Ağaca ve yıkımlara ağıt…

Kadıköylü ressam Demir Kardaş, Fenerbahçesi Sakızları Sergisi’nde, ağaç metaforu üzerinden, İstanbul’un kaybettiği bütün kıymetlerine bir saygı duruşunda bulunuyor

02 Aralık 2016 - 08:34
Gökçe UYGUN

Asırlarca yaşamış onlarca ağacıyla gerçek bir anıt ağaç cenneti olan İstanbul’un güzide köşesi Fenerbahçe Parkı’nın sakız ağaçları bir sergiye konu oldu. Çiftehavuzlar sakini olan, çocukluğunu ve gençliğini bu semtte geçiren baskıresim sanatçısı Demir Kardaş, muhitinin değişimine olan hüzün ve isyanını “Fenerbahçesi Sakızları” sergisiyle ifade ediyor. Kardaş’ın, linol şablonlardan modüler kalıplar hazırlayıp, çok sayıda farklı kompozisyonlar elde ettiği 33 çalışmasının yer aldığı sergi, izleyenleri zamana direnmeye çalışan bu anıtsal ağaçlara tanıklık etmeye davet ediyor.
Fenerbahçe Parkı’nda görüştüğümüz Demir Kardaş, asıl işi ticaret olan ancak son 10 yıldır baskıresim sanatıyla ilgilenen bir Kadıköylü. 1960 yılından, yani 10 yaşından beri her yıl bu parktaki ağaçların fotoğraflarını çekerek, onları gözlemliyor. “Burası benim çocukluğum, gençliğim, anılarım. Yüzmeyi buralarda öğrendim. Babam da buradan denize girerdi. Sandal kiralar balığa çıkardık, spor yapardık. Bu bölge benim için çok müstesna bir yer…” diyen Kardaş, yaşları 400 yıl civarında olan bu anıt ağaçların zamana ve kirliliğe dayanamadığını, bazılarının zamanla yok olduğunu anlatıyor. Kardaş, “Düşünsenize bu ağaçlar 350-400 senedir durdukları yerden şehrin ve insanların değişimine tanıklık ediyor. Artık kaybettiğimiz değerlerimizin yok oluşunu da seyrettiler. Geleneklerimiz, komşuluk ilişkilerimiz, saygı, sevgi,  samimiyet… Pek çok şey değişti. İnsanlar artık doğaya karşı daha hırçın. Biz bir çiçeği bile el sürmeden koklar, 3 balık bize yetiyorsa dördüncüsünü tutmazdık.  İnsanlar giderek doğadan ve birbirlerinden uzaklaşıyorlar” diye anlatıyor.
 İstanbul’un, kentsel dokusuna zaman içinde yapılan hoyratça saldırıları göğüslemeye çalıştığını vurgulayan Kardaş, “Kentsel dönüşümün, gerçekten ihtiyaç gerektiren kısımlarına itirazım yok. Ama ranta yönelik bölümleri beni rahatsız ediyor. Kentimin doğal silütetinin değişmesi nedeniyle eski ile bağımı kaybediyorum. Bu semtte 50 yaşıma dek yaşadım ama artık burada oturmuyorum çünkü kendimi buraya ait hissetmiyorum. Ağaçlar, evler, insanlar, parklar her şey değişti. Şehrin bir insanıyım ama mahallemin adamı değilim artık. Çok acı, kökünüzü kaybediyorsunuz” diye anlatıyor duygularını. “Bu yıkımlara sessizce katlanmaya çalışan bu güzelim şehrin yaşayanlarından biri olarak; kaybettiklerimize ve kaybetmemek için çaba harcadıklarımıza bir saygı duruşunda bulunmak istedim” ifadesini kullanan Demir Kardaş, “Bu sergi, Fenerbahçesi sakız ağaçları üzerinden, İstanbul’un yok edilen tüm değerlerine vefa borcunun ödenme çabası…” diyor.
Sergi, 4 Aralık’a dek Bilgi İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü’nde görülebilir.

ARŞİV