TMMOB: Depremlerin yıkıcı etkisi artacak

TMMOB, 31 Aralık’a kadar uzatılan imar affına ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda, “Depremlerin yıkıcı etkileri ortadayken imar afları hiçbir gerekçeyle kabul edilemez” denildi

14 Kasım 2018 - 09:42

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 8 Haziran’da uygulamaya konulan imar barışı ile ilgili son veriler açıklandı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, başvuru süresi 31 Aralık’ta sona erecek olan imar barışından şu ana kadar 8.6 milyon kişinin faydalandığını söyledi.Buna karşın Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İmar Affı uygulamasına ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda, imar affı düzenlemesinin kentsel dönüşüm projelerine kaynak sağlamak için çıkarıldığı belirtilirken, şu ifadelere yer verildi: “Tüm ülkenin doğal, tarihsel, kentsel sit alanları, orman ve tarım alanları, otlakları, su havzaları, sulak alanları, kıyıları, yaylaları, dereleri ve özellikle mahkeme kararları ile iptal edilen ancak hukuka aykırı olarak uygulanmış enerji projeleri imar affı kapsamına alınmış ve büyük bir hukuk katliamına neden olunmuştur.”

“AMAÇ DÖNÜŞÜME KAYNAK SAĞLAMAK”

Raporda, ülke ekonomisinin konut satışlarına bağlı değiştiğine dikkat çekilirken, “Düzenleme ile kaçak yapıların niteliğine bakılmaksızın ‘ekonomik değer’ olarak piyasaya sürülebilmesi hedeflenmektedir. Böylece kentsel dönüşüme kaynak sağlamanın yanı sıra, yasal statü̈ kazandırılan kaçak yapılara ipotek karşılığı kredi kullanma olanağı tanınması sayesinde, finans sektörüne dinamizm kazandırılacak, TOKİ ve özel inşaat firmalarına alıcı kitleleri yaratılacaktır. Özetle imar affı yoluyla kaçak yapıların kayıt altına alınarak sermaye ve finans sektörüne ekonomik bir değer olarak katılması, alım satımın yolu açılarak kredi veren kuruluşlara ürün olarak sunulması söz konusudur.” değerlendirmesi yapıldı.

Raporda kaçak yapılara ilişkin de açıklamalara yer verildi. Ülke genelinde 13 milyon kaçak yapının bulunduğu bilgisi verilirken, konuyla ilgili şöyle denildi: “Kamu idaresi aklı ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda, bu yapılara dair denetim yapması gereken iktidar, bu yasa değişikliğiyle açıkça Anayasanın verdiği görev ve sorumluluklarını ihmal ettiğini itiraf etmektedir.”

“DEPREM GÖZ ARDI EDİLİYOR”

Raporda, imar affı uygulamasının deprem gerçeğinin göz ardı edilerek düzenlendiği şu cümlelerle vurgulandı: “Topraklarının yüzde 90’ı deprem riski altında olan ülkemizde 1900’lü yılların başından günümüze 5’in üzerinde 137 adet; 7 ve üzeri 22 adet deprem yaşanmıştır. Hala izleri silinmeyen ülke tarihinin en yıkıcı depremi olan 1999 Kocaeli depreminden sonra ise 5’in üzerinde 29, 7’nin üzerinde 3 deprem daha yaşanmıştır. TBMM Meclis Araştırma Komisyonunun Marmara Depreminden sonra yaptığı araştırmaya göre, deprem bölgelerinde hasar gören ya da yıkılan yapıların yüzde 80’i imar aflarından yararlanmıştır. Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeği rakamlarla bu kadar açık olarak görünmekteyken ve depremlerin yıkıcı etkileri ortadayken imar afları hiçbir gerekçeyle kabul edilemez.”

“ANAYASAYA AYKIRI”

Raporun sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi:

- 7143 sayılı Kanun ile planlama, mimarlık ve mühendislik süreçleri dışında oluşmuş imara aykırı yapıların affedilerek meşrulaştırılması, devletin Anayasayla verilmiş, toplumun sağlıklı ve güvenilir barınma hakkını sağlama görev ve sorumluluğunun açık ihlalidir.

- Planlama, projelendirme ve uygulama süreçlerinde mimarlık, mühendislik hizmeti almamış kaçak yapıları, inşa edenlerin beyanları ile yasallaştırmaya çalışmak, gerekçesini ise afet risklerine hazırlık olarak ifade etmek bilimi, tekniği inkâr etmektir.

- Daha önceki imar affı uygulamalarında olduğu gibi bu imar affı uygulaması ile de mevzuata ve yapılaşma kurallarına riayet eden vatandaşlar adeta cezalandırılırken, kanuna ve mevzuata aykırı faaliyet göstererek suç işleyenler bir kez daha ödüllendirilmiştir.

-Hiçbir yasaya uymayan işgalcilerin cüzi bir para cezası ile devlet tarafından tekrar tekrar affedildiği bir düzende adalete olan inanç onarılamayacak şekilde zarar görmekte, yurttaşlarımız suça teşvik edilmektedir.

-Bugüne kadar yaşanan süreçlerin gösterdiği gibi, bu imar affı da hiçbir zaman doğal ve kentsel çevreye ve topluma fayda sağlamayacak aksine meşrulaştırılan kaçak yapı stoku nedeniyle depremlerin yıkıcı etkisi artacak, dere yataklarında ve kıyılardaki kaçak yapılar ise sel felaketlerine yol açacaktır.


ARŞİV