YKY Kültür Sanattan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Veysel Uğurlu sergiyle ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada; sergiyi Yasemin Arpa ve Ertan Mısırlı ile birlikte hazırladıklarını belirterek, “Sergide Dağlarca’nın yaşamının her evresine ait fotoğraflar bulunuyor. Dağlarca’nın özellikle askerliği hakkında çok az bilgi vardı. Kendisine ait bir kasaturayı bulduğumuzda çok sevindik. Anılarında anlattığı; kendisinin Kuran’ı Kerim’i üç kere öpüp ‘Kuleli’ye gitmeyeceğim’ diyerek babasına isyanı var. Babası da ondan daha büyük bir Kuran’ı üç kere öpüp alnına koyup ‘Hayır gideceksin’ diyor.. O büyük Kuran’ı bulduk. O Kuran ve kasaturayı yan yana sergiliyoruz. Dağlarca babasına ‘Kuleli’ye gideceğim ama ozan olacağım’ diyor ve gerçekleştiriyor. Sahibi olduğu Kitap Kitabevinin tabelasını ve klişelerini saklamış. Onları da sergiliyoruz. Struga’da kazandığı Altın Çelenk Ödülü’ne ise ulaşamadık” diye konuştu.
Sergi, 14 Kasım’a kadar gezilebilecek.
Etkinlikte Aykurt Nuhoğu, Ertan Mısırlı, Haydar Ergülen ve Yasemin Arpa, Dağlarca ile ilgili anılarını, edebiyatımızdaki yerini anlatan konuşmalar yaptı.
Zafer Diper’in sunduğu etkinlikte ilk olarak söz alan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Dağlarca ile Vagon Kıraathanesi’nde tanıştıklarını belirterek, “1980’li yıllarda tanıştık Dağlarca ile. Her gün sabah 11.00’da gelir akşam 21.00’a kadar kalırdı. Ailesi, o kahveye gelip gidenlerdi. Başta Cemal Süreya olmak üzere pek çok yazar yanına gelirdi. Edebiyatın oldukça yoğun olarak konuşulduğu bir mekândı. Öğrenciler kadar üniversite hocaları da gelirdi. Dağlarca aile sanat, yaşam, günlük hayat üzerine sohbet ederdik. Geniş bir ufku vardı. Politik süreci de takip ederdi ama yaşamı sanattı. Dağlarca ülkemizin en değerli şairlerinden birisidir. Etkinliği düzenleyenlere, katılan sanatçı dostlarıma teşekkür ederim” dedi.
Daha sonra “Dağlarca Günlüğü” kitabı da geçtiğimiz günlerde yayınlanan Ertan Mısırlı söz aldı. Mısırlı, Dağlarca’nın edebiyat tarihimizin gelmiş geçmiş ‘çok yönlü’ şairlerinden birisi olduğuna dikkat çekerek, “Biz, yaşayan hiçbir şairini, yazarını, sanatçısını ‘objektif’ olarak değerlendirememiş bir ulusuz yazık ki. Ancak, ölümünün ardından yıllar geçtikten sonra, ya alabildiğine övgü, ya körükörüne sövgü ya da gereksiz polemiklerle hatırlamışız onları. Dağlarca, edebi eleştiri alanında şimdiye kadar benzerini görmediğimiz ölçüde bir ‘değerlendirme’ yapmak olanağını sağlamaktadır. Lirik, metafizik, epik, siyasal, satirik, dramatik, epigramatik türlerde üstün örnekler vermiştir.” diye konuştu.
Haydar Ergülen’in konuşmasının ardından Yasemin Arpa tarafından hazırlanan 84 dakikalık “Dağlarca Burada” belgeselinden 12 dakikalık bir bölüm izlendi.