Türkiye, 2025 yılının temmuz ayında son 55 yılın en sıcak temmuzunu yaşadı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Temmuz 2025’in ortalama sıcaklığı 26,9°C olarak ölçüldü ve 1991-2020 normallerinin (25°C) 1,9°C üzerine çıktı. Yüksek sıcaklıklar ve buna bağlı buharlaşma artışı, yetersiz yağış miktarı ve nüfus kaynaklı su tüketiminin yükselmesi, İstanbul’u kuraklık açısından ciddi şekilde etkiliyor. 2024 yılında Ocak-Temmuz arasındaki dönemde kente günlük ortalama su 3 milyon 139 bin 933 m³ iken; 2025 yılında aynı dönemde bu miktar 3 milyon 205 bin 886 m³ oldu. Bu da yıllık yüzde 2,1’lik artışa denk geliyor. İstanbul’a su sağlayan barajların doluluk oranı da düşüyor. İSKİ’nin güncel verilerine göre doluluk oranı yüzde 45’e kadar geriledi.
TÜKETİM ARTIYOR!
Peki her geçen yıl tüketimde yaşanan artış ne anlama geliyor? Bu durum İstanbul’un su temininde sorun yaratır mı? İstanbul Su Kanalizyon İdaresi’nin (İSKİ) gazetemize verdiği yanıtlara göre İstanbul’da her geçen yıl su tüketiminde yaşanan artış (yaklaşık yüzde 3), su temini açısından önemli riskler ve sürdürülebilirlik sorunları anlamına geliyor. Tüketimdeki artış kaynaklar üzerindeki baskıyı artırıyor ve iklim değişikliğiyle birleşince risk katlanıyor. Bu durumun İstanbul’un gelecekte su arz-talep dengesinde zorluklar yaşayabileceği anlamına geliyor.
“13 YILDIR BİTİRİLEMEDİ”
İSKİ’nin açıklamasına göre İstanbul’da 2025 yılı sonuna kadar su arzında bir sıkıntı beklenmiyor. Önümüzdeki yıllarda da yağış sezonunda yağışlar geldiği sürece su sıkıntısı yaşanmayacağı öngörülüyor. Ancak Melen’deki terfi merkezlerinin şu anda regülatör sistemiyle işletildiğini paylaşan İSKİ şu açıklamalarda bulundu: “Regülatörler, akarsu önlerine suyu yönlendirmek için kurulan ve depolama kapasitesi neredeyse olmayan yapılardır. Bu sistemde, yoğun yağış dönemlerinde gelen suyun depolanamaması ve tüketimin arttığı yaz aylarında ise Melen’de yeterli debinin olmaması İstanbul’a su arzında çok büyük risk teşkil etmektedir. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 2012 yılında yapımına başlanan ve 2016 sonunda tamamlanması planlanan Melen Barajı, aradan geçen 13 yıla rağmen bitirilememiştir. 2019 yılında baraj gövdesinde çatlakların tespit edilmesi üzerine, 2020 yılından itibaren DSİ tarafından çeşitli yapım ve proje ihaleleri düzenlenmiş, ancak sonuç alınamamıştır 2025 yılı itibarıyla baraj hâlâ tamamlanamamıştır. Bu durum, önümüzdeki yıllarda İstanbul’un su arzı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Melen Terfi Merkezlerinden 2025 yılı başından bugüne yaklaşık 325 milyon m³ su alındı. Terfi merkezlerinin günlük kapasitesi yaklaşık 3 milyon m³ olmasına rağmen, yaz mevsimi başından itibaren bölgede yaşanan kuraklığın etkisiyle Melen’deki debi miktarı azaldı ve günlük su alımı 250 bin m³’e kadar geriledi. Melen Barajı için bugüne kadar DSİ tarafından toplam 11 ayrı ihale gerçekleştirilmiş olmasına rağmen inşaat henüz bitirilememiştir. Baraj tamamlandığında, İstanbul’a yılda 1 milyar 77 milyon m³ ek su temin edilecek ve İstanbul’un su toplama kapasitesi yaklaşık yüzde 80 oranında artırılmış olacaktır.”
“790 BİN KİŞİ ETKİLENECEK!”
İSKİ’nin açıklamasına göre su ihtiyacını farklı havzalardan gerçekleştirdiği transferlerle karşılayabilen İstanbul için, özellikle tehdit altında bulunan Sazlıdere Barajı başta olmak üzere tüm mevcut su havzalarının korunması büyük önem taşıyor. İSKİ’nin 2053 yılı vizyonu için hazırladığı Master Plan çalışmasına göre Sazlıdere Barajı'ndan yıllık yaklaşık 40 milyon m³ su alınmasının öngörülüyor. Avrupa Yakası'nın su arzı açısından biriktirme hacmi 88,7 milyon m³ ve yıllık verimi 55 milyon m³ olan Sazlıdere Barajı, stratejik bir kaynak olarak tanımlanıyor. Bu barajdan, 2025- 2030 döneminde yılda ortalama 35- 40 milyon m³ su temin edilmesi öngörülüyor. Sazlıdere Barajı’nın hizmete alındığı 1999 yılından 2024 yılı sonuna kadar Avrupa Yakası barajları içerisindeki yıllık payı ortalama yüzde 9,37 olurken; İstanbul geneli barajların içerisindeki ortalama payı ise yüzde 4,41 olarak gerçekleşti.
Kuraklığın yaşandığı 2007 ve 2023 yıllarında, Sazlıdere Barajı'ndan yıllık verilen su miktarının payı; Avrupa Yakası su kaynakları içerisinde yüzde 14'e kadar ulaştı. Sazlıdere Barajı'nın devre dışı kalması durumunda ise olası risklerin altı çizildi: “İstanbul'un Avrupa Yakası'nda yer alan Başakşehir, Arnavutköy, Esenyurt ve Avcılar ilçelerinin belirli kesimlerinde ciddi su sıkıntılarının yaşanması kaçınılmaz olup Sazlıdere Barajı'ndan su alınamamasından dolayı yaz aylarında eksik kalacak günlük 170 bin m³ su talebi ile 790 bin kişi susuzluktan doğrudan etkilenecektir. Sazlıdere Barajı yerine alternatif bir su kaynağı devreye alınmadan Sazlıdere Barajı teknik olarak devre dışı bırakılamaz.”