“Yaşam devam ediyor”

Doğum, yaşam ve ölüm döngüsünü kendi bakış açılarına göre yorumlayan 12 sanatçının 36 eseri, 29 Aralık tarihine kadar Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde

12 Aralık 2019 - 12:39

Süreklilik içeren döngüyü doğumun bir başlangıç, ölümün bir son olmadığı fikri üzerine kuran Devridaim sergisi, Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde 6 Aralık Cuma günü açıldı. 12 sanatçının farklı teknikler kullandığı, doğum, yaşam ve ölüm döngüsünü kendi bakış açılarına göre yorumladığı 36 eser, sanatseverlerin yoğun ilgisini gördü. 29 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak olan ve küratörlüğünü Seda Yavuz’un üstlendiği sergide eserleri yer alan sanatçıların isimleri ise şöyle: Gökhan Deniz, Gözde Başkent, Gülen Eren, Güneş Acur, Hüseyin Rüstemoğlu, İlgen Arzık, Mihriban Mirap, Mustafa Özbakır,  Özgül Arslan, Rugül Serbest, Şenay Ulusoy ve Uğur Yurdakul.

“SÜREKLİ BİR DÖNGÜ İÇİNDEYİZ”

“Yaşamın devam ettiğini ve sürekli bir döngü içinde olduğumuzu tekrar hatırlatmak istedim.” diyen Seda Yavuz, sergi fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor; “Sergide eseri bulunan sanatçılardan Güneş Acur ile geri dönüşüm üzerine konuşuyorduk. Bunun üzerine gidebiliriz dedi. Nasıl farklılaştırabiliriz diye düşündüm. Geri dönüşümü kullanmaktan ziyade devridaimi kullanmayı tercih ederim dedim. Çünkü devridaim olsun derler. Aslında sürekli o dönüşümün içinde ölümün bir son, doğumun bir başlangıç olmadığı meselesine de bir gönderme yaparız. Kutsiyetlere de saygı göstererek bir taraftan yaşamın ve gerçeğin kendisini ön plana almak nasıl olur diye düşündüm. Ondan sonra 5 aylık bir çalışma süreci sonucunda böyle bir sergi ortaya çıktı.”

Küratör Yavuz, “Kutsiyetler üzerine konuşurken de aklıma rakamlar geldi. Kadının menstruasyon dönemi, mevsim geçişleri, 12 havari değil ama 12 sanatçı olsun. Özellikle ironik bir gönderme de oldu. Gerçeklik üzerine kurulu. Sanata da bu yönden bakıyoruz zaten.” dedi ve sözlerine şu bilgileri ekledi: “12 sanatçının 9’u ressam, ikisi heykeltıraş biri de fotoğraf sanatçısı. Yağlı boya, karakalem ve kolaj gibi farklı teknikler yer alıyor eserlerde. Sergiyi doğum, yaşam ve ölüm olarak gezilebilmesi için de üçe ayırdım.”

“DOĞANIN SESLENİŞİ VAR”

Sergide üç tane kâğıt ve bir tuval işi olduğunu dile getiren ressam Gökhan Deniz, “Kâğıt işleri oğlum Akira’nın üç buçuk yıl önceki doğum anını ve sonrasını anlatıyor.  Bir de bu yaşını anlatan Uyarı isimli bir tuval işi var. Akira’nın etrafını çevreleyen yaşadığı yer Burgazada’da onunla birlikte büyüyen hayvanlar, bitki örtüsü ve doğa izleyiciye ‘Bırakın her şey doğal haliyle doğadaki gibi kalsın. Kirletmeyin ve dokunmayın’ diye uyarıda bulunuyor. Çocuğun, hayvanların ve bitki örtüsünün seslenişi var.” şeklinde konuştu.

“ZAMANI YAŞAYAN KADIN FİGÜRLER”

Ressam Mihriban Mirap da sergide 12 eseri olduğunu, karton, tuval ve duralit üzerine akrilik boya ile çalıştığını söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü; “Amacım 12 işi bir enstalasyon olarak sunmaktı. Yaşamın içinde var olan zaman geçse de yaşamı ve zamanı yaşayan kadın figürler var eserlerde. Ne kadar ölüme yaklaşsak da hayat devam ediyor. Yaşarken kaybettiğimiz gözü, saçı ve dişi de imge olarak kompozisyon olsun diye çerçeve içine konumlandırdım. Eskicilerden topladığım çerçeveleri de özellikle belli bir döneme şahitlik ettikleri için kullandım. Günümüzde kadınlar yüz kırışması nedeniyle botoks, saçın beyazlamasına karşı boya yaptırıyor. Kitle kültürünün bize dayatmış olduğu güzelleşme… Eserlerdeki kadınlar bunlardan uzak yine de bakımlı, çağdaş ve modern. Ölüm noktasındayım ama hayat devam ediyor. Ters köşe gibi bir şey.”


ARŞİV