Tiyatro “yasak” dinlemedi

Tiyatro oyuncuları, yasağa rağmen 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü Kadıköy’de kutladı

27 Mart 2019 - 14:52

Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun üç yıldır Kadıköy Belediyesi'nin desteğiyle  Bahariye Caddesi’nde düzenlediği 27 Mart Dünya Tiyatro Günü yürüyüşü bu yıl İstanbul Valiliği tarafından yasaklanmıştı. Ancak Kadıköy Tiyatrolar Platformu, yasağa rağmen Dünya Tiyatro Günü’nde bir kutlama gerçekleştirdi. Yürüyüşe Oyuncular Sendikası ve Kadıköy’de sahnesi olan tiyatrolar da katıldı.  Nazım Hikmet Kültür Merkezi önünde biraraya gelen onlarca kişi “Özgür sanat özgür tiyatro”, “Sanat yasaklanamaz” sloganları eşliğinde Süreyya Operası’na yürüdü. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun da destek verdiği yürüyüşte Kadıköy Tiyatroları Platformu adına Volkan Yosunlu bir konuşma yaptı.

“27 MART ÖZGÜRLÜK GÜNÜDÜR”

“Sahnelerimizi birer birer kapatıp bu ülkeyi daha çok karanlığa itmek isteyenleri de biliyoruz” diyen Yosunlu, “Ama Kadıköy Tiyatroları Platformu bunun karşısında ışık olmayı ve sanatta üretmeyi seçen bir topluluk. Her zaman dayanışma içinde meslektaşlarımıza yapılan linç kampanyalarına karşı birarada durduk. 27 Mart aslında bunu da kutlama günüdür. Aslında sanatla birlikte hayata değer katanların günü. Sahneden bir söz söyleniyorsa aslında o tam insanlığa söylenen bir sözdür. Biz 27 Mart’ı hakkıyla kutlamak istedik ama yasaklandı. Yasağın gerekçesi de güvenlik sebebi olarak gösterildi. Görüyoruz ki burada bir güvenlik sorunu yok,  bir zihniyet sorunu var. Seyirciler ve sanatçılar bunun faklında. Biz 27 Mart’ı özgürlük günü olarak kutlamak istiyoruz. Yetkililer yasaklar ve engellerle değil biletlerle gelsinler.” şeklinde konuştu.

Yosunlu, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’na da teşekkür ederek, “Tüm yöneticilerin Aykurt Nuhoğlu’nu taklit etmesini istiyoruz.” dedi.

“BİR REPLİKLE DEĞİŞİR DÜNYA”

Yosunlu’dan sonra tiyatro sanatçısı Enis Fosforoğlu, Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun “Bir replikle değişir dünya, bir haykırışla” başlığını taşıyan bildirisini okudu:

“Milyonlarca yıl önce kayadan alet yapmayı öğrenen insan ataları, bilinir ki dik durmayı da öğrenmiştir. Karanlığı aydınlatmayı da buldu zamanla, ateşi bilgiye katmayı da. Bilgiyi devretmek için coşkuyla mağara duvarlarına çizdi, heceleri dizelere dönüştürdü ve yaşamı yeniden var eden sanatın dokunuşlarını kazıdı insanlığa, zamana. Bütün bunları yaparken, en önemlisi, hiç tek başına kalmadı; hep beraber, birlikte ve yan yana üretmenin gücüyle yaşadı insan, tüm yarattığı değerlerle. Bildi, ekti, üretti, paylaştı, eyledi tarihi var eden insan.

Artık karanlığı da daha çok hisseder olduk, sessizliği de. Yaşanan an içinde bize yalnız kalmak öğretildikçe çığlığımız içimizde boğuluyor. Nasıl sesimiz kısılıyor, konuşamadıklarımız nasıl da boğazımızda düğümleniyor… Birileri bizlere parmağını salladığında, ardındaki en karanlık, en ıssız patikalar yüzümüze çarpıyorken, oynayan, üreten, aydınlığın ateşiyle harlanan insan sessizlikte ve karanlıkta kaybolup gidecek mi tarih sahnesinden?

En karanlık, en sessiz anı yaşadığını sandığında, sokaktan, hayattan, sahneden ve kendinden sakın vazgeçme! Bir replikle değişir dünya, bir haykırışla… Sahnede düş kuranların gücü yetebilir sokakları ve hayatı aydınlatmaya, sesine ses olmaya. Bak, sahnedeki hikâye sen–ben, sokaklar sen-ben, gülen, ağlayan, öfkelenen, âşık olan sen-ben, her günü yeniden kuran, her anı biricik kılan sen-ben. Yani biz.

Yüzyıllara meydan okuyan Pişekâr’dan, Kavuklu’dan, Prometheus’dan, Antigone’den, Romeo’dan, Juliet’den, Zilha’dan, Nazım’dan, mahallenden, memleketten al gücünü; izle, eyle, katıl bu yüzyıllardır akan nehre; yüzünü dön sahneye.”

“YASAKTAN ARINMIŞ BİR TİYATRO”

Fosforoğlu’ndan sonra Oyuncular Sendikası’nın basın açıklamasını oyuncu Serdar Orçin okudu. Tiyatrocuların yeni yasaklarla karşılaştığına dikkat çeken Orçin, “Bu yürüyüş bile engelleme ile karşı karşıya bırakıldı. Oyuncular Sendikası olarak biz, yasakları ve engelleri değil oyuncuların sosyal ve mesleki haklarını aldığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hüküm sürdüğü, tiyatrocuların tacizden ve mobbingden arınmış güvenli bir ortamda çalıştığı bir tiyatro ortamı istiyoruz.” dedi.

Devletin yasalarla tiyatro ve sanatçılara destek olması gerektiğini vurgulayan Orçin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm baskılara rağmen biz tiyatrocular buradayız. Bu yıl toplam seyirci sayısında 2 milyon seviyesini aştığımızı tahmin ediyoruz. Son yıllarda giderek daha fazla oyuncumuz, yazarımız ve yönetmenimiz tüm dünyada üretiyor. Tiyatroyu engelleyenler hep olmuştur ve büyük ihtimalle olmaya devam edecektir. Yaşasın örgütlü dayanışma, yaşasın özgür tiyatro.”

Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun ve Oyuncular Sendikası’nın açıklamalarının ardından Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin bahçesinde Kolektif İstanbul Grubu’nun verdiği konserle kutlama son buldu.


ARŞİV