz kullanımının yaygınlaşması gerektiğini belirten Keskin, “Kirlilik sadece odun kömür kullanımından kaynaklanmıyor. İstanbul’da milyonlarca Kadıköy’de ise binlerce araç var. Bu araçlardan çıkan zehirli gazlar da havanın kirlenmesine neden oluyor. Kentsel dönüşüm sırasında yıkılan binalar da partikül maddelerin artmasının başka bir nedeni. Havanın sirkülâsyonunu sağlamak için daha fazla yeşil alana ihtiyacımız var” diye konuştu.

DOĞALGAZ DEĞİL KÖMÜR…

Hava kirliliğin en yoğun olduğu bölgelerden Fikirtepe’nin havasını soluduk

Kadıköy’de doğalgaz kullanımı oldukça yaygın. Ancak kentsel dönüşümün devam ettiği Fikirtepe, Dumlupınar ve Eğitim Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, doğalgaz pahalı olduğu için odun ve kömürü tercih ediyor. Bu mahallelerde odun ve kömür kullanımının başka bir sebebi de kentsel dönüşüm sürecinin devam etmesi. Dönüşüm devam ettiği için eski evlerin doğalgaz tesisatı yapılamıyor.

“İNŞAAT MALZEMELERİ YAKILIYORˮ
Biz de Fikirtepe ve diğer mahallelerin havasının ne kadar kirli olduğunu anlayabilmek için hem sokakları gezdik hem de esnaf ve vatandaşların sorunlarını dinledik. Sohbetimizin ilk durağı çok az da kalsa odun kömür depoları oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşlara kömür dağıtmasından sonra kömür satışlarının azaldığını söyleyen mahalle esnafı Cengiz Aykut, “Belediye kömür dağıttığı için bizim işlerimiz de durdu. Günde en fazla 10 torba kömür satabiliyorum. Bizim sattığımız kömür daha kaliteli olmasına rağmen, vatandaşların alım gücü olmadığı için daha az ısıtan ama bedava dağıtılan belediye kömürünü tercih ediyor” diye konuştu. Yardım kömürlerinin havayı daha çok kirlettiğini iddia eden Aykut, en çok Fikirtepe, Merdivenköy, Dumlupınar ve Eğitim Mahallesi’nde yaşayanların kömür satın aldığı bilgisini verdi. Mahallede odun kömür satışı yapan başka bir esnaf Rıza Güneş de işlerin durgunluğundan şikâyetçi. Yerli kömür yerine daha kaliteli olan Sibirya kömürü sattığını söyleyen Güneş, kömür yakmayan vatandaşların inşaatlardan çıkan malzemeleri yaktığını, bunun da havayı kirlettiğini savundu. Bir torba ithal kömürün fiyatı 18 ila 20 TL arasında değişirken, 1 ton odun ise ortalama 450 TL.

“ÜSTÜMÜZ İS KOKUYOR”
Fikirtepe Mahallesi’nde havanın kirli olduğunu hissetmek çok güç değil. Bunu anlamak için burnunuzun tıkanması ve genzinizin yanmaya başlaması yeterli. Son bir aydır havadaki kirlilik oranının arttığını söyleyen mahalle sakinleri de özellikle akşam saatlerinde çok fazla koku olduğunu ve elbiselerin is koktuğunu söylüyor. Astım hastası olduğunu söyleyen, Murat Dinç, “Akşam saat 20.00’den sonra mahalleye girmek mümkün değil. Çok fazla duman kokuyor ve görüş mesafesi de düşüyor. Biz de doğalgaz kullanmak isteriz. Ama kentsel dönüşümden kaynaklı doğalgaz tesisatı bağlayamıyoruz. Binalar da ısı yalıtımı da olmadığı için doğalgaz çok tercih edilmiyor. Hem doğalgaz çok pahalı, buradaki insanların çoğu işsiz nasıl doğalgaz kullansınlar?” şeklinde konuştu.
İşsiz olduğu için kömür yakmak zorunda olduğunu söyleyen Halim Durak, “Ben aynı zamanda şeker hastasıyım. Doktorlar sağlığınıza dikkat edin diyor ama bu ortamda sağlığımıza özen göstermemiz mümkün değil. Akşam eve gittiğimizde elbiselerimiz resmen is kokuyor. Herkes daha temiz bir ortamda yaşamak ister” diye konuştu.

KORUNMA YOLLARI NELER?
Peki, hava kirliliğine maruz kalmak isteyenler ne yapmalı? Özelilikle astım ve kronik bronşitli vatandaşların çok gerekmedikçe dışarıya çıkmamasını öneren uzmanlar, dışarıya çıkmak zorunda kalınırsa özellikle nefes darlığı sorunu olan hastaların nefeslerini burundan almaları gerektiğini vurguluyor. Burun, kirli havayı belli bir oranda süzebiliyor. Burun tıkanıklığı nedeniyle ağızdan alınan nefeslerde ise herhangi bir süzme işlemi gerçekleşmediğinden, zararlı partiküller tamamıyla boğaz ve akciğerlere ulaşıyor. Bunun dışında;
Akşam saatlerinde dışarı çıkmayın!
Ağız ve burnunuzu örtün!
Bacalara filtre takmayı ihmal etmeyin!
Kaliteli yakıt kullanın!
Mümkünse sanayi bölgesi yakınlarında ikamet etmeyin!

ARŞİV