“3 bin hektar orman alanı yok olacak”

Kuzey Ormanları Savunması ile Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Marmara Şubesi’nin düzenlediği basın açıklamasında, Kanal İstanbul projesiyle birlikte 3 bin hektar büyüklüğünde orman alanının yok olacağı belirtildi

30 Ocak 2020 - 15:31

Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ünal Akkemik ve Kuzey Ormanları Savunması’ndan Seda Elhan’ın katıldığı basın toplantısında açıklamayı Akkemik okudu.

SON 50 YILDA 27 BİN HEKTAR AZALDI

Kuzey Ormanları’nın uzun yıllardır insan baskısı nedeniyle sürekli azaldığına dikkat çeken Akkemik, şu bilgileri paylaştı: “1971 yılı orman envanterine göre yaklaşık 270 bin hektar kadar olan İstanbul’un orman varlığı 2018 yılında 243 bin hektara kadar geriledi. 47 yılda kaybedilen orman alanı 27 bin hektar. Kanal İstanbul ile de 458 hektar  kadar bir orman alanı tamamen yok olacak. Üstelik yok olan bu orman alanlarının 287 hektarı Türkiye’deki koruma değeri en yüksek olan Muhafaza Ormanı statüsündeki Terkos Gölü Muhafaza Ormanı sınırları içinde kalıyor. Özetle İstanbul ili özelinde kitlesel bir ormansızlaşma süreci daha yaşanacaktır.”

3896 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE

ÇED raporuna göre  proje güzergâhında kesilecek orman alanının 458 hektar olarak belirtildiğini (595 futbol sahası) ifade eden Akkemik, kanal çevresinde oluşturulacak yeni yerleşim yerleriyle birlikte kaybedilen orman alanı miktarının 3 bin hektara (3 bin 896 futbol sahası) çıkacağının altını çizdi.

ÇED raporunda verilen flora ve fauna listelerinin de eksik olduğunu söyleyen Akkemik, şöyle devam etti: “İstanbul’un Kuzey Ormanları ile kumul, mera, sulak alan ve fundalık gibi doğal ekosistemleri, sayısı 2 bin 500’ü bulan bitki çeşidine, 38 memeli hayvana, 35 kurbağa ve sürüngene ev sahipliği yapıyor. Sulak alanlarla birlikte bu doğal karasal ekosistemler 350 kadar kuş türünü de barındırıyor. ÇED raporuna göre kanal güzergâhında; sadece 399 bitki türü, 37 memeli, 8 yarasa, 239 böcek, 7 iki yaşamlı, 24 sürüngen ve 249 kuş türü yaşıyor. Bitkilerden 13’ü endemik, 16’sı ise tehdit altındaki türler. Benzer şekilde fauna elemanlarından da 153’ü Bern Sözleşmesi gereğince korunan türler. Tehdit altında 5 kuş türü de bulunuyor. ÇED raporunda da canlıların habitat parçalanmasından zarar göreceği kabul edilmiş olup bitkilerin korunması için endemik olanlarından sadece 5’inin tohumlarının taşınacağı açıklandı.”

TERKOS GÖLÜ ÜZERİNDEKİ TEHLİKE

Terkos Gölü ile Karadeniz arasında kalan kumul üzerindeki ağaçlandırmaların tarihi öneme sahip olduğunu belirten Akkemik, 1950’lerde Terkos kumulunun  özel tekniklerle yeniden ağaçlandırıldığını  ve gölün kumla dolması engellenerek İstanbul’un susuz kalmasının önlendiğini söyledi. Akkemik, “Bu kumul ağaçlandırmasının tamamen kaybedilmesi Terkos Gölünün de içme suyu özelliğinin yok olmasına yol açabilecektir.” dedi.

“TÜM KUZEY ORMANLARI TEHDİT ALTINDA!”

Kanal İstanbul için projelendirilen orman alanlarında 201 bin civarında ağaç olduğunu paylaşan Akkemik, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Benzer bir sözde önlem de kesilen ormanların yerine başka yerlerde ağaçlandırma yapılacağı. Ağaçlandırmaların orman ekosistemi haline gelmesi için onlarca yıl geçmesi gerektiği artık tüm kamuoyunca bilinmesine rağmen ÇED raporlarında halen ‘kesiyoruz ama yerine dikiyoruz’ açıklamalarına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman Bakanlığı tarafından halen itibar edilmesini de anlamamaktayız. Aslında Istranca’dan Düzce’ye tüm kuzey ormanları tehdit altındadır. Rant Kanalı projesi; Trakya, İstanbul ve Anadolu’nun su, nefes ve yaşam kaynağı olan ve Marmara’nın Karadeniz kıyısına paralel olarak Kırklareli’nden Düzce’ye eşsiz güzellikteki ekosistemler birliği oluşturan Kuzey Ormanları’nı,  3. Havalimanından sonra bir kez daha bölecektir. Bu aynı zamanda bölgede yoğunlaştırılan ağır sanayi ve hizmet faaliyetlerine paralel olarak büyüyen yapılaşma baskısı altında kalan yaban hayatının da bir darbe daha almasına yol açacaktır.”


ARŞİV