Nostaljiye direnen gazozlar Yeldeğirmeni’nde

Zafer Engin, Anadolu’yu karış karış gezerek topladığı gazozları Kadıköylülerle buluşturuyor

08 Kasım 2018 - 09:13

Kolanın hakimiyeti başlamadan evvel; plajlarda, çay bahçelerinde, açık hava sinemalarında gazozun hükmü sürüyordu. Türkiye’de 60’lı yılların ortalarına dek birçok ilde yerel olarak gazoz üretimi yapılıyordu ve gazozların adı o şehrin adıyla anılıyordu. Bu gazozları şimdilerde her yerde bulmak pek mümkün değil ama Kadıköy’de son yıllarda açılan birkaç mekan yöresel tatları sevenleriyle buluşturuyor. Uzun yıllar otomotiv sektöründe çalışan ama yeni bir maceraya atılan Zafer Engin de Anadolu’nun gazozlarını Rasimpaşa’da açtığı Triger Cafe’ye taşıyor.  Portakaldan ahududuya, kahve aromalıdan elmalı gazoza kadar yaklaşık seksen farklı lezzeti Kadıköy’e taşıyan Zafer Engin ile konuştuk.

13 FAKLI ŞEHİR ONLARCA ÇEŞİT GAZOZ

Gazoz sevdanız nasıl başladı?

Kimya bölümünden mezun oldum ama on yıl boyunca otomotiv  sektöründe çalıştım ve yıllardır motosiklet kullanıyorum. ‘Hayatımda ne olması gerekiyor ya da neleri seviyorum?’ diye düşündüm ve buzdolabından gazozu eksik etmediğimi anladım. Enteresan gazozları içmeyi  seviyorum. Gittiğim yerlerde veya bir aplikasyondan sipariş verirken bile değişik içecekler var mı diye bakıyorum. Mesela geçen gün bir Feshane gazozu buldum, Bursa’da üretiliyormuş. Gel zaman git zaman bir fikir geldi aklıma ve  burayı hizmete açtık. Aşağıda büyük bir mutfağım da var ama ben onu ikinci plana attım, ana konsept gazoz.

Gazozları sergilediğiniz ve dışardan bakınca dikkat çeken bir vitrin de var. Siz mi tasarladınız?

Evet, otomotiv parçalarıyla haşır neşir olduğum için bunu çizdim. Çok fazla insanın dikkatini çekiyor. İnsanlar önünden geçerken, mutlaka gazozların fotoğrafını çekiyorlar ve sosyal medyada paylaşıyorlar. Gün içerisinde burada yaklaşık 100’ün üzerinde fotoğraf çekiliyor.

Gazozları nereden alıyorsunuz?

Bizim bir pikabımız  var, onunla Türkiye turuna çıktık. Eskişehir’e gittik, Laçin Gazoz’la görüştük. Örneğin Laçin Gazoz’un fabrikası satılmış, İstanbul’da yerleri varmış. Eskişehir’den bir şey alamadık ama orada da bir gazoz kafe var. Tabii İstanbul’da da dolaştık, baktık. Sevda Gazozcusu, Gazoz Kapağı gibi yerleri dolaştık. Sonra Denizli’ye gittik, oradaki fabrika sahipleriyle tanıştık, kendimizi anlattık ve ne yapmak istediğimizden bahsettik. Marmaris’te, Muğla’da da çok güzel şeyler olduğunu duyduk ve oraya geçtik. Madran’ı devam ettiren yerler vardı. Goca Moğla diye bir gazoz yapmışlar, güzel şeyler vardı. İnsanların bu işi nasıl aşkla yaptığını gördüm. Denizli mesela bu işin Niğde kadar bir başkenti. Kendi işletmelerine halkı da sahip çıkıyor.

Kola yerine gazoz mu içiyorlar?

Yemekhanelerde, her yerde  bakkallarda çeşit çeşit gazoz var. Popüler kültürün dışına çıkmış durumdalar. Goca Moğla’nın yüzde yüz mandalinadan yapıldığını gördüm. Herhangi frambuaz aromasıyla ve koruyucuyla ben de gazoz yaparım. Öyle yerler de var. Katkı maddesi de her gazozda var. Ama en azından hijyenik, eli ayağı düzgün olan insanlardan almak istiyoruz.

Burada kaç çeşit gazoz var?

İstanbul’da da değişik şeyler bulduk. Çayın gazoz halini, biraz popülerlerden ama yine de yabancı marka karıştırmayanları bulduk. Yaklaşık olarak 73-75 tane gazozum var. Giresun’daki gazoz üreticileriyle görüşme halindeyiz, oradan da yaklaşık 33 çeşit gazoz gelebilir. Şu anda burada 15 farklı şehirden ürün var.

MEMLEKET SEVDASINI GİDERİYORLAR

Gazoz demek aslında nostalji demek. Kadıköylülerin tepkisi nasıl?

Dükkan mahalleye bir hareketlilik kattı. Babam 56 yaşında ve  eskiden içtiklerini anlatıyor. Mesela Denizli’deki Zafer Gazoz, erik-elma, ananas-limon gibi değişik şeyler çıkarmışlar ve burada verdiğim herkes geri geldi. Enteresan başka bir durum olarak yabancıları da alıştırdım. Onların da ilgisini çekiyor. Yurt dışında da gazoz tek başına içilen bir şey değilmiş, sadece alkolle karıştırarak içilirmiş. Gazozun İngilizcesi de ‘soda’ olduğu için yazamıyorum, gazoz ne diye soruyorlar, anlatıyoruz. Bir baktım geliyorlar, kendileri seçip farklı şeyler alıyorlar, geldikleri saatleri bile belli. Bazı müşterilerim nazar boncuğu getirdi. Elvan Gazoz var diye Cihangir’den gelen müşteri var. Komşularım bazen sepet uzatıp gazoz istiyor ya da insanlar dükkanın önünden geçerken gazoz alıp gidiyorlar.

Neden Yeldeğirmeni’ni seçtiniz?

16 senedir Kadıköy’deydim, hep buralardaydım ve bu sokakları çok kullanıyordum. Yeldeğirmeni’ni bu yüzden tercih ettim. Bu mahallenin daha eski hallerini de biliyorum, sonrasında nasıl geliştiğini de. Sosyoloji bakımından incelenesi bir yer benim için Yeldeğirmeni ve güzel insanlar yaşıyor burada.

En çok tercih edilen gazoz hangisi?

Yeni Zafer’in elma-erik gazozu. Biz de bilinçleniyoruz. Bir tanesinin içinde bal özü varmış. Marmaris tarafından aldığım bir gazoz, bal ve ahududu şeklinde. Müşteri veganmış ve beni uyardı. Çoğu şeyi burada öğreniyoruz.

Farklı şehirlerin gazozu var burada. Mesela Niğdeli biri gelip buradan gazoz alıyor mu?

Evet, müşteriler için en güzel olan şey şu; İnsanlar memleketlerinden bir gazozu burada gördüklerinde gelip almak istiyorlar, benim oraya gitmiş olmam hoşlarına gidiyor ve çok güzel bir muhabbet oluyor.

Geleneksel ve modern gazozlar da var.

Frambuaz aslında eskiden beri gazozlarda var. Ama örneğin kahve aramolı ya da ananas derseniz bunlar yeni.

Yeldeğirmeni’nde eskiden bozacılar gibi gazozcular da var mıymış?

Karşımdaki apartmanda yaşayan bir amca var ve tam 95 yaşında, Demiryollarından emekli. O hiç içmiyor ama para atar, siftah parası. Onunla konuştuk mesela, ben görmedim dedi ve şu ana kadar en eski insanlarından onunla konuşabildim.


ARŞİV