Belediyeler zehirsiz kentler için ne yapıyor?

“Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi kapsamında hazırlanan rapora göre, yerel yönetimlerin yüzde 96,3’ü alternatif yöntemlerin kullanılmasının gerekli olduğunu belirtiyor

01 Aralık 2021 - 21:45

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin kentlerde kullanılan pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin zararları konusunda farkındalık yaratılması ve alternatif uygulamaların kullanımının teşvik edilmesi amacıyla yürüttüğü “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi kapsamında “Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu” yayınlandı.

“Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi ile kentlerde yerel yönetimler tarafından kullanılan pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin zararları konusunda farkındalık yaratılması, kullanımlarının azaltılması ve yerel yönetimlerin alternatif uygulamaları kullanımının teşvik edilmesi amaçlanıyor. Buğday Derneği’nin, Avrupa Pestisit Eylem Ağı ortaklığı, Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği danışmanlığı ve Zehirsiz Sofralar Platformu işbirliği ile yürüttüğü projenin bir diğer amacı da, Türkiye ve Avrupa Birliği’ndeki sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler arasındaki işbirliğini geliştirmek.

47 BELEDİYE İLE ANKET

Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu’nda, 21 büyükşehir belediyesi, 10 büyükşehir ilçe belediyesi, 8 il ve 15 ilçe belediyesi olmak üzere, toplam 47 belediyeden 54 birimin verdiği bilgiler değerlendirildi. Yerel yönetimlerin ankete katılan ilgili birimlerinden yüzde 96,3’ü alternatif yöntemlerin kullanılmasının gerekli olduğunu belirtti. Değişim ihtiyacının nedenleri arasında ise, “halk sağlığının ve biyoçeşitliliğin korunması” yanıtının ilk sırada yer alması dikkat çekti. “Su/doğal varlıkların korunması” ve “çalışan/ilaçlayıcı sağlığı” da belediyeler tarafından güçlü nedenler olarak görüldü.

Anket sonuçlarına göre, belediyeler pestisitlerin ve biyosidallerin yerine sağlıklı ve çevre dostu alternatif yöntemlerin kullanılması ile ilgili, dünyada çok sayıda çalışma ve uygulama bulunduğunun farkında. Buna karşın, araştırmaya katılan belediyelerin sadece yüzde 27,8’i alternatif/zehirsiz yöntemleri uyguluyor. Ankete katılan belediyelerin en çok mücadele ettiklerini belirttikleri zararlılar arasında karasinek, sivrisinek, kene, bit, yaprak biti vb. yer alıyor. En çok biyosidal ürün kullanıldığı belirtilen alanlara bakıldığında ise yeşil alanlar, mesire-piknik alanları, kanalizasyon, çocuk parkları, okullar ve sosyal tesisler gibi alanların yer aldığı görülüyor.

Ankete katılan belediyelerden yüzde 46,3’ü, zararlılar ile mücadele çalışmaları hakkında halka yönelik bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yaptığını belirtti. Belediyelerin yüzde 63’ü zararlılar ile mücadele çalışmaları hakkında vatandaştan talep geldiğini bildirirken, sadece yüzde 3,7’si son bir yıl içerisinde bölge halkından pestisitler/biyosidaller ile ilgili şikayet veya öneri aldığını belirtti.

HALK SİNEKLER KONUSUNDA BİLİNÇSİZ

Belediyeler ile yapılan görüşmelerde, sivrisineklere karşı ULV uygulamasının (kimyasal püskürtme) verimsiz olduğu, asıl sorunun üreme kaynaklarının azaltılması ve larva dönemi mücadelesi olduğu vurgulansa da, halkın kimyasallar konusunda bilinçsiz olduğu ve belediyelerden sürekli olarak ilaçlama talep ettiği tespit edildi. Sivrisinek, karasinek gibi zararlılarla mücadelede katılımcı mücadelenin gerekliliğine ve belediyelerin özel mülke girme yetkisi olmadığı için, zararlılarla mücadelede başta özel mülk sahiplerinin katılımının önemine dikkat çekildi. Çalışma, belediyelerin zararlı mücadelesinde kimyasallar yerine çevre dostu alternatif yöntemleri daha fazla kullanma konusunda teşvike ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Araştırmaya katılan belediyelerden yüzde 27,8’inin hassas gruplara yönelik özel uygulamaya yer vermesi de bu tespiti destekliyor. 


ARŞİV