'Kurbağalıdere artık açık bir kanalizasyon'
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Kurbağalıdere raporunu yayınladı. Rapora göre, dereden yayılan zehirli gazlar ciddi rahatsızlıklara yol açıyor
Kadıköy’ün en önemli sorunu haline gelen Kurbağalıdere, ciddi sağlık sorunlarına yol açacak noktaya ulaştı. Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi’nin hazırladığı son rapor da bu iddiayı doğrular nitelikte bilgiler içeriyor. Rapor hakkında bilgi veren Çevre Mühendisi Kübra Ayçiçek, Kurbağalıdere’nin dere vasfını kaybettiğini söylüyor.
Kurbağalıdere,1900’lü yıllarda özellikle Kuşdili Çayırı ile bir mesire ve eğlence alanı iken, zamanla çarpık yapılaşma ve altyapı eksikliği nedeniyle etkili yağışlarda taşkınlarla, yaydığı kötü kokularla anılmaya başlandı. 1994 ile 2010 yıllları arasında pek çok defa ıslah çalışması yapılan Kurbağalıdere’de ne yazık ki sağlıklı bir sonuca ulaşılamadı. ÇMO’nun hazırladığı son rapora göre ise, Kurbağalıdere’nin açık bir kanalizasyona dönüştüğü ifade ediliyor. Atık suların dereye verilmesi sonucu artan kolibasili oranın Kadıköy halkını dizanteri, karaciğer, solunum yolu rahatsızlıkları, menenjit ve birçok salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıya bırakacağını söyleyen Kübra Ayçiçek, dere ile temas etmenin çok riskli olduğuna da dikkat çekiyor.
RAPOR SONUÇLARI KORKUTUYOR
Kurbağalıdere’den elde edilen analiz sonuçlarını değerlendiren Ayçiçek, deredeki bakteri miktarının en kötü kalitede 4.sınıf yüzeysel sular için belirlenen limit değerinin 40 katı fazla çıktığı bilgisini verirken, deredeki çözünmüş oksijen miktarının 1mg/l, amonyak değerinin ise 46mg/l olmasının derenin atık su değerlerine sahip olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.
Raporda yer alan diğer bilgilere göre ise, Kurbağalıdere ile taşınan atık suyun denize döküldüğü Moda Sahilinde 380 kat fazla E.Coli olduğu saptandı. Moda sahilinde yüksek miktarda E.Coli bulunmasının yüzme ve eğlenme amacıyla kullanılan suların sağlaması gereken kalite kritelerine uymadığını söyleyen Kübra Ayçiçek, “Biz burada belirli analizler yaptık ve çözülmüş oksijen miktarı çok az çıktı. Belirli mikroorganizmaların yaşaması için çözünmüş oksijene ihtiyaç olduğunu biliyoruz ancak Kurbağalıdere’de bu değer çok az seviyede. Çözülmüş oksijenin az olması demek bunun kullanılıyor olduğunu gösterir” dedi.
10 METRE BALÇIK VAR
Kurbağalıdere’nin taşkınlara sebep olmasının nedenini de açıklayan Derenin su seviyesinin 2 metre olduğunu belirten Ayçiçek, dere yatağının 10 metresinin ise balçık olduğu bilgisini paylaştı. “Derenin asıl görevi yağmur sularını denize dökmek iken görevini yerine getiremediği için taşkınlara ve sele sebep oluyor. Sadece arıtma tesisi kurmak yetmez. Derenin etrafını yeşillendirmek ve buradaki yapılaşmanın önüne geçmek gerekir” diyen Ayçiçek, dere yatağının balçık ile kaplı olmasından kaynaklı, sağlık sorunlarına sebep olabilecek metan gazı, sülfirik asit değerlerinin de çok fazla olduğunu belirtti.
Ayçiçek, vatandaşların dere ile asla temas kurmamaları uyarısını yaparak, “68 kilometrelik hat boyunca insanlar dereden yayılan kokulardan ve zehirli gazlardan etkileniyorlar. Atık suyun üstünün kapalı olması gerekirken burası açık olduğu için insanlar havayı soluduklarında yanma hissiyle karşı karşıya kalıyorlar” dedi.
Raporda, Atıksu Ön Arıtma Tesislerinin mevcut durumu hakkında da bilgiler yer alıyor. “Kadıköy Atıksu Ön Arıtma” tesisi olarak tanımlanan tesislerin ön arıtma görevini yerine getiremediği bilgilerinin yer verildiği raporda, proje aşamasında her şeyin usulüne uygun olarak planlandığı ancak, uygulamada projenin aslına uyulmadığına dikkat çekiliyor.
Arıtma tesislerindeki temel sorunun ikinci deşarj hattının olmamasına bağlı olduğunu belirten Kübra Ayçiçek, “hazırlanan projelerde iki deşarj hattı olmasına rağmen bu hatlardan sadece bir tanesi yapılmıştır. Bu durum tesis kapasitesini nicel olarak doğrudan etkilemekte ve özellikle yağış zamanlarında bu kapasite eksikliği nedeniyle atık sular tesise alınmadan Moda sahilinden doğrudan denize akıtılmasına yol açmaktadır” diye konuştu.
2015’in sonuna kadar Büyükşehir Belediyesi’nin projeyi bitirmesi gerektiğini hatırlatan Ayçiçek, sürenin biraz daha uzayacağını düşündüklerini ekledi. “İnsanları rahatsız etmeyecek şekilde, vardiyalı sistemle 24 saat süreyle çalışmaları gerekiyor” diyen Ayçiçek, “Yaz aylarında olduğumuzdan sıcaklarla beraber dereden yayılan koku ve gazlar daha fazla etkisini gösteriyor. Bizim açımızdan iş bu noktaya varmadan, dere daha fazla kirlenmeden müdahale edilmeliydi” dedi.
E.Coli: Birkaç türü bulunan bakteri, ağız yoluyla vücuda girdikten sonra bağırsak enfeksiyonu, kronik ishal, sıvı kaybı, ağır geçirenlerde damar enfeksiyonları ve zamanla idrar yolları ve böbrek enfeksiyonlarına yol açabiliyor.
“KUEBAĞALIDERE TEMİZLENSİN”
Hem ıslah çalışmaları hem de yaz sıcakları ile birlikte Kurbağalıdere’den yayılan kokular Kadıköylüleri her geçen gün daha fazla rahatsız etmeye başladı. Vatandaşlar çalışmaların biran önce tamamlanıp Kurbağalıdere’nin temizlenmesini istiyor.
Filiz Yurdakul
Benim çocukluğumda burada balık tutardık. Bütün çocukluğum bu parkta geçti. O yıllarda buralar tertemizdi. Ama şimdi buradan çok kötü bir koku yaylıyor. Bu bizi ciddi şekilde rahatsız ediyor. Ben Moda’da yüzme öğrendim. Ama bu kanalizasyon atıkları denize dökülmeye başladığından beri bu dere de çok kirlendi. Kurbağalıdere temizlenmezse burası oturulacak gibi değil. Umarım proje sağlam şekilde yapılır. Benim temennim buranın yeniden eski haline getirilmesi.
Deniz Tipi
Ben derenin eski yıllarını da biliyorum daha rahat nefes alıyorduk. Yıllardan beri ıslah çalışmaları yapılıyor ama çok başarılı olamadı. Aslında çok büyük bir alan da değil, sıkı bir çalışma ile bu sorun ortadan kaldırabilir. Spor ve yürüyüş yapmak için aynı zamanda nefes alabilmek için sürekli burayı kullanıyorum. Ancak nefes almakta güçlük çekiyoruz. Yaz aylarının gelmesi ile birlikte koku daha çekilmez bir hal aldı. İstanbul’un en önemli semtlerinden biri Kadıköy ama buradaki sorunun bu kadar uzun sürmesi de anlaşılır değil. Herkesin sağlığı düşünülmeli mevcut projelerle çözülemiyorsa alternatif şeylerin düşünülmesi gerekiyor.
Cengiz Kayabaşı
Burası çok kötü kokuyor uzun süreden beri de böyle. Yıllardır burası çok vahim durumda. Bir an önce düzeltilmesi gerek. Yetkililer elinden geleni yapmalı. Bana göre buranın temizlenmesi, sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasının uzun sürmesinin nedeni Büyükşehir ve Kadıköy Belediyesi’nin ayrı siyasi partilerden olması. Haliç çok güzel temizlendi. Demek ki gerçekten isteyince yapılabiliyor.