“İyi kalpli ol, sağlıklı yaşa”

Türk Kalp Vakfı’nın Dünya Kalp Günü’nde gerçekleştirdiği etkinlikte konuşan Prof. Dr. Türkan Ertuğrul, kalp hastalığının çocuklarda da yoğun olarak görüldüğünü belirtirken, sağlıklı beslenme ve sporun önemine vurgu yaptı

05 Ekim 2018 - 13:22

Türkiye’nin ilk sıradaki ölüm nedeni olan kalp damar hastalıkları konularında uyarı, bilinçlendirme ve ölüm riskinin asgariye indirilmesi yolunda çalışmalar yapan Türk Kalp Vakfı, Dünya Kalp Günü’nde Türk Kalp Vakfı Çocuk Kardiyoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Türkan Ertuğrul’un sunduğu “Ailelerin çocuk kalp sağlığı ile ilgili bilinçlendirilmesi” adlı bir konferans düzenledi. 29 Eylül Cumartesi Kozzy Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi’nde “İyi Kalpli Ol” sloganıyla gerçekleşen 19. Dünya Kalp Günü etkinliğine, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Türk Kalp Vakfı Onursal Başkanı Çetin Yıldırım, Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven, Türk Kalp Vakfı Çocuk Kardiyoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Türkan Ertuğrul ve Prof. Dr. Ali Serdar Fak katıldı. Etkinlikte ayrıca Kerim Soysal yönetiminde Klasik Müzik Resitali ve Melisa Akgül’e ait “Yolculuk” adlı fotoğraf sergisi de gerçekleştirildi.

“DÜNYANIN GÜNDEMİNE BİZ GETİRDİK”

Etkinliğin açılışında konuşan Türk Kalp Vakfı Onursal Başkanı Çetin Yıldırımakın, Dünya Kalp Günü’nü dünya gündemine Türk Kalp Vakfı’nın soktuğuna dikkat çekerek, artık kalp hastalığını herkesin ilgilendirdiğini söyledi. Yıldırımakın, , “Hiç kimse diyemez ki benim kalp ve damar hastalıklarıyla ilgim yok. Artık kalp ve damar hastalıkları herkesi ilgilendiriyor. Bugün oldukça sağlıklı beslenen sporcularda hatta çocuklarda bile rastlayabiliyoruz. Türkiye’nin mevcut sosyo-ekonomik şartlarında pek mümkün olmasa da benim en büyük önerim huzurlu kalmaya çalışmak.” dedi.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Türk Kalp Vakfı’nda Çocuk Kardiyolojisi bölümünün kurucusu Prof. Dr. Türkan Ertuğrul, ailelere yönelik yaptığı konuşmada, çocuklarda kalp hastalıklarının doğumsal ve edimsel olduğunu vurgularken, belirtilerin morarma, huzursuzluk, terleme, emerken yorulma, sık nefes alma, göğsün hızla inip çıkması, nefes almada güçlük çekme, kalbin hızlı atması, kilo alamama, sık sık ateşlenme, öksürük, bayılma gibi klinik belirtileri olduğunu belirtti. Ertuğrul, ailelerin çocuklarının kalp sağlığı kontrollerini mutlaka yaptırmaları, sağlıklı beslenme ve spora yönlendirmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

Genellikle doğumsal olmasına karşın çocuklarda ayrıca kalp kasına ilişkin hastalıklar, ritim sorunları gibi problemlerin de görülebileceğini söyleyen Ertuğrul, “Doğumsal bir kalp hastalığı olmamasına karşın geçirdiği A grubu beta hemolitik streptokoksik boğaz enfeksiyonunu takiben gelişen akut romatizmal ateş de özellikle 5-15 yaş grubundaki çocuklarda kalp kapaklarında yetersizliğe yol açabilir. Romatizmal kalp hastalıklarına bakıldığında da gelişmiş ülkelerde romatizma artık neredeyse tarihe karışmış olmasına rağmen ülkemizde maalesef hala görülmekte ve buna bağlı kalp kapaklarında da yetersizlik oluşmaktadır.” dedi.

“ANNE KARNINDA TEŞHİS…”

Doğumsal kalp hastalıklarının tanısının anne karnında konulabildiğini ifade eden Ertuğrul, “Gebeliğin 20. haftasında yapılacak fetal ekokardiyografik inceleme ile doğacak bebekte doğumsal kalp hastalığının varlığı belirlenebilir. Yaşamla bağdaşmayacak anomaliler gerekirse doğumdan önce sonlandırılabilir. Doğumdan sonra hemen tedavi gerektirecek olanların doğumları da pediyatrik kardiyololoji ünitesinin bulunduğu merkezlerde yapılmalıdır” diye konuştu.

Kalp hastalıklarının tedavisinin hem ilaçla, hem de girişimsel yöntemlerle veya cerrahi olarak Türkiye'de yapılabildiğini anlatan Ertuğrul, başarı oranının da gelişmiş ülkelerdekine eşdeğer olduğunu belirtti. Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisindeki başarının da erken ve doğru tanıya bağlı olduğunu bildiren Ertuğrul, hastanın ameliyat şansını kaybetmeden cerrahiye yönlendirilmesi gerektiğini, özellikle kırsal bölgelerde sosyal kuruluşların de yardımıyla yapılacak tarama tarzındaki kardiyolojik muayenelerin çocuklara erken tanı olanaklarını sağladığını kaydetti.


ARŞİV